Islak kirpiklerim yanaklarıma düşerken gözlerimi sertçe ve uzunca kırpıştırdım. "Misha bile beni bıraktı." Masen yüzümü nazikçe ellerinin arasına aldı. "Misha'nın bir sebebi olduğuna eminim" dedi hüzünle. "Çünkü sende hiçbir sorun yok." "Bende birçok sorun var." Göğsümden bir hıçkırık yükseldi ve daha çok ağlamaya başladım. "Hiç arkadaşım yok, Masen." Yoktu. Gerçekten. Okuldaki insanları anlıyordum. Hak ettiğimi almıştım. Sığ istemiş, sığ davranmıştım ve sonunda elimde gelip geçici şeylerden başka bir şey kalmamıştı. Ten'in benden yana olup olmayacağından emin değildim, artık Misha da yoktu. Ne yaptığımı bilmiyordum ama bir şey yapmış olmalıydım çünkü herkesin senden nefret ettiğini fark edince sorun onlarda olmazdı. Sende olurdu. "Bir arkadaşın var" dedi Masen, sert ve kendinden emin bir tonda. "Diğer lanet ezikler seni yavaşlatır. Duydun mu beni?"
Sayfa 237 - Ryen ve MasenKitabı okudu
Tüm insan duygularının başlangıcında bir çiçek vardır; Soylu bir heyecandan doğan bir çiçektir bu ve mutluluğun anılarda kaldığı, şöhretin de bir yalandan başka bir şey olmadığının anlaşıldığı günlere dek yavaş yavaş solar.
Reklam
Yanan Ormanlarda Elli Gün
Mağarada hayvanların yeri ayrıdır.As. kerden önce hayvanlarla beraber yatardık.Askerden sonra ben bu duvarı ördüm.Öteki mağaralarda hayvan duvarı yoktur.Öteki köşede de gene tavandan bir metre aşağıya kadar örülmüş duvar var.Buradada saman yığınları var.Mağaranın sağında ocak taşlarıyla örülmüş bir ocak…Solda su pınarı.Pınarın suyu kirli ve yosun bağlamış.Su istedim.İşte pınarın suyu bundan iyi su olur mu?Başka su yok mu .Var bir çeşme çok uzak.Ona bizim mağaraya giderken gideceğiz.Onlar pınarın suyunu alışkınız diye içtiler.Ben içmedim.Köylüler su içmek için hep buraya gelirler.Su içmek için gelen köylüleri görürsen fermana geçirirsin. Birazdan buraya kıllı adamlar gelir. Yalnız olsaydın korkardın.Kadınlar bir bir deri bir kemiktiler.Yüz binlerce yıldan beri insanlara yuva olmuş mağaralar.Bu mağaralardan nice hayat,nice macera,aşk,sefalet,kıskançlık,dostluk,düşmanlık gelip geçmiş.Nice kadın burada doğurmuş,nice burada gerdeğe girmiştir.Hala da devrimizde bir kısım insanların inanılmaz sefaletlerine,değişmez yaşayışlarına yataklık ediyor.İlk hayvanları mağaraya sokmuş ve lerine arkadaş etmişler.Sonra kabinlere çoğalmalar, azalmalar,mağarasını başkasına kap. yormamak içinsavaşanlar
Sayfa 66 - YkyKitabı okuyor
"Yapmak zorunda olduğumu hissettiğim bir şeyi asla yapmam seninle. Seninle yaptığım her şeyi isti- yorum. Seni o kadar çok istiyorum ki, bunu sana ver- mekten başka bu isteğin tamamıyla nasıl başa çıkabi- leceğimi bilmiyorum. Bu yüzden otur," dedi ve elini ona doğru bastırdı. Sonra aniden durdu. "Fantezinin, benim sana oturmanı
Sayfa 180
Kendi kendime diyordum ki, bunları sen yazmazsan başka kimse yazmaz, yazamaz. Hayır, kendi kendime yaptığım bu fısıldayış, sanılabileceği gibi, bir kendini farklı görme, kibirlenme, büyüklenme kabilinden bir durumu ortaya koymuyordu. Çünkü yazdığım şeylerin üstünde, burada nitelik bakımından bir değerlendirme yapmak üzere yola çıkmış değilim. Belirtmek istediğim husus, yalnızca, o yazılarda söylenen şeylerin ancak benim tarafımdan dile getirilebileceği, çünkü onların yalnızca benim kendi yaşamımda bir karşılık bulduğu vakasıdır. Bu anlamda, hiç kimse bir başkasının yazabileceğini yazamaz dememiz gerekiyor.
Sayfa 35 - İz Yayıncılık 2002 BaskısıKitabı okuyor
". Çok sayıda ve farklı türlerde ruhlar var olduğuna göre insanların bazıları bir türden bazıları da başka bir türden olur. Ruhlar bunca türe ayrıldığı için her birine karşılık gelen farklı türden söylevler vardır. Bu yüzden bazı insanlar bazı nedenlerden dolayı bazı söylevlere kolaylıkla inanırken, başkaları da farklı doğaları gereği aynı söylevlere inanmazlar.."
Reklam
Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım Bilmiyorsunuz darmadağın gövdemi Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum. Karanlıkta oturuyorum, ışıkları yakmıyorum Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor Acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum. Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu. Yıllardır kendini bulutlarda saklayan İllegal bir yağmurum. Bir yağsam pahalıya mal olacağım. Ben bir bodrum kat kızıyım bayım Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum Bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum Fakat korkuyorum. Birazdan da Kırk üç numara ayakkabılarınızla Bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız Bu iyi olmaz bayım!
"Ama iki kişi arasında aşk olmadan güçlü bir dostluk kurulamayacağına inanıyorsan şunu düşünmelisin. Dediklerin doğru olsaydı, oğullarımızı, annelerimizi ve babalarımızı bu kadar çok sevemezdik ve hiç kimseyle tutkudan başka nedenlere dayanan güvenilir dostluklar kuramazdık."
Philo kimdir?
Phlio'nun evliliğini kendi büyüklüğünü kavrayabilecek karakterde bir kadınla yaptığı ve asla süslenmeyen bu kadına niçin süslenmediği sorulduğu zaman ''kocasının erdeminden başka bir süs taşımak istemediği'' rivayet edilir.
Sayfa 5 - Destek Yayınları
Yıllar öncesinde Pappini'nin muhayyilesinde geliştirmiş olduğu roman atelyesi (veya yazı atelyesi), şimdi hayata geçirilmiştir. Atelyede görev almış olan yazarlardan her biri, kendisine verilmiş olan görev her ne ise, sürekli onunla ilgili yazı fragmanları üretmektedir. Diyelim ki, birisi, sürekli sonbahar tasvirleri yazıyor; başka birisi iki aşık arasındaki konuşmaları kaleme alıyor; bir başkası bir doğum veya ölüm sahnesiyle ilgili enstantaneler "üretiyor", bütün bunlar, sonunda, onların kompoze edileceği oda'da toplanıyor ve orada çalışanlar, önlerine gelen fragmanları monte ederek ürünü ortaya çıkartıyorlar. Böylece günde kırk veya elli kadar roman üretilebiliyor. Holivut film şirketleri hala bu yöntemle senaryo "üretiminde" bulunuyor.
Sayfa 30 - İz Yayıncılık 2002 BaskısıKitabı okuyor
Reklam
— Sütleri çekiliyor bugün bunların. Türkü çağırmamız gerekecek galiba çocuklar, başka çare yok. İnekler her zamanki gibi süt vermedi mi, bu dolaylardaki mandıralarda sık sık baş vurulan bir usuldü bu. Türkülerin ineklerin gönlünü ettiğine inanılırdı çünkü.
Sayfa 149 - Amaç Temel Yayınları, 1987. Çeviri:Suna Güler
Başımızdaki musibete benlik penceresinden baktığımızda onun adı gam, tasa ve kederdir. Ancak bir başka insanın gözün­ den kendi musibetimize baktığımızda onun adı nasihat ve ibret­tir. Melekler gözüyle baktığımızda yaşadıklarımız bir zikir, Rab­bimiz açısından düşündüğümüzdeyse bu ancak bir tecellidir. Merkezden uzaklaşıldıkça başımıza gelenler bir felaket olmak­tan çıkıp, bir hizmet ve bir ödül olmaya doğru yol almaktadır.
Terörizm "hesaplı" bir şiddettir. Amacı olabildiğince çok insan öldürmek değil, kitlelerin "eylemlerinden etkilenmesini'" sağlamaktır. Kitlelerin "dehşete'" kapılmasını, bir umutsuzluk içinde "teröristin isteklerine boyun eğilmesinden başka çare olmadığını" düşünmesini sağlamaktır. Teröristin de arzu ettiği sonuç budur. Otoritenin zayıflatılması, insanların geleceklerini görememesi, tedirginlik ve sisteme inançsızlıktır. Tüm bunlar önce zihinlerde bir canavar yaratır. İnsanlar korktukları şey karşısında daha kolay teslim olurlar. Terörün zihinlerde yaptığı tam da budur işte. Önce onlardan olmayan herkesin düşman ya da hedef olduğu gerçeğine inanırsınız, ardından sürekli canınıza kast etmiş bir hasmınızın olması davranış normlarınızı, hareket tarzınızı değiştirmeye başlar. Terörün belki de en önemli amacı işte böyle güvensizlik ya da belirsizlik ortamı yaratmasıdır. Güvensizlik, terörün seyircisi durumundaki insanlarda geleceğe yönelik kaygıları artırırken belirsizlik ise buna ek olarak bir kontrolsüzlük duygusu verir. Ortaya çıkan bu kontrolsüzlük duygusu, toplumlar arasında ayrışmayı derinleştirirken zihinlerde de güvenlik sağlama duygusunu arttırmaktadır.
Bir de tutmuş, bana yaşa diyorsun! Sokağın bütün kapıları sağlı sollu, kapalı. Fenerlerin hepsi sönmüş, hepsi. İnsan bu yolda ancak düşerek ilerliyor. Bana, düşmeye devam et, diyorsun ha? Yok mu başka beni düşürecek bir yer, göster de düşeyim?
" Sokrates: Ruhta bilginin ve aklın bulunduğu yerden daha ilahi başka bir yer olabilir mi? Alkibiades: Olamaz. Sokrates: O halde ruhun bu parçası ilahi bir parçadır. Buraya bakıldığında ilahi şeyleri, Tanrıyı ve aklı görebilen insan kendisini son derece kolay bir şekilde anlayabilir. "
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.