'Ey kardeşlerim,
Bok püsürü ön yargılarınızı Mütevazı Anlatıcınız ve kitabımın sınırları dışında tutun.' derdi Alex, Anthony'nin kitabını incelese... Geçen bir arkadaş okumaya başladı. Ona şöyle dedim, ikinci bölümden sonra kitapla ilgili ne kadar yargı gütmüşsen hepsi hurra üzerine gelecek. Gerçekten de öyle oldu. Hem bende hem onda. Başta, "Argo kullanım bu kadar samimiyetsiz bu kadar kitabın dilinde kendine yer bulamaz," demiştim. Çünkü sanki havada kalıyordu argo kelimeler. Yazar modern gençliği anlatmak için zorla argoları giydirmiş gibi. Ama sonra bu dil o kadar oturdu ki Alex'in kişiliğine. Şaştım kaldım. O noktadan sonra kitap da sürükleyici oldu. Az önce arkadaşım mesaj atmış, George Orwell'in 1984'üne benzettiğine dair. Hani orda da koşullu şartlandırma falan vardı ya. Bilmiyorum, bence hayli farklılar. 1984'te çıkarılan yargılar bu kitabı hayli geride bırakıyor. 1984 başlı başına bir ütopya çünkü.