Prens de bulamaz beni artık. Hayata söyleyin bundan sonra gitsin Anlamını masallarda arasın Hay! Ben sizin ruhunuza çiçek aşısı yapayım Da çiçekler açsın ruhunuz. Hadi alkışlayın! Biliyorum hala biraz safım. Keşfettim Küçük ruhlarınızdaki büyük Amerika’yı Hadi alkışlayın! BU SİZİN BAŞARINIZ. 🖋Didem Madak
Biliyorum okuduklarımızın bu yeni dünyada hiçbir yeri olmayacak.Bu yüzden okuyoruz ya eski dünyanın hasretini gidermek için.En azından ben o yüzden okuyorum.
Reklam
SEVGİ TEDAVİSİ İçimin derinliklerinde, varlığımın merkezinde tükenmez bir sevgi kaynağı var. Artık bu sevginin yüzeye çıkmasına izin veriyorum. O yüreğimi, bedenimi, zihnimi, bilincimi, tüm varlığımı dolduruyor, benden çıkarak her yöne yayılıyor ve çoğalmış olarak bana geri dönüyor. Ne kadar çok sevgi verirsem, o kadar çok verebilecek bolluğa kavuşuyorum, çünkü sonsuz bir kaynağa sahibim. Sevgiyi yaşama ve verme benim KENDİMİ İYİ HİSSETMEMİ sağlıyor, o benim içsel mutluluğumun bir ifadesidir. Kendimi seviyorum; bundan dolayı da bedenime sevgiyle bakıyorum. Onu yararlı yiyecek ve içeceklerle besliyorum, onu sevgiyle giydirip kuşatıyorum ve bedenim de bana fışkıran canlılıkta bir sağlık ve enerjiyle, sevgiyle karşılık veriyor. Kendimi seviyorum; bundan dolayı da tüm ihtiyaçlarımı karşılayan ve içinde yaşamaktan zevk aldığım, rahat bir evde oturuyorum. Odaları sevgi titreşimleriyle dolduruyorum ki -ben de dahil olmak üzere- içeri giren herkes bu sevgiyi hissetsin ve onunla beslensin.
Bu cümlelerin ardından Kâmil Efendi, bir anlığına durdu. Yanında duran Mustafa Kemal'i işaret etti ve bağırmaya başladı: "İşte size Hazret-i Ömer gibi bir başbuğ olarak Mustafa Kemal Paşa'yı gösteriyorum!" Bakışlarını ahaliden ayırıp doğrudan Mustafa Kemal'in gözlerine odaklandı ve eliyle tüm Amas- ya halkını işaret ederek haykırdı: "Paşa Hazretleri! Şu görmüş olduğunuz Türk evlatları, başta ben olmak şartıyla şu andan itibaren size biat etmiş bulunmaktayız. Vatan ve milletimizin refah yolunu buluncaya kadar sizlerle el birliği yapacaklarına söz veriyorum!"
Yıldızlardan öğrendim ben bu lîsanı..
160 syf.
·
Not rated
6 Şubat depremi
Acı kelimesini bu denli iliklerime kadar hissetmemiştim hiçbir kitapta. Hayatın, üzüntünün, gelecek kaygısının, kalp kırıklıklarının ve buna benzer onca kötü olan her şeyin ne kadar da boş şeyler olduğunu bir kez daha yüzleştim. Yaşadığımız günün son gün, gecenin son gece, dakikanın son dakika olduğunu farkına varsak her şey ne kadar da anlam kazanmaya başlıyor. Bu depremde yakından tanıdığım hiçbir insanı kaybetmedim. Ama okurken hepsini ailemden birisi gibi yürekten hissettim. Yarınım, bugün gibi olmayacak. Bu kitabı siyasetle meşgul olanlar, belediye başkanlığına adaylığını koymuş eski bakanlar, yöneticiler, mühendisler başta olmak üzere tüm Türkiye'nin okumasını isterdim. Bugün canımız yandıysa yarın yanmasın. Bugün ağladıysak yarın ağlamayalım. İnsanın değil de acının yorulduğunu ben yeni öğrendim.
Acı Yoruldu
Acı YorulduSerhan Asker · Alfa Yayınları · 202470 okunma
Reklam
Kalbimde ki şu kırıntı artık tamamen yok olsun istiyorum. Neden sürekli peşimde? Neden beni asla bırakmıyor geçmişim? Sanki bir daha hiç gitmeyecekmiş gibi.. Sanki artık gerçekten mutlu olamayakmışım gibi. Aslında hiç sevmem depresif insanları ama kendim 6 aydır kırık kalbimi iyileştirmeye çalışıyorum. Bir gün gerçekten bunu aşabilecekmişim gibi hissediyorum. Öbür gün de, bu kırgınlığın beni asla terk etmeyeceği hissine kapılıyorum. Bazen çok mutluyum, bazende çok üzgün. 1 dakika öncesinde nasıl içten güldüysem, 2 dakika sonra öylesine içten ağlayabiliyorum. Ben bu duygu geçişinden de hoşlanmam. Ama böyleyim işte.
İçimdeki çocuğu kim öldürdü ?
Ben seni koruyamadım çocuk, özür dilerim. Seni yeterincede sevemedim, hayat telaşı işte. Soluklanacak anlarda da sana vakit ayırmak, yaralarını sarmak yerine başkalarının yaralarına merhem olmakla meşguldüm. Senden çaldığım ilgiyi şefkati çıkarları kalmadığında ölü numarası yapıcak insanlara verdim. Yapmadım diyemem bütün bunları , yaptım
Gül, lale, sümbül, karanfil Sen çiçek bahçesi, ben metruk bir il. Bakışındaki alev kor olup eritirken sinemi, Söyle gözlerine bakıp nasıl konuşsun bu dil.
Gökler ağlayınca, yeryüzünü su basmaz mı? Fırtına kasırgaya döndüğünde denizler çıldırmaz Ve kabaran dalgalarıyla gökyüzüne saldırmaz mı? Bu kargaşamn akılla anlatılır bir yanı var mı? Ben işte o denizim.
Sayfa 56
Reklam
Ben mi hayalim, ötekiler mi?
Kendi içimle sarmalandığımı, yalnız içime neyin yerleşip, ne şekil aldığını bilemediğimi hatırlıyorum. Okul, sokak, fırın ve sobanın arkasından ibaret hayatımda aslında bu birer hayalet gibi göründüğüm, yürüdüğüm ve durduğum yerler de hayalet ben miyim, bir hayalâtın içinde miyim onun da farkında değildim.
277 syf.
·
Not rated
Yeşil Kiraz benim için çok önemli bir kitaptır. Kiraz'ın yaşında okudum kitabı ilk. Hâliyle belli bir bölümünü karşılaştırarak okumuştum kendi hayatımla. Bu ilk kitaba dair hatırladığım en önemli şey Kiraz'ın ailesinden utanmasıydı. Asla anlayamadığım bir davranıştı çünkü. Ben hayatım boyunca babamın annemin çalışması ile gurur duydum,
Yeşil Kiraz
Yeşil KirazGülten Dayıoğlu · Yapı Kredi Yayınları · 20032,593 okunma
"Görmeyelden yüzünü ben ki nîgarım,sensedim âh u zâr ile geçer bu rûzgârım sensedim."
Sevgili Ben, Bu mektubu sana uykumda yazıyorum. Doğruyu söylemek gerekirse, iğrenç bir adamsın. Varlığına artık dayanamıyorum. Sana üç gün mühlet! Ya değiş ya da intihar et! Her şey gönlünce olsun.
Yalnızlığım size gülüyor ve normal bir gülüş olduğunu söyleyemem
+: "Neden asosyalsin?" -: "Kendimle baş başa kalmak değil gereksiz insanlar içinde olmak iğrenç, korkunç ve aptalca geliyor; iğrenç çünkü cahil topluluk, farklılık sevmediği için onlardan biriymiş gibi davranmak zorunda kalıyorsun. Korkutucu çünkü asla gerçeklik barındırmayan bir kalabalık yüzünden kendi benliğini silmeye çalışıyorsun ve normal değil. Kendi benliğimizin denk bir zenginliği asla olamazken bu kadar ucuza vazgeçmek akıllıca olmasa gerek?.. Bir de insan ya da toplum olsun belli bir seviyeye gelememişse tahammül etmek zor oluyor. Ayrıma girmeden şak diye hayat kapımı kapatırım. Çünkü konuşmak - sadece kendim ve sevdiklerimle- güzel ama ahlâk konuşmayı sevmiyorum, görgü konuşmayı sevmiyorum kısacası küçük adam tavırlarından oluşan sorunları konuşmayı sevmiyorum: "Bunları çocukken ebeveynlerimiz öğretiyor ha öğretmedi mi birey olduktan sonra sen kendine öğretecektin. Öğretmemişsen sorunlu davranış kalıplarını benimsemişsin ve öyle de mutlusundur. O yüzden benden uzak dur çünkü bana hiç mutluluk vermeyen insan tipindensin..." diye önceden derdim ama artık en fazla "Kalitesiz insanlarla bir bağ kurmuyorum." diyorum. Ve böyle oldukları için onlar suçlu değil ben gerçeği söylediğim için suçlu sayılıyorum: "Allah'ım kendimi kalitesiz sayacağım insanlarla tanıştır beni." diye dua ediyorum. Çünkü benden iyisi illa ki vardır, onları bulup - onlardan da öğrenerek- en harika versiyonuma dönüşmeliyim ve gerçekten insanlarla vakit geçirdiğimi hissedeyim diye. Bir tek benim böyle dualarım/ isteklerim olmuyordur değil mi? ???"
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.