aldığım bir avuç deniz suyu bir boğucu göl oluyor
elimde. sanki kimsesizim.
Sayfa 441Kitabı okudu
Günler uzun,boğucu,hepsi noktası noktasına birbirine benziyor. Bari bir kitap olsa!
Sayfa 271Kitabı okudu
hanımefendicilik oyunları oynatmayın kız çocuklarına !
Yanlış durumlarda sergilenen hanımefendiliğin , bir kadına nefes aldırmak bir yana, nasıl boğucu olabileceğini gördüm.
Bu boğucu gök altında yaşamak, bu iklimden çıkmamızı ya da kalmamızı buyurur.
“Aslında her yer boğucu burada, insanın soluk alabileceği bir yer yok. Sokaklar bile penceresiz odalara benziyor.”
Annesi çocuğu hamama götürür. Hamam sivil bir törendir, bir eğlencedir, bir gelenektir, toplu bir arınma ayinidir.
Hamam boğucu bir sıcak, envai çeşit yiyecek, siyah kırmızı peştemalların arasından sarkan irili ufaklı, diri, pörsümüş memeler, değirmen taşı büyüklüğünde kalçalar, çuval iriliğinde göbekler...
Ve zımpara kağıdı sertliğinde keselerle insanın derisinin soyulması demektir.
İnsanlar ölür, ama hayat sürüp gidecektir. Hem daha da güzelleşecektir. Yaklaşmakta olan çöküntü ve kargaşalık günlerinin ne önemi var. Senin daracık ve boğucu dünyanı yıkacaklar yalnızca.
Sayfa 709 - Kor Kitap, 1.Basım, Ağustos 2022
Suskunluk boğucu! Soluk alacağım biraz, elimdeki şu kalemle.
“Sualtı dünyası öyle güzel ki!” (...)
“Hayır, denizi asla sizin boğucu, tozlu dünyanızla değişmem!”
Sayfa 86 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
