Değişime ihtiyaç duyulduğunda en önemli direnç noktalarından birisi tekrar konfor alanına dönme eğilimidir. Konfor alanı kimi zaman bir davranış, kimi zaman düşünce biçimi olabilir.
Dönüşüm İçin Koçluk Kitap, bireylerin kendini keşfetme ve dönüşüm yolculuğunu desteklemek için "Dönüşümsel Koçluk" olarak ortaya konulan modelin kapsam, yaklaşım ve sürecini ele alıyor. İçinde bulunulan zihniyet yapısının gelişim ve öğrenme üzerindeki etkileri üzerinde durarak sabit zihniyetin yerine öğrenen zihniyete geçildiğinde bakış açımızı sorun yerine çözüme kaydıracağımızı açıklıyor. Kişinin içsel oyununu nasıl daha iyi oynayabileceğini, böylelikle kendi kendini engellemesini ortadan kaldırarak potansiyelini tam olarak nasıl gerçekleştirebileceğini anlatıyor. Özellikle bizi geri düşüren varsayımlarımıza ilişkin zannetmeden ve farzetmeden sormaktan yana bir tutum geliştirmemiz gerektiğini vurguluyor. Kitapta bir çok soru, anket ve kişisel çalışma alanı mevcut. Kendiniz hakkında bolca düşündüren harika bir kitap.
Geçmişten elde edilen bilgiler, gelecekteki hayaller ile buluşturulmadığında geriye kalan şey geçmişi düzeltmeye çalışmak oluyor. Böylece deneyimler, can sıkıcı hatalar olarak algılanıyor.
"Evet ama" ile kurulan cümleler, zihnimize bu engeli nasıl aşabiliriz mesajı mı veriyor ya da böyle bir engel karşısında maalesef yapacak bir şey yok mesajını mı?
Herman Amato En uzak mesafe ne Afrika'dır, ne Çin, ne Hindistan, ne seyyareler, ne de yıldızlar geceleri ışıldayan...En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir birbirini anlamayan.....’
Hedefleriniz ile değerlerinizin örtüşmemesi tıpkı bir merdivenin yanlış duvara yaslanması gibidir. Sonunda ulaşmak istemeyeceğiniz bir yere doğru tırmanmaya çalışır, belirsiz bir durum için çok fazla zaman ve enerji harcamış olursunuz.
Ön yargılarımızdan arındırılmış bir iletişim, karşı tarafın savunmaya geçmesine engel olur ve problem olarak gördüğü şeylerle doğal olarak ilgilenmesini sağlar.