O yasalara sahiden uyumasını mı istiyoruz sanıyordunuz?.....Onların ihlal edilmesini en çok isteyen biziz....Masum insanları yönetebilecek güç yoktur. Herhangi bir hükümetin tek kozu, suçluların tepesine binmektir. Eh, ortada yeterli sayıda suçlu yoksa o zaman onları yaratmak gerekir. O kadar çok şeyi suç olarak ilan edersiniz ki insanların yasaları ihlal etmeden yaşaması mümkün olmaz. Bir ülke dolusu yasaya uyan halkı kim ister? Bundan kimin ne çıkarı olabilir? Ama çıkardığınız yasalar uyulamaz, uygulanamaz, nesnel olarak yorumlanamaz şeylerse o zaman bir ülke dolusu kanun kaçağı yaratırsınız. Ondan sonra da suçluluktan para kazanmaya başlarsınız. Sistem bu Bay Rearden. Oyun bu.
Tek suçun ne, biliyor musun? Zevk alma kapasiten çok büyük olsa da hiçbir zaman zevk almayı öğrenememişsin. Kendi zevkini her zaman feda etmişsin. Çok fazla şeye tahammül etmeye istekli olmuşsun.
Reklam
Ben fedakarlık kabul etmem, kendim de yapmam....Eğer birinin zevki, ötekinin acısıyla elde ediliyorsa hiç alışveriş olmasın daha iyi. Bir tarafın kazanıp öbür tarafın kaybettiği bir alışveriş, sahtekarlıktır. Sen bunu ticarette yapmazsın Hank. Kendi hayatında da yapma.
Türkiye
Bakın bay Dr. Stadler, insanlar düşünmek istemiyor. Başları ne kadar derde girerse o kadar kaçıyorlar düşünmekten. Ama beri yandan bir içgüdü onlara düşünmeleri gerektiğini söylüyor, bu yüzden de suçluluk duygusuna kapılıyorlar. Bu durumda, onlara düşünmemek için bazı sebepler gösteren kim olursa onu beğenir, onun peşinden giderler. Kendi günahları saydıkları, bir zaaf, bir suç olarak gördükleri şeyi yüce bir sevapmış gibi gösterebilen kim olursa olsun onu izlerler.
Türk Ansiklopedisi'ndeki Hüseyin Nihâl maddesi ile çeşitli dergi ve gazetelerde O'nu tanıtan yazılarda san'atkâr yönü üç beş cümle ile geçiştirilir. Şâirliğine otuz seneden fazla bir zaman önce İbnülemin Mahmut Kemâl İnal temas ettiği halde hiç bir tenkitçi ele almamıştır. Romanları da şiirinin uğradığı âkıbete uğramış Türkçülüğü
Orayı işgal ettiler, içimdeki herkes, yola çıkarken içimde nefesimi tutar gibi dayanabildiğim kadar tuttuğum dünya midemi bulandırdı, kendini bıraktı ve endişeler ve kaygılar kustum. Uzaya dünyayı kustum. Yutmuştum, dünya havası solumuştum ben, dünya malıydım. Onun bir parçası olduğum için zehirli ve hastalıklıydım. Onu uzaya kusmuştum.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.