Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
cok sehirler yaktim, duz bosluklar yarattim...
Ferhan

Ferhan

@kahvevekitap14
·
12 Mayıs 21:58
Tek bir kişiyi özlerseniz her yer ıssızlaşır.
Ama işin en ilginç yanı ne biliyor musun? Dünyevi hayatımız da aslında bu rüya aleminden pek farklı değildir. Rüya bilinçsizlikse, hayatta yarı bilinçsizlik halidir. Ve gerçek hayatta da zihin boşluklara katlanamaz; tutarlı, sağlam bir hayatın devamını srzu ettiğinden de o boşluğu doldurmak amacıyla harekete geçer, haliyle hemen bir hikaye aramaya koyulur Birgül boşluklar sanrılarla doldurulur. Yine burada da hikayenin mantıklı olup olmamasının bir önemi yoktur. Çünkü doğrularda daima boşluk bulunur. Bir düşünsene, dünyada binlerce hikaye var ve herkes inatla kendi hikayesinin doğru olduğuna inanıyor. Anlayacağın, ya inanırsın ya uyanırsın kuralı gerçek hayat için de geçerlidir; ya inanırsın ya da ölürsün. Ve inan bana dostum, hiçbir ölümlü bundan kaçamaz. En inançsız insanın bile derinlerde inanageldiği mutlaka bir kendi hikayesi vardır , farkında olmasa, inanmamayı marifet sanıp şiddetle inkara kalkışsa bile. Ve sanma ki inançsızlık iddiasında olup, bunu yerli yersiz dile getiren özenti tipler, inananlardan daha akıllıdır. Marifet inanmakta ya da inanmamakta değil, gerçeği arama cesareti gösterebilmekte, hem de asla bulamayacağını bile bile. Tarihte sadece bir kişi yan çizmeyip gerçekten bu cesareti gösterebildi, o da ne yazık ki bir ata sarılırken aklını oynattı. ( Friedrich Nietzsche)
Sayfa 337Kitabı okudu
Reklam
İnsan ihtiyaç duyar: beslenmeye, eğlenmeye, okumaya, konuşmaya, dertleşmeye, sevgiye ve şefkate. Bu halde insanın maneviyata, dine ve Tanrıya ihtiyaç duymayacağını söylememiz oldukça zor. Pek tabii, koşullardan bağımsız olarak insanı düşünemeyiz; fakat ortada açık bir gerçek var; Tarih boyunca yaşam hep zorluklar, acılar, boşluklar üretti ve milyarlarca insan bu süreçte hep yalnız kaldı; sığınacak bir liman aradı. Dostoyevski'nin dediği gibi "İnsan içinde yaşadığı küçük gezegene nasıl ihtiyaç duyuyorsa ve sınırsız, sonsuz olana da öyle ihtiyaç duyar." Bu durumda insanı, onun manevi dünyasını ve yaşamı anlamak, ona göre dine, inanca yönelmek gerek.
Sayfa 65 - Doğu Kitabevi, 2. Baskı, Mayıs 2021Kitabı okuyor
Kimselere büyük yerler vermeyi beceremiyordum hayatımda. Bu yüzden kimsenin gidişi geride kocaman esmer boşluklar bırakmıyordu.
"Hayat içindeki boşluklar, bekleyişler, durmalar haddizatında boş değildirler. En az hareketler kadar doludurlar. Ne yazık ki herkes acele içinde. Mesela durakta bekleyenler bile durmakta oldukları halde aceleyle duruyorlar. Durmak bile aceleyle yapılabiliyor. Aslında bekleyişler en acele, gelmeyişler en sabırsız. Aslında yürümek, hareket etmek, bir şeyler yapmak, yemek yemek aceleyi, telâşı azaltıyor. Durmak en hızlısı, en yorucusu. Keşke boşlukları istenilen manada boş bırakabilsek. Aslında boşluklar var oluşa imkân tanırlar. Sizinle benim bile ayrı ayrı varoluşumuz aramızdaki boşluktur. Nazım, mimarlık ilmiyle şu oturduğumuz evi yaptığında duvarlar, kirişler, tavanlar yapar. Doğru! Ama asıl yaptığı bunlar değildir, şu içinde oturduğumuz oda, yani boşluktur. Resim yapanlar bilirler, boşluğa hakim olamazsanız boşluğun arasından kendini gösterecek asıl form görünmez. Notalar aralarındaki boşluklar nedeniyle müzikal bir kaliteye ulaşırlar. Yoksa curcuna olurdu duyduğumuz. Kalp atışlarımızın, soluk alış verişimizin sıhhatli olması için aralarında boşluklar olmalıdır. Bizi yaşıyor kılan da ölecek olmamızdır. Hayat ölümle vardır."
Cem Mumcu
Cem Mumcu
Reklam
Bir insanın kalıntılarını örtmeyen o siyah pervazlı mermerlerde ne acı bilinmezlikler vardır! O değişmez yazıtlarda ne büyük bir çaresizlik! Tüm inancı kemirirmiş gibi görünen ve bir mezarları olmadan, yersiz yurtsuz can vermiş varlıklardan yeniden dirilişi esirgeyen o satırlarda ne ölümcül boşluklar ve beklenmedik vefasızlıklar vardır!
Toplumcu Narsisizm (III)
Narsisizmi hangi tezahürde olursa olsun, narsist bireylerin eşleri ve çocukları genellikle söz birliği etmiş gibi aynı durumdan yakınırlar: "Biz onun gerçek ailesi, en yakınları olamadık. Onun asıl ailesi, asıl yakını, en kıymetlisi köken ailesiydi; annesiydi, babasıydı, kardeşleriydi ..." Köken ailesinden, annesinden, babasından ayrışamamış bireyde hemen her zaman geriye dönük borçlar, alacaklar, kırgınlıklar, küskünlükler, yükler, travmalar, boşluklar kalır.
240 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Beni Kör Kuyularda Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın, Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın, Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı; Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın. Ümit Yaşar Oğuzcan'ın bu efsane şiir dizelerini dile getirmeden kitap yorumuna geçmek istemedim. Edebiyat dünyasının en acıklı hikâyelerinden birisidir. Oğuzcan'ın 24 defa intihar teşebbüsüne giriştiği ve bunun üzerine oğlunun da " Baba öyle intihar edilmez , böyle edilir " notu ile Galata Kulesi'nden intihar ettiği , bunun üzerine bu dizelerin yazıldığı söylenir. Ve tuhaftır ki Ümit Yaşar Oğuzcan bi daha intihar etmemiştir... Kitabımızın ana kahramanı Güldiyar... Güldiyar üzerinden toplumun ne kadar da duyarsız oluşu, başkalarının acısının seyircisi oldukları,insanların acıları üzerinden kazanç sağlamaya çalışan bir kesimi ve bu kesimin aslında her çağda ve her şekilde karşımıza çıkışı ağır ağır işlenmiş kitapta . Bir gün Güldiyar'ın başından olaylar geçer lâl olur . Gözlerinden yaş yerine taş akar. Annesi kahrından dayanamaz ve ölür. Bi de abisi vardır Güldiyar'ın yıllar önce kaybolmuş ve kitap boyunca bi yerlerden çıkıp onun gelmesini beklersiniz. Bi süre sonra Güldiyar da ölür Babasının ise ne hâlde olduğunu anlatmaya gerek yoktur zannımca... Kitap çok sürükleyiciydi ve ara ara kitapta boşluklar bırakan yazar belli ki okuyucunun kendince tamamlamasını istemiş. Kitap sonunda Güldiyar babasını kör kuyularda bıraktı... Kör kuyularda kalanların derin anlamlar yüklediği acı sonlu bi hikaye. Tavsiye edilesi kitaplardan. Şimdiden okuyucularına iyi okumalar .
Beni Kör Kuyularda
Beni Kör KuyulardaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202010,2bin okunma
56 syf.
1/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Kimseye okumasını tavsiye etmem. Bir saatten kısa sürede bitirdim, toplasanız 10 sayfa etmeyecek bir kitabı boşluklar ve resimler ile 55 sayfaya çıkarmışlar. İlkokul çocuklarının okuyacağı kalitede hikaye tarzı tarih kitabı.
Sokullu Mehmet Paşa
Sokullu Mehmet PaşaAhmed Refik · Dorlion Yayınları · 20231 okunma
Reklam
Sevmek zor geliyor. Alışmamışım yoruluyorum. Her an sevdiğimi düşünemiyorum. Bazen atlıyorum. Boşluklar oluyor. Bunları boş sözlerle doldurmaya çalışıyorum.
Tutunamayanlar
Tutunamayanlar
ilişkilerimizi boşluklar dolduruyor
Gelmediğin geceler karşıma geçmiş gülüyor, Bilirsin benim evin duvarları hep konuşur, Bak yine konuşuyor. Herkes hep bir ağızdan bağırıyor Ben ise senin için susuyorum. Susunca, vicdanın başına leş kargaları doluşuyor. Boşluklar yarıklara benzer, Sen ise şehrin kalabalığına.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.