14 yaşındaki oğlu için ağlamaklı bir şekilde bizi arayan baba, "Oğlum daha 14 yaşında, nasıl eşcinsel olabilir?" diye haykırıyordu. Aile, İstanbul'da bir hekime başvurmuş ve hekim yaptığı 15 dakikalık görüşme sonrasında babaya, "Bu, oğlunuzun cinsel kimliği; onu bu şekilde kabul edeceksiniz, eşcinsellik doğuştan gelen ve en az heteroseksüellik kadar normal bir durumdur" derken çocuğa ise, "Bu durumu kabullenmekten başka çaren yok" demiş. Bunun üzerine baba, "Oğlumun hiçbir erkekle bir ilişkisi olmamış. Bu, ben onu internette gay pornolarını seyrederken yakaladığım için bana açıklamak zorunda kaldığı bir hissi. Ayrıca oğlum bana kadınlardan da hoşlandığını söyledi, sadece kafası karışmış. Ben uzun yol şoförü olduğum için evde çok bulunamadım; oğlum daha çok annesi ve ablası ile vakit geçirdi, onlardan etkilenmiş olabilir mi?" diye sormuş. Hekim, "Yapacak hiçbir şey yok, bu durumu kabulleneceksiniz" diyerek aileyi göndermiş. Homoseksüelliği Önleme Rehberi’nden bir alıntı.
Şimdi kalkıp da seni seviyorum desem. Söyleyemem ki... Bunu kendime bile söylemeye cesaret edemedim ben. Bunu içimde hissettiğim ilk andan itibaren içimde saklıyorum. Münkesif bir kalbin iç burkan acziyetini kimselere söyleyememek de başka bir acı veriyor insana. Oysa karşıma çıkan her insana ilk olarak ve sadece bundan söz etmek istiyorum. Tutuyorum kendimi, saklıyorum. Seni saklıyorum, parmaklarını, ellerini saklıyorum, gülümserken kıvrılan dudaklarını saklıyorum, hoşçakallarını saklıyorum, bembeyaz yüzüne bir anda dolan şaşkınlıklarını saklıyorum. Sırf bu yüzden kalbim bir gün paramparça olacak. Bu yüzden gece yarılarında uyanıp içtiğim tek dal sigara eşliğinde gözlerimden akıyorsun. Sana dair gizleyemediklerim yanaklarımdan süzülüyor ve önüme düşüveriyor.
Reklam
Aynısı Instagram için de geçerli. Herkes gibi ben de güzel insanlara bakmayı seviyorum. Ama hayatın esasen bu yüzeylerle -"baklavalarınız" ya da bikiniyle nasıl göründüğünüz konusunda onay almakla- ilgili olduğunu düşünmek mutsuzluğa davetiye çıkarmak oluyor.
EndoplazmikGaripbirkulum
Bu organellerin içinde benim ortaokul yıl- larında en çok sevdiğim, ENDOPLAZMİK RETİKULUM'du. Ona kısaca ER de derler ama ben uzun ismini tercih ederdim. Niye mi? E, hava atmak için tabii!
"Yaşadığım bu eksiklik hayatta karşılanmamış beklentilerim değil bilakis ruhsal bir doyumsuzluktu." "Her istediğim gerçekleştiği için sanki ölümsüzlüğü elde etmiş gibi hissediyorum." "Çekilmesi gereken çileleri bile hissedemeyecek kadar katılaşmıştım." "Çünkü kendimi de genç kalmayı da yeterince
İSLAM’DA KADININ DEĞERİ VE GÜNÜMÜZE KADAR GELEN UYGULAMALAR.
Eş'as bin Kays(ö.40/661)anlatıyor. Ben bir gece Halife Ömer’e misafir oldum. Gece yarısı baktım Ömer kalktı hanımını dövmeye başladı. Ben onları ayırdım. Ömer yatağına dönünce bana şunu söyledi. Ey Eş’as! Şunu benden öğren ki, ”Hanımını döven kocadan niçin dövdün diye sorulmaz” sözünü ben Muhammed’den işittim der. Hadisin anlamı şu: Koca
Reklam
Cenabı hak
+ aşkı en iyi kim bilir? - ben bilirim ama bu kul aşkı değil
Bir arkadaşım Kuzey Işıklarını izlemeye gitmiş ✨ İşte ben de işlerle ve sınavlarla meşgul oluyorum, diyeceklerim bu kadar 🫠
- Vay utanmaz vay! Ne kıtırlar atıyor! Allah bir dil vermiş ki... - Doğru! Ben düşüncelere dalmayı severim. Bu düşüncelerimi bazen düzyazı, bazen de mısralar şeklinde ortaya çıkar..
Aynısı
Offf gümledim sabah sabah... bu ben ya ahahahahahahahahah😂😂😂😂😂
Reklam
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 11 hours
Çılgın bir kitap Dişi Domuz. Alegorik bir başkalaşım hikâyesi (Gregor Samsa aşkına!).Bir parfüm dükkanında çalışan anlatıcının bir süre sonra şişmanlayıp çiçekleri yemeye ve sonra domuza dönüşmeye başlaması omurgasını oluşturuyor hikayenin.Buz dağının altında ise müthiş bir eleştiri yumağı var. Önce bir kadınlara dayatılan roller ve algılara. Güzellik algısı, cinsellik, kadın bedeninin metalaştırilması,kürtaj başlıcaları. Sonrasında kitap başka bir düzleme evriliyor kaotik bir ortamda cesetler, cinayetler, kaçanlar,kovanlayanlar, sınır dışı edilen mülteciler, hortumlanan hesaplar, işlenen suçlar, baskıcı bir yönetim eşliğinde bu kargaşanın içinde buluyoruz kendimizi. Anlatıcının domuz -insan arası dönüşümleri devam ediyor eserde. Müthiş bir kapitalizm eleştirisi, kadına dayatılanların en alegorik hâli, hayvanların yaşadıklarına da göndermeler var kitapta. İsimsiz kadın anlatıcının samimi ve doğal üslubu ile ilerliyor kitap. Akıcı olmasına rağmen dikkat isteyen bir metin. Herkes sever mi bilmiyorum ama ben çok sevdim, acayip bir kitaptı.
Dişi Domuz
Dişi DomuzMarie Darrieussecq · Sel Yayınları · 2023103 okunma
Ben onu seviyorum, o da kendisini seviyor ve bu bence evlenip sabaha kadar kavga etmek için yeterli.
Ama ben çok korkuyorum bu sosyalistlerden! Teoriyle pratiği kavuşturdular mı yandık! Şükür birbirleriyle dövüşüyorlar!
Hatice Validemizin dahi boykot sebebiyle yaşadığı açlık sonucu vefat ettiği dönemde, bir çıkış nokta­sı bulabilmek niyetiyle Efendimiz (sav) Taif'e gider ve Taif'te taşlanır. Bu son çıkış kapısı da kapanınca, "Ya Rabbi" der, '' Eğer bu başıma gelenler Senin bana olan kızgınlığından değil ise ben bunların hepsine sabrederim. " Bu sözlerin manasında şu vardır: "Ya Rabbi, sen benimle birlikteysen, bana küskün de­ğilsen ve bu olanlar bana olan gadabın sebebiyle değilse, hiçbir önemi yok, bunların hepsine katlanırım. Ama şayet bunlar ba­şıma senin kızgınlığından dolayı geliyorsa buna çok üzülürüm. Çünkü bu kez geçici olanı değil kalıcı olanı kaybederim. Ve o zaman bu büyük ve hakiki bir bela olur . "
Bense bilakis ara sıra kalbimde öyle yaraların sızladı­ğını hissediyorum ki bunların iyileşmesi imkansızdır zanne­derim. Çünkü bunların benim bütün hayatıma öyle tesirleri var ki onlar olmazsa ben belki mesut olabilirdim. Fakat bu­ gün benim hayatım mahvolmuştur. İşte bunun için bende hala kanayan yaralar var.
1,500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.