Yüreğini ıssız çöle çeviren düşünceleri bırak artık; ateşten daha yakıcıdır onlar. Öylesine hasta ki beynin, anlamıyorsun bunu ve, iblisçe büyüklükleri olsa da, ağzından ne zaman anlamsız sözler çıksa kendini doğal durumda sanıyorsun.
Fırtınalı denizin dalgalarının kucağında ölmek istiyorum ben, ya da dağlarda ayakta... gözlerim yukarıda değil; hayır: Biliyorum, eksiksiz olacak yok oluşum.
Gözlerime sel gibi yaşlar doluyor ve sürdürecek gücüm yok; çünkü, hödük görünüşlü insanların arasına dönme zamanının geldiğini duyumsuyorum; ama... cesaret! Büyük bir çaba gösterelim, ve görev duygusuyla, bu dünyadaki yazgımızı gerçekleştirelim.
Kasırgaların kız kardeşi fırtınalar; güzelliğini kabul etmediğim mavi gökkubbe; yüreğimin imgesi ikiyüzlü deniz; bağrı gizemli dünya; öteki gezegenlerin halkları; bütün evren; onu cömertçe yaratan Tanrı, sana yakarıyorum: İyi bir insan göster bana!..
Onları görünce herkes gibi gülmek istedim ben de; ama böylesine tuhaf bir öykünme olanaksızdı benim için. Keskin ağızlı bir bıçak aldım, dudaklarımın birleştiği yerlerde etimde yaralar açtım. Amacıma ulaştığımı sandım bir an. Kendi elimle yara açtığım bu ağıza baktım aynada! Bir yanılgıydı!
Çocuğum, sen hayattan ve insanlardan çok fazla şey bekliyorsun. Kendi mutluluğunu engelliyorsun ama. Hayatta her şeyin bir bedeli var, en fazla da mutluluğun.
"Gerçekten bize ait olan bir şeyi, hiç kimse elimizden alamaz. Gerçekten bize ait olan, er veya geç bizim olur. Bu yüzden, senindi benimdi cinsinden bütün hasisçe kaygılar değersizdir. Yapmamız gereken tek şey yolumuza devam etmektir; bize ait olan birlikte gelir, bizimle beraber yürümeyeninse," -burada durdu ve derin bir nefes aldı- "bizi durdurmasına izin vermemeliyiz.
Çiçek benim hayatımdan çıktı artık,
Soğuk ve renksiz durduğunu görüyorum önümde.
Çünkü o gençliğim gibi duruyor yanımda,
Hakikati düşe çeviriyor karşımda,
Nesnelerin sıradan netliğini
Sabah kızıllığının altın kokusuyla sarıp dokuyarak,
Hayatın gündelik sığ figürleri
Şahlanıyor beni hayrete düşürerek
Onun aşk duygusunun ateşinde.
Bir de daha ötesinde hissettiğim özlem,
Güzellik gitti artık, bir daha gelmeyecek.
Her şey
Bir anda elden alındığında ve ışığı çevresindeki
Dünyayı güzelleştiren üstün bir Ruh arkada kalanlara
Hıçkırıklı ağlamaları ve iniltileri, sürüp giden
Bir umudun tutkulu gürültülerini değil;
Solgun umutsuzluğu ve soğuk durgunluğu.