Bir insanın yüzü, hoş biçimli ve güzel olsa da her şeye rağmen sıradan olan vücudu, nihayet dünya üstünde yürüyüp duran ölümlülerden bir diğeri olan varlığı nasıl olur da bu kadar güzel görünebilir, hem yüreği hem zihni bu şekilde ele geçirebilirdi?
Bu sefillerin hepsi ana rahminden çıktıklarında gayet normaldi, diye düşündü doktor etrafına bakınarak. Hayatın bir vücudu ne hale getireceğini kim bilebilir ki?
Sözler, değişken yoğunluktaki değişken rüzgarlarla dolu bir dünyada karşılaşılan nahoş, geçici bir esintiydi ama kısa ömürlüydüler ve yaşamda herhangi bir gerçek sonuç yaratmıyorlardı.