Yine film tadında bir roman. Bir ağlayıp bir güldüğüm başka bir kitap var mı? İnanın hatırlamıyorum.
İnce Memed serisinin 3. kitabını da bitirmiş bulunmaktayım. Her karakter, her mekan, her an bu sayfaların içinde saklı kalmış gibi. Sayfaları çevirdikçe heyecanla gün ışığına çıkıyor tekrar tekrar nefes alıyor her karakter. Ak sakallı Ermişler, yediler, yetmişler selam duruyor sanki. Siz sayfaları çevirdikçe Yağız at ormanda Selvi ağacının dibinden geçip gidiyor işte görmediniz mi? Gittiği yerde eskilerin Masalcı Babası büyük bir heyecanla anlatıyor yine! Yeniden yine göğsünü şişire şişire heyecanla. İşte İnce memed, bebe yüzlü, merhametli, dört göz ocağından tılsımlı diye diye. Hürü Ana, Topal Ali, Çoban Müslüm, Seyran Kız 'ın dualarında sakladığı ve Murtaza Ağa' nın ödü koptuğu İnce Memed diye diye anlatıyor. Peki ya Atına Adam Çiğneten Mahmut Ağa! Ona neydi ya şuncacık çocuktan. Yaşar Kemal yaşayan efsaneymiş de okumaya geç kalmışım dedim dedim de durdum işte. Eh KEŞKİ, KEŞKİ.