Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eski İstanbul nerede? Edep, hâyâ nerede?
Eski tramvay,《 Peki, bunca yıl sonra nasıl buldun İstanbul'u, Beyoğlu'nu?》 Yenilenmiş tramvay, Orasını hiç sorma kardeşim. Şaşırdım kaldım bunca yıl sonra, başka bir kent olmuş İstanbul, nasıl de ğişmiş bu kadar zamanda? Bilemedim. Bizler ki, İstanbul'un her semtini bilir tanırdık. Bu güzel kenti bir boydan bir boya ge zerdik. Fakiri fakir ama efendiydi, terbiyeliydi. Zengini de gün görmüş insandı. Aralarında zibidileri de olurdu, ama bunlar azınlıktaydı. Eskiden özel otomobilde gördüğün yüzler güzel ve temizdi. Şimdi bakıyorum, çok lüks ve pahalı otomobillere, bir aydınlık, güzel yüz göremiyorum içinde. Yolda yürüyen insanların saygısı kalmamış, durmadan birbirlerine çarpıp duruyorlar Hani insanlar birbirine yol verirlerdi eskiden, bilirdi ki o yolda herkesin yürüme hakkı var ve kimse kimsenin bu hakkına saygısızlık etmezdi. O kadar zavallı tipler görüyorum ki benim yolumdan çekilmeyi bile akıl edemiyorlar, bilmiyorlar ki ben ray üstünde gidiyorum, direksiyonlu bir araç değilim. Bu kadar cahi mi, yoksa bu kadar saygısız mı bu insanlar?...
50 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
spoiler içerir/içermez bilmiyorum :D
Kitapta üç ayrı bölüm var: -Lyon’da düğün -İki yalnız insan -Wondrak Öncelikle bölüm bölüm değil de kısaca bahsedeyim kitaptan; • Kitap güzeldi, hikayeler kısa ama özdü. İki yalnız insan (altı sayfa) benim favorim. Kitabı tavsiye ediyorum. Ama eğer Zweig’ın kitaplarına yeni yeni başlıyorsanız Geçmişe Yolculuk’tan başlayın derim. Bu daha çok
Lyon'da Düğün
Lyon'da DüğünStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202130,8bin okunma
Reklam
Değişim
5 yıl önce Beylikdüzü'nde düzenlenen 4. Barış ve Sevgi Buluşmaları etkinliğinde sahne alan Erol Evgin 5 yıl ara ile aynı sahnede dün gece tekrardan yer aldı. Yıllar Erol Evgin'den hiçbir şey götürmemiş fakat dinleyici profili çok değişmiş. İnsanların birbirine saygısı olmadığı gibi ince düşünceden eser kalmamış. 5 yıl önce tıklım tıklım olan konser alanının %40'lık dilimi boş kalmış. Ellerinde bayraklarla marşları bangır bangır söyleyen toplumdan geriye bayrağımı sallasam da olur sallamasam da olur diyen bir toplum kalmış. Hoş benimde bayrağım yoktu. Belediye anladığım kadarıyla sınırlı sayıda bayrak getirmiş ve belki de insanların da benim gibi evlerinden bayraklarını alıp gelmedikleri için elleri boş kalmıştı ama ben de çareler tükenmez. Kırmızılı beyazlı olan fularımı bileğimden çıkarıp yeni bir kluge oluşturdum. Kluge'un ne olduğuna değinmeyeyim çünkü konumuz bu değil. Konumuz tam olarak 5 yıl içinde toplumun nasıl değiştiği... Toplumla birlikte sanatçı dediğimiz kesimin - ama aslında benim gözümde sadece şarkıcı olan ve hiçbir anlam barındırmayan- yeni kültür ve sanat anlayışının 180° değiştiği... Bazen ya ben yanlış zamanda doğdum diyorum ya da gerçekten zaman yanlış. Ama ortada bir yanlışlık olduğu kesin...