Çok değiştim mi o zamandan bu yana?
MARÍNA
Çok. O zamanlar gençtin, yakışıklıydın, yaşlandın şimdi.
Yine yakışıklısın yakışıklı olmasına ama o zaman başkaydı ne de olsa.
Sonracığıma, simdi votka da içiyorsun.
ASTROV
Öyle... On yil içinde başka biri olup çıktım. Neden bilyor musun?
Çok çalıştım dadı. Sabahtan aksama kader durup dinenmeden, bütün gün ayaktayım... Geceleri de şimdi gelip hastaya çağıracaklar korkusuyla uyuyabilirsen uyu.
Seninle tanıştığımızdan bu yana bir tek boş günüm olmadı. Yaşlanmaz mi insan?
Zaten yasam dediğimiz şeyin kendisi de öylesine sıkıcı, aptalca ve kirli ki.
Yutuyor insanı. Çevren tuhaf kişilerle dolu, bastan aşağı tuhaf kişilerle.
Onlarla birkaç yil birikte yaşayınca da,
farkına varmadan tuhaflaşıyorsun sen de. Kaçınılmaz bir yazgı bu.
…”
Ve insana ölüm, Allah, kainat, korkusu, Basübadelmevt ve Hayat ümidi, ölümsüzlük için arzu, mahkûm ruhun boş çırpınması gelir, işte, eğer böyle bir şey mümkünse o zaman insan Allah'la beraber yürür.
Sayfa 23 - Beyaz Sessizlik - sesli kitap ve pdfKitabı okuyor
"Ölüyorum," diye bağırdım.
"Boş ver de zıbar," oldu yanıt.
"Ama ben ölüyorum," diye üsteledim.
"O zaman niye dert ediyorsun ki?" dedi ses. "Çarçabuk ölmüş ve kurtulmuş olacaksın"
Düşüncelere karşı, önceden saptadığımız üzere, anlama yetisini yanlış yönlendirmeye eğilimli bir taraflılık olduğu gibi, aynı şekilde çoğu zaman araştırma konularına karşı –bilgiye ve gelişmeye karşı da önyargılı olan bir taraflılık da vardır. İnsanlar, derinliğine bilgi sahibi oldukları bilimleri takdir etmeye ve yüceltmeye yatkındır; sanki
her zaman uğraşlarınla ciddiyetle ilgilen; bunları titizlikle, bozulmamış bir ihtişamla, şefkatle, özgürlükle ve adaletle gerçekleştirmek ve diğer uğraşların hepsinden kurtulup kendine boş zaman yaratmak kendi elinde