Böyle söylerken yüzümüze bakıyor, ama bu gece aramızda çocuk olmadığını biliyordu. Hepimiz büyüktük. Küçük küçük parçalarla, aynı üzüntüden payını alan büyük ve üzgün kişiler.
"Niye öyle geri geri yürüdün?" diye sordu. "Niye öyle geri geri mi yürüdüm?" dedi Pippi. "Bu ülkede özgürlük yok mu? İnsan di­lediği gibi yürüyemez mi yani? Sana şu kadarı­nı söyleyeyim ki, Mısır'da herkes böyle yürür, kimse de bunu garip karşılamaz!"
Reklam
Blraz hard olsa da böyle demiş Ahmet Yesevi:
“Sünnet imiş, kafir de olsa incitme sen, Hüda bizardır, katı yürekli gönül incitenden Allah şahit, öyle kula hazırdır cehennem.” Divanı Hikmet *bizar: bezmiş, usanmış, tedirgin
Hep kederden değil bir gün de mutluluktan uyumayalım ya böyle 😄😅🥰
Sana olan bağlılığım, seni zamanın her yerinde hissetmeme neden oluyor. Bu nasıl bir aşk ki beni böyle mahvediyor? Kader, bir insanı doğru olanı yapmaya yönlendirirse, o kişi artık tüm engellerden kurtulur, dünyanın tüm boğucu acılarından sıyrılır ve bu şekilde kendi kusurlarını bir erdem haline dönüştürmüş olur, ancak aynı zamanda bir yergiyi de bir övgüye çevirir.
Yine çok düşünmelerle dolu bir gecede sesleri susturmak ve huzura kavuşup da uyumak için içimi satırlara dökmeye karar verdim, başka yol kalmadı. Doğan Cüceloğlu "Var mısın?" kitabında bireyin günlük yaşamında ne kadar kendi gibi olduğunun önemine dikkat çekmişti, o sayfaları okurken çok hak verdim çünkü ben günlük yaşamımda bazen kendim gibi tepki vermiyorum normalde Rümeysa'nın karşıdaki kişiye haddini bildireceği yerde çok fazla empatik şekilde yaklaşarak karşımdakinin üzülmesi yerine susarak tepki veriyordum, gel gör ki böylece zarar gören ben oldum ezik gibi hissetmeye başladım, karşımdaki de kendini haklı ve güçlü sandı. Bugün Rümeysa yine susar diye düşünülerek salak yerine konulmaya çalışıldım ama bu sefer susmadım, artık susmayacağım. Bu beni iyi hissettirdi umarım hep böyle doğruyu ve hakkımı savunurum. Benden size tavsiye kendinizi tanıyın ve günlük yaşamınızda kendiniz olun. Ben kozamın içinde kendimi yaratmaya ve yaşatmaya devam edeceğim. Allah içimize huzur versin, amin.
Reklam
Ne olursa olsun mutlu değildi, hiçbir zaman mutlu olmamıştı. Hayatın bu yetersizliği, dayandığı şeylerin hemen bozulup çürümesi nereden geliyordu?.. Ama, bir yerlerde kuvvetli ve güzel bir insan, hem coşkunluk, hem de incelikle dolu kıymetli bir varlık, bir melek kılığı altında bir şair kalbi, gökyüzüne şairane düğün destanları söyleyen tunç telli bir rebap bulunsaydı, onunla tesadüfen niçin karşılaşmamalıydı? Ah, ne imkânsızlık! Zaten hiçbir şey böyle bir araştırmaya değmezdi; her şey yalan söylüyordu, her gülümsemenin altında sıkıntıdan bir esneme vardı. Her sevinç bir lanet, her zevk bir iğrenme gizliyordu ve en iyi öpücükler, dudaklarda gerçekleşmesi imkânsız daha yüksek bir şehvet özlemi bırakıyordu.
İbn Kayyim şöyle demiştir: Aklına senin için garanti edilmiş konuları getirip üzülme! Şunu iyi bil ki, rızık ve ömür birbiri ile paraleldir. Her ikisi de garanti edilmiştir. Şöyle ki, ömür devam ettiği sürece rızık gelir. Allah'ın hikmeti gereği rızık yollarından biri kapanırsa rahmeti gereği ondan daha iyi bir başka yol açılır. Mesela
Size bozuk bir metinle rızkıma tam teslim oluşumu ve o günden sonra bu iman ile ömrümü idame ettirmemi anlatan bir anımı paylaşacağım. Sene 2014 Ocak ayinin son günleri İstanbul haznedar‘da bir mağaza çalıştırıyorum. Ocağın ilk haftası bir oğlum oldu kendisi prematüre dünyaya geldi (7 aylık) bu vesileyle kuvözde kalması gerekiyordu. Ben de her
Aşkın bahçesi de böyle değil mi ? Şayet yalnız hoşlukları, kolaylıkları toplayıp, zorlukları bırakırsak buna “aşk” denebilir mi ? Güzeli sevip çirkini elinin tersiyle itmek en kolayı. Esas mesele iyiyi de kötüyü de sevebilmek; ayrım yapmadan.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.