Ne kadar korkmuştuk, elimizden tutmadılar
Doğrudur kendi içimizde daraldığımız
Kim neyi savundu bilinmez, nereye kadar
Biz yani; erdoğan, ayşenur, ali ve ahmet
Başka bir yalnızlıkta boğulduk havasızlıktan
Sanki bir tesbih koptu, tane tane savrulduk
Köy köy, bucak bucak, memleket memleket
Ne solculuğumuz solculuktu, ne sağcılığımız
Karanlık bir kapı olup üstümüze kapandılar
Kimse bizi sevmedi
ağır kan kaybıyız
Yaşadık mı alabildiğine
Yaşadığımızı mı zannettik bilinmez
Güldük mü ağızlar dolusu
Güldüğümüzü mü zannettik
Ölümüne sevdik mi bir papatyayı
Çocuk saflığında boğulduk mu yaşamla içiçe
Var mıydık yok mu
Var olabildik mi içimizdeki benlerle
Coşkularla istemlerle....
"Hidayete erenlerden olanlara korku yoktur" sözü verildiğinden beri korkuyu yüreğimizden çıkardık; hüznü unuttuk, kalplerimizi kaydırmadık; sapıklığa karşı hidayeti; azaba karşı rahmeti tercih ettik; müjdelere boğulduk.