-Toplum! Senin beni bu adamların içine götürmen, onlardan iyice nefret etmem için herhalde. Hayat; amma da hayat ha. Ne bulabilir insan orada? Fikir meseleleri mi var? Duygu meseleleri mi var? Bu hayatın bir ekseni yok: Derin, hayati hiçbir yanı yok. Bütün bu salon adamları benden çok daha uyuşuk, benden çok daha ölü. Hayattaki gayeleri ne? Benim gibi yatakta uzanmıyorlar, ama bütün gün sinekler gibi aşağı yukarı inip çıkıyorlar. Ne çıkıyor bunlardan?Bir odaya girersin, bakarsın herkes karşılıklı oturmuş, ciddi ciddi duruyor. Yaptıkları nedir? İskambil oynuyorlar... Diyecek yok, güzel bir hayat doğrusu. Yaşamak isteyen bir ruh için ne yaman bir örnek! Ölü değil mi bu adamlar?Oturdukları yerde uyumuyorlar mı? Ben yatakta yatıyorum, kafamı valeler ve aslarla doldurmuyorum diye kabahatli mi oluyorum?
Aydınlanma Çağı Perikles Atinası'ndan beş kat, kütüphanesinin kurulmasından yok oluşuna kadar bir ilim merkezi olarak İskenderiye'nin bütün tarihinden bir asır daha fazla sürmüştü.
Ömrü Roma Cumhuriyeti'nin yaşam süre sinden biraz daha az olmuştu.
Çin'deki Ming hanedanlığından daha uzun yaşamıştı.
Han hanedanlığı ile var olma süresi aynıydı.
Tokugawa hanedanlığı tarafından kurulmasından günümüze kadar Japon tarihi kadar uzun sürmüştü.
Shakespeare'in döneminden bugüne kadarki İngiliz tarihi kadar devam etmişti.
Bazılarının marjinal ve geri kalmış olarak görmekte ısrar ettikleri bir bölgenin birkaç asır boyunca siyaset ve iktisat dünyasının ana ekseni ve Avrasya'da bilim, felsefe ve entelektüel hayatın merkezi olduğu gerçeği üzerine kafa yormak dünyanın geri kalanının, Doğu' nun ve Batı' nın faydasınadır.
Bu durumda bu muhteşem kültür hareketinin ve fikirlerin nasıl ortaya çıkıp varlığını sürdürdüğüne dikkat kesilmek neden yok olduğu gibi dar bir konuya eğilmekten daha akıllıca değil midir?
“ Hayat; amma da hayat ha. Ne bulabilir insan orada? Fikir meseleleri mi var? Duygu meseleleri mi var? Bu hayatın bir ekseni yok: Derin, hayati hiçbir yanı yok. “
Toplum! Senin beni bu adamların içine götürmen, onlardan iyice nefret etmem için herhalde. Hayat; amma da hayat ha. Ne bulabilir insan orada? Fikir meseleleri mi var? Duygu meseleleri mi var? Bu hayatın bir ekseni yok: Derin, hayati hiçbir yanı yok. Bütün bu salon adamları benden çok daha uyuşuk, benden çok daha ölü. Hayattaki gayeleri ne ? Benim gibi yatakta uzanmıyorlar, ama bütün gün sinekler gibi aşağı yukarı inip çıkıyorlar. Ne çıkıyor bunlardan? Bir odaya girersin, bakarsın herkes karşılıklı oturmuş, ciddi ciddi duruyor. Yaptıkları nedir? İskambil oynuyorlar... Diyecek yok, güzel bir hayat doğrusu. Yaşamak isteyen bir ruh için ne yaman bir örnek! Ölü değil mi bu adamlar? Oturdukları yerde uyumuyorlar mı? Ben yatakta yatıyorum, kafamı valeler ve aslarla doldurmuyorum diye kabahatli mi oluyorum?
Hayat; amma da hayat ha. Ne bulabilir insan orada? Fikir meseleleri mi var? Duygu meseleleri mi var? Bu hayatın bir ekseni yok: Derin, hayati hiçbir yanı yok.