Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İçimde küsüşümün izleri duruyor. Ve kanıyor içimdeki Sen ! Ve içimde ateş çemberi bir yalnızlık üşüyor. Ve ben burada her gün ölüyorum. İntiharımı ilan ediyor takvimler. Gittin yar ! gittin Ama giderken kendini almayı unuttun, Ve ben bu yüzden hiç olmadığım kadar suskunum ! Şentürk Yılmazlar
262 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Spoiler* Kitap 1133 yılıyla başlıyor. İlk başta geri dönüşler yaparız, bir 1890 bir 1133 yılına geçeriz diye düşünmüştüm. Olmadı. Bu tür kitapları daha çok seviyordum, öyle olur diye de çok sevinmiştim. 1890’a geldiğimizde ise çok fazla karakter çıkıyor karşımıza. Ve çok fazla mekan. Genelde polisiyeler bir çevrenin etrafında döner
Simirna Cinayetleri: Düello
Simirna Cinayetleri: DüelloSuphi Varım · Dedalus Yayınları · 201243 okunma
Reklam
Merhaba 1K Ailesi.
Öğretmenlik yapan arkadaşlara bir sorum olacaktı. Bir rica da diyebiliriz. Köy okulunda olan, okulunda kitap kırtasiye ihtiyacı olan var mı. Yardımcı olmak istiyorum. Ben kitap okurken hayallere dalıyorum. Umut dolu oluyorum. Bu yüzden çocuklarında kalbine dokunmak, onların yeni hayallere, yeni başlangıçlara, yeni düşüncelere gitmeleri için yardımcı olmak istiyorum. Yorumlarda buluşmak dileğiyle. Sevgiler.
Hoş Geldin …!
Daha kırkı çıkmadan yeni göz yaşlarına sahip oluyorum Cesedi soğumamış harflerimin ceninlerini kucaklıyorum Hayallerim idam sehpasında Umutlarım kurşuna dizilecekken Tam kalemi kırılacak tebessümlerin Sen gelip otağ kuruyorsun Barış türkülerine alışık değilim Mutluluk kefeni yırtıp
Hercai olabilir miyim acaba?
"Kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide bir böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil ... İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile... Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki , etrafımda küçük bir hareket , en hafif bir ses bile istemiyorum. Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birilerini arıyorum.Bütün bu beynimden geçenleri teker teker,uzun uzun anlatacak birini . O zaman nasıl hazin bir hal aldığımı tasvir edemezsiniz. "
239 syf.
·
Puan vermedi
Düşünüyorsun öyleyse varım
Çinli bilge Chuang-Tzu'nun rüyasında kelebek olduğunu görüp uyandığında: Acaba ben rüyasında kelebek olan bir insan mıyım, yoksa şimdi rüya görüp kendini insan sanan bir kelebek mi? " sorusunu sorduğunu muhakkak bir yerlerde okumuş ya da duymuşsunuzdur. Kitapta da Uzun İhsan Efendi benzer bir şekilde sorguluyor varlığını: Düşünen bir adamı düşünüyorum ve onun, kendisinin düşündüğünü bildiğini düşlüyorum. Bu adam düşünüyor olmasından varolduğu sonucunu çıkarıyor. Ve ben, onun çıkarımının doğru olduğunu biliyorum. Çünkü o, benim düşüm. Varolduğunu böylece haklı olarak ileri süren bu adamın beni düşlediğini düşünüyorum. Öyleyse, gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum. Syf 237 Çinli Bilgenin dediği gibi "Hangisi olursa olsun, neyin doğru olduğunu kanıtlamak mümkün değil." Sıkılmadan okunacak çok güzel bir kitap.
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayıncılık · 201548,2bin okunma
Reklam
Yaşanmış/gerçek bir anı :(
Cevriye bir hayat kadınıdır. Her gün bir veya birkaç adamla birlikte olup, hayatını kazanmaktadır. Yine böyle bir gün birlikte olduğu adam tarafından çok kötü dövülerek gecenin bir yarısında sokağa atılır.Baygın bir vaziyette kaldırımda yatarken bir adam bunu fark eder ve yardımcı olmak için kaldırmaya çalışır. Cevriye baygındır, her yeri yara
On günden beri döktüğüm gözyaşı, çektiğim ahlar, inlemeler gönlüne hiçbir tesir etmedi. Elmas gibi bir vücudun içinde taş gibi bir yüreğin bulunmasına kim inanabilirdi! Bir defa yüzüme bakmadın. Bir söz söylemedin. İnsaf! İnsaf! Ben seni bu kadar seviyorum, senin aşkından deli divane oluyorum da sen benden nefret ediyorsun.
Sayfa 97 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri : Ömer Aslan, VI. Basım: Şubat 2020Kitabı okudu
CEVRİYE... Cevriye bir hayat kadınıdır. Her gün bir veya birkaç adamla birlikte olarak, hayatını kazanmaktadır. Yine böyle bir gün birlikte olduğu adam tarafından çok kötü dövülerek gecenin bir yarısında sokağa atılır. Baygın bir vaziyette kaldırımda yatarken bir adam bunu fark eder ve yardımcı olmak için kaldırmaya çalışır. Cevriye
Bana kaybet Bana kaybet oynadığın tüm oyunlarını kaybet Seni söküp atamıyorum içimden Bu nasıl bi lanet Ben hangi yüzüne konuşacağım bilmiyorum Ah hep Kaybettim her şeyi ve başa sardım bugün
Reklam
Sizi eve bıraktıktan sonra tekrar caddeye çıktım. Caddedeki kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide birde böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret falan değil… İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile… Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımda küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Taşıp dökülecek kadar kendi kendimi doyurduğumu hissediyorum. Kafamda, hiçbir şeyle değişilmesi mümkün olmayan muazzam hayaller, bana her şeylerden daha kuvvetli görünen fikirler birbirini kovalıyor… Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birini arıyorum. Bütün bu beynimde geçen şeyleri teker teker uzun uzun anlatacak birini. O zaman ne kadar hazin bir hal aldığımı tasavvur edemezsiniz....
Ben ikide birde böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil... İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile... Sadece bir yalnızlık ihtiyacı.
Julia, "Evet." dedi inleyerek. Güzel, çünkü ben de hepsini alacağım. Hepsini is- tivorum. Clay elini tekrar havaya kaldırdığında, Julia bir şaplağın daha yolda olduğunu anlamıştı. Bu acı ve zevk arasında hissettiği duygu, ona kendini çok iyi hissettiriyordu. Bu şaplağın peşinden Clay, ona tam da dokunmasını istediği yerden dokunmak için
Sayfa 278
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.