" Geçmiş, bizim gözümüzde, bir zamanlar şimdi olan ve bugün belleğimiz ya da tarih aracılığıyla az çok anımsayabildiğimiz bir zaman ya da bir dizi zaman dilimidir. Bu zaman dilimlerini şimdinin bir parçası yapan, kuşkusuz, bellek ve tarihtir."
Sayfa 182Kitabı okudu
145 syf.
·
Not rated
️Borges'in "Alçaklığın Evrensel Tarihi" kitabını okudum. ️Uzun zamandır merak ettiğim bir kitaptı. alçaklığın Evrensel Tarihi, Jorge Luis Borges'in 1930'larda Arjantin'de çok satan bir gazeteye yazdığı yazıların bir araya gelmesi ile oluşan bir kitap. Tarih, bellek, bilim, sanat, dil ve sonsuzluk gibi temaları konu alan güzel
Alçaklığın Evrensel Tarihi
Alçaklığın Evrensel TarihiJorge Luis Borges · İletişim Yayıncılık · 20191,641 okunma
Reklam
Bir süredir bana, alaycı bir sesle, boşluk dehşetini deneyimleyip deneyimlemediğini soruyorlar. Evet diye cevap veriyorum sana; sonra da defalarca rüyamda gördüm. Belki uyuyan bedenin tesadüfi bir pozisyonu, belki bir hazımsızlık ya da herhangi bir iç rahatsızlık; kesin olan şu ki, zihinde beliren korku da daha az gerçek değil.(Kimi zaman sandığım gibi) bir ölüm imgesi ve kurukafa sırıtışı değil, her şeyin sonunda algılanan bir hal bu. Asla bir yokluk ya da sessizlik olarak kendini göstermez, fakat mutlak kötülüğün maskesini düşmesi olarak görülür: Her zevki gülünç düşüren ve bütün çabayı boşa çıkaran bir olay ya da tehdit. Bu kabus hastalığımın en şiddetli döneminde gördüğüm hayallerin karşılığı. Bu evrenin birincil uyumunu bunlarda yakaladığımı sanıyorum, tarifi imkansız bir sevinç ve güven kaplıyor içimi ve bütün yaşayanlara ve ölülere dünyanın hiçbir yerinde Tanrı'nın lütfunun değmediği bir yer olmadığını haykırmak istiyorum. Her iki durum da organizmanın içinde etkili olan belirgin bir mizaçtan kaynaklanıyor, fakat her ikisi de "sonra olacakları şimdiden bildiğim" bilgisini onaylıyor. Eğer bellek bunları ışıltılı ya da korkunç sayısız tanıklıkla doğruluyorsa, bunları boş hayaller olarak nasıl bir kenara atabilirim? Birini reddetmeden diğerini reddetmek imkansız: Bir köyün sıradan bir huzur sağlayıcısı olan ben, bunların her birine kısıtlı bir hakikat payı vermek de istemem.
Sayfa 67 - (Sezar'ın Capri Adası'ndan Lucius Mamilius Turrinus'a Mektup Şeklinde Günlüğü-1020) Thornton Wilder-The Ides of March (1945)Kitabı okudu
Her durumda, herhangi bir çabanın öngünü ve yüklü bir bellek, gözle görülmez elle tutulmaz şimdi'den daha gerçektir. Bir yolcunun öngünü, o yolculuğun kendisinin ayrılmaz bir parçasıdır.
Sayfa 123 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bellek Funnes
Onyedinci yüzyılda, Locke, her bir şeyin, her bir taşın, her bir kuşun, her bir dalın kendi özel ismiyle anılacağı imkansız bir dil koyutlamıştı (ve bu dili reddetmişti); Funnes de analog bir dil düşünmüştü fakat bu ona çok genel, çok belirsiz geldiği için bu dilden vazgeçmişti.
Sayfa 102 - İletişimKitabı okudu
Sonra bakıyorum, izgesini yansıtan aynası Bellek olan insanca zamanı yok sayıyor. Ne zaman umurunda onun ne de geçmişten Bugüne akan yaşamı, öylesi değişken ve boş. Zaman dışı, sayıya vurulmayan, sıfır, En sonuncu bizon bu ve ilki
Bizon
Reklam
Bellek olan insanca zamanı yok sayıyor. Ne zaman umurunda onun ne de geçmişten Bugüne akan yaşamı, öylesi değişken ve boş.
Sonra bakıyorum, izgesini yansıtan aynası Bellek olan insanca zamanı yok sayıyor. Ne zaman umurunda onun ne de geçmişten Bugüne akan yaşamı, öylesi değişken ve boş.
Sayfa 55 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bellek Funes
İçinde yaşadığı anın zenginliği ve keskinliği katlanılır gibi değildi.
Ben ömrü hayatımda hiç kimseyi görmedim... Bu zamana kadar tek kelime duymadım. Rüya görmediğimi biliyorum, hatta gece ile gündüz bile aynı, boş. Tastamam ölüm gibi. Düşünce diye bir şey yok. Beyin çalışmıyor ve gece ile gündüz tastamam aynı. Rüya bile yok. ... Aynı ölüm gibi. Daha önce tek bir insan görmedim, hiç rüya görmedim ya da düşünmedim. Beynim hep atıl oldu, gece ile gündüz aynı, hiç düşünce yok. Ben söz konusu olduğumda, doktorlar tamamen çaresiz. Ben hiç doktor görmedim.
80 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.