Sema
@booksaremagic
Diyetisyen
Lisans mezunu
Sakarya
Sakarya, 18 Temmuz 1999
326 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Sabitlenmiş gönderi
Dünyada muhitine yabancı olmak kadar katlanılmaz bir felaket yoktur sanırım.
Sayfa 16 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Hey Dirse Han! Beylik ver bu oğlana,
Taht ver, erdemlidir!
Boynu uzun bedevi at ver, bu oğlana,
Binit olsun, hünerlidir!
Ağıllardan tüylü koyun ver bu oğlana,
Şişlik olsun, erdemlidir!
Ağıllardan kızıl deve ver bu oğlana,
Gölge olsun, erdemlidir!
Omuzu kuşlu cübbe, elbise ver bu oğlana,
Giysi olsun, hünerlidir!
Bayındır Han'ın ak meydanında bu oğlan cenk etmiştir. Bir boğa öldürmüştür, senin oğlan.
Adı Boğaç olsun,
Adını ben verdim, yaşını Allah versin!"
Sayfa 25 - Koridor Yayıncılık
"Beri gel başımın bahtı, evimin tahtı!
Evden çıkıp yürüdüğünde selvi boylum,
Saçı topuğunu sarmaladığında kara saçlım,
Kurulu yaya benzer çatma kaşlım,
İki badem sığmayan dar ağızlım,
Güz elmasına benzer al yanaklım,
Kadınım, akıllım, ağırbaşlım."
Sayfa 21 - Koridor Yayıncılık
Okur Takip Önerileri
Şemalar düşünce, duygu, davranış ve ilişki kurma biçimlerimizi etkilerler. Öfke, üzüntü ve kaygı gibi bazı güçlü duyguları tetiklerler. Sosyal statü, ideal bir evlilik, yakınlarımızın takdiri, meslekte başarı dahil her şeye sahipmişiz gibi görünsek de, hayattan tat almayı ve başarılarımıza sevinmeyi beceremeyiz.
Sayfa 18 - Psikonet Yayıncılık
Şema, çocukluktan başlayan ve yaşam boyunca sürekli tekrar eden bir kalıptır. Bize ailemiz ya da diğer çocuklar tarafından yapılan bir şeyle başlamıştır. Terkedilmiş, eleştirilmiş, aşırı korunmuş, istismar edilmiş, yok sayılmış ya da yoksun bırakılmışızdır - bir şekilde zarar görmüşüzdür. Sonunda şema hayatımızın bir parçası olur. Büyüdüğümüz evden ayrıldıktan yıllar sonra bile, bize kötü davranılan, ihmal edildiğimiz, aşağılandığımız ya da kontrol edildiğimiz ve istediğimiz hedeflere bir türlü ulaşamadığımız durumlar yaratmaya devam ederiz.
Sayfa 18 - Psikonet Yayıncılık
Bilişsel terapistler, şema düzeyindeki sorunlara ilişkin belirli işaretlerini bulmuşlardır. İlki, danışanın bir sorundan bahsedip şöyle demesidir: "Her zaman böyleydim. Her zaman bu sorunum vardı." Sorun, o kişiye "doğal" gelir. İkinci olarak, danışan seans içinde terapist ile kararlaştırdıkları ödevleri yapamaz. Bu "takılıp kalmış" olmanın getirdiği bir şeydir. Hasta hem değişmek ister, hem de değişime direnç gösterir. Üçüncü olarak, danışan kendisinin başka insanlar üzerinde olan etkisini göremez. Kendi kendini yenik düşüren davranışlarda içgörü eksikliği vardır.
Sayfa 10 - Psikonet Yayıncılık
Sema tekrar paylaştı.
Gündüz yoğunluktan, gece yorgunluktan okuyamıyorum. Gerçekten okumak için ayrı bir ömrü olmalıymış insanın.
Anladığım en büyük gerçek, bazı rüyalardan uyanmanın ölmeye yakın bir anlam taşıdığıydı.
Sayfa 99 - hep kitap
Mühim olan neyin gerçek olduğu değil, gerçeğin kendisiydi.
Sayfa 99 - hep kitap
Ya gözü görmeyince gönlü de bir çırpıda benden vazgeçerse diye tasalanıyor, yanından ayrılmayı göze alamıyordum.
Sayfa 92 - hep kitap
Zamanınız kısıtlı, bu yüzden onu başkalarının hayatını yaşayarak harcamayın.
Başkalarının düşüncelerinin sonuçlarıyla yaşama doğmasına takılıp kalmayın.
Başka insanların fikirlerinin gürültüsünün kendi kalbinizin sesini duymanızı engellemesine izin vermeyin.
Ve en önemlisi kalbinizin ve sezgilerinizin yolundan gidecek cesarete sahip olun.
Kalbiniz ve sezgileriniz ne yapmak istediğinizi bilirler.
Bunun dışında her şey teferruattır.
Steve Jobs
Yalnız kalmak, savaşın ortasında olmaktan daha fazla korkutuyordu beni. Bilirsin, hayatta en çok yalnızlıktan korkarım.
Sayfa 92 - hep kitap
Halbuki kocamın sevgisinden başka hiçbir şey yoktu hayatımda. Bilmediğim bir ülkede, tanımadığım yabancıların arasındaydım.
Sayfa 88 - hep kitap
"Biz iki hırsız arasında kendimizi feda ederiz. Düne ait üzüntüler ile yarına ait korkular."
Bernard Shaw
Hayatta bir şeyi bir kişi bile yapabildiyse o şey, yapılabilir bir şeydir. 🌸