"Şimdi kulağını iyi aç Reşid Ağa. İyi ki, şu köpek akıl etti de bu sefer seni gönderdi. Yoksa kıyamete kadar onunla barışmayacaktım. Bunu da ona böylece söyle. Seni görür görmez, soylu yüzüne bakar bakmaz hemen yüreğime tıp diye damladı. Bu adamla barışmak gerek. Ama Oğuz töresinin asaleti mucibince! Tarihçi Herodot der ki, ve de tarihçi Naima, ve de Evliya Çelebi Efendimiz yazarlar ki Üç Oğuz Beyleri yeryüzüne gelmiş en büyük, en yüce, en asil soydur. Tarihçi Felatun da onu aynen tasdik eder. Tarihçi Herodot der ki, hem de Naima Efendimiz, Evliya Çelebi ve Hammer tasdik ederler ki Oğuzlardan bir yüce Başbuğ çıkmış ki adına Cengiz Han derler. At sırtında ölmüş..." Derviş Bey coşmuştu. "Kulağını aç da bu sözlerimi iyi dinle Reşid Ağa..."
Sayfa 91
"Say ki dilediğince yaşadın, sen sonuna bak işin Sürsün yaşamın bitimince sonu yok bu gidişin... Yüzyıl daha demir at ne yararı var Tanrı aşkına? Ha deyince bitecektir sen ona bak da iyi düşün!
Reklam
Bütün bu âyet ve hadisler, müslümanların ancak sünnete sarılmak ve ondan ayrılmamaya çalışmak suretiyle İslâmî kimliklerini koruyabileceklerini ifade etmektedir. Zira açık bir gerçektir ki, sünnetin terkedilmesiyle doğacak boşluk, sünnetin tam zıddı demek olan bid'atla doldurulacaktır. Sünnet, en kısa ve genel anlatımıyla "İslâm kültürü" demektir. Bid'at ise İslâm kültürüne ters düşen, onda yeri olmayan ve fakat ondanmış gibi görülmeye ve gösterilmeye çalışılan yabancı unsur demektir. Muhtelif kıta ve iklimlerde yaşayan müslümanlar arasında çağlar boyu görülegelen ortak değerler ve uygulama benzerlikleri, sünnetin belirleyiciliği, birleştiriciliği, bü- tünleştiriciliği yani evrenselliği sayesinde olmuştur. Açıkça söyleyecek olursak, ümmet sünnetle vardır, onunla yaşar. Yozlaşma sünnetten ayrılmakla başlar
İlişkilerde yaş önemli bir konu.
Bu toplumun insanı aklını yaşa takmış. Sanırsın at pazarından eşek satın alıyor. Yaş da neymiş, gönüller bir olsun yeter canım ablam.
Onlarınki tümüyle at hırsızlarının politikasıydı. Cumhuriyete bir hükümet biçimi olarak inanıyordu ama Cumhuriyet , ayaklanma başladığında kendisini ortaya çıkaran bu at hırsızlarının tümünden kendini sıyıracaktı. Öncülerinin gerçek düşmanlar haline geldiği bir başka halk var mıydı?
Marcus Aurelius, Acı, acı hakkındaki canlı düşüncedir. Bu düşünceyi değiştirmek için irade gücü göster, onu silkip at, şikayet etmeyi bırak; acı kaybolup gidecektir, demiştir.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.