Kitabımız kıcasık bir günde hatta başına otursanız bir iki saatte bile bitebilecek bir kitap. Kitabın başlangıcı bilgi verir gibiydi konuya girmeden bu şekilde başlaması güzeldi. Konu olarak baktığımızda Frau ve kocası yaşadıkları yerde bir dans akımına tutulurlar. Kendileri bir türlü dans etmekten alıkoyamazlar ve en sonunda ise hayatlarını kaybederler fakat kitabın sonunda öyle bir bölüm vardı ki beni inanılmaz şaşırttı. Aslında Aziz Vitrus laneti dedikleri bu dans lanetinin gerçek sebebi ve arkasındakiler beni şoka uğrattı. İnsan bazen en yakınındakilere bile güvenmemeli dedirtti. Kitabı kesinlikle sevdim çok güzeldi. Kısacıktı ama çok akıcıydı. Kitap üç bölüm gibiydi. Kitabın başı Aziz Vitrus lanetinden bahsedip bilgi verirken diğer kısmı asıl hikayeyi anlatıyordu ve son bölüm ise bunun arkasındaki gerçekleri bu şekilde ayrılması kesinlikle çok iyi olmuştu.
Odysseia'nın kelime anlamı "yolculuk" ve Odysseus "Çileli" iken ismi ile örtüşen Homeros'un muhteşem destanını kelimelerimden de anlaşılacagı üzere çok sevdim.Başlarda gözüm korkmustu açıkcası çünkü bana göre daha kapsamlı olan Ilyada'yı okurken çok zorlanmış yarıda bırakmıştım.Odysseia tam tersi okuduklarım beni büyüledi
#williamshakespeare
#tiyatro
#oyunları
Selamlar,
Dört yüzyıl boyunca gündemde kalabilmiş, büyük İngiliz oyun yazarı Shakespeare 'ın 5. tiyatro metnini okudum. Diğer okuduklarım #işbankasıkültüryayınları' ndandı. Özellikle #macbeth 'in önsözü şahaneydi. Okurken tiyatro ve oyuna dair pek çok önemli notlar almıştım. Örneğin, Shakespeare' in
Evet 8 kitaplık Bridgerton serisinin son kitabı da bitti. Seriyi sırasıyla okuduğunuzda bu son kitapta duygulanmamak elde değil. Çünkü ilk kitapta Gregory on yaşlarında bir çocuk ve şimdi onu 26 yaşında evlenirken görüyoruz. İnsan duygulanıyor ve kendini yaşlı hissediyor.
Öncelikle seri hakkında fikrime başlıyım, seride git gide azalan bir başarı grafiği var bence. Ben ilk 3 kitabı daha çok sevdim diğerlerine göre. Ama Julie Quinn tarzı değişmiyor tabi hepsi de okunur kitaplarıdı.
Biz evleniyoruz romanına gelirsek. Tanıtımı okuduktan sonra pek konuyu sevmedim. Kitap bitti yine pek konudan hoşlanmadım diyebilirim. Karakter kısmı ise, ben Lucyi sevdim güçlü bir kızdı. Ama Gregory den hoşlanamadım ya, çok çocuksu buldum yaşına göre hareketlerini. Duyguları da çok karışık ve gerçekçi gelmedi bana. Karakter sevilmeyince roman da sevilmiyor, serinin en sevmediğim romanıydı.
Sonuç kısmı sadece 15 sayfaya sığdırılmış ondan hoşlanmadım pek. Olay yeri olarak bir iki yer gördük bana o da kötü geldi. Ama son söz kısmı beni şok etti desem çok olmaz. Hiç beklemiyordum bunu.
336 syf.
10/10 puan verdi
Uzun zamandır bu kadar zevk aldığım bir kitap olmamıştı. Ben beğendim. Olmuş bu kitap. Aslında bu maceraların çıktığı ilk zamanlarda internette amatör çevirisinin yapıldığını görmüştüm. Oradan ilk hikayesini okumuştum yıllar evvel ama devamı olduğunu, toplamda 3 hikaye olduklarını bilmiyordum. Türkçeye çevrildiğini görünce alayım dedim hemen. Ve
Bu Ülke
Cemil Meriç, bizim önemli çevirmen ve düşünürümüz. Onu bu kadar geç keşfettiği min ve okuduğumun pişmanlığı içindeyim.
Okuduğum güzel kitaplardan biri. İçinde alıntılanması gereken o kadar güzel cümleler, paragraflar var ki. Okudukça insanın paylaşası geliyor. Ben şu an paylaşmak için vakit bulamıyorum. Ama mutlaka herkesin okunmasını istiyorum.
Cemil Meriç'in okuduğum ilk kitabı ama anlatışını çok sevdim. Kelimelerde kendimi gördüm. Özellikle ' Sihâm-ı Kazâ ' kelimesinde.
Batı'nın yazarlarını ve batıya ait kelimeleri de bize çok güzel izah etmiş, anlatmış. Bunun içinde tavsiyem ; Batı yazarlarına, eserlerine ve kelimelere biraz hakim olmak. Ben bunun eksikliğini hissettiğim için bazı konularda anlamakta zorluk çektim. Arkadaki kanaviçe kısmı yardımcı olmaya çalışsa da zorlandım yine de.
Diğer eserlerini de okumak istiyorum Allah nasip ederse.
