“Üşüyorsun, hastasın, aptalsın!”
“Kanıtla!” diye çıkıştım.
“Birkaç sözcük yeter buna: Üşüyorsun; çünkü yalnızsın, içinde gömülü duran ateşi hiçbir insanın yakınlığı alevlendirmiyor. Hastasın; çünkü duyguların en güzeli, insanoğluna bağışlanan en tatlı, en yüce duygu senden uzak duruyor. Aptalsın; çünkü onca acı çekerken gene de mutluluğu yanına çağırmaktan kaçınıyorsun; onun seni beklediği yere doğru bir adım atmaya bile yanaşmıyorsun.”
“Özveri, acı duygular, uygunsuz işler… Bana göre değil! Mutluluk vermek istiyorum, kanlı gözyaşlarının akmasına yol açmak değil. Mutluluk ekip gülücük, sevgi, tatlı söz biçmek istiyorum…”