"Memleket mutlaka modern, medeni ve yeni olacaktır. Bizim için bu hayat davasıdır."
Bu memleket sakat doğmuş bir çocuk gibi, kolay iyileşmeyecek ama bu hakikat bizim onu sevmemize mani olmayacak, onu iyileştirmeye uğraşmaktan bizi vazgeçirmeyecek. -Kusura bakmayın ama baba bu söyledikleriniz benim içimi rahatlatmıyor... Nasıl bir memleket burası? Katiller hep iktidarda, düzelmesi için bir umut yok ama burayı seveceğiz... -Bir gün düzelecek oğlum. Bir gün benim için bir mana taşımıyor baba, bana bugünü söyleyin... Ben bugünde yaşıyorum
Sayfa 452 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Evet, bizim paralar! Evet, köylünün parası! Evet, şu sokaktan geçen adamların parası! Senin anlayacağın Madam, hırsızlığın adını komisyonculuk koymuş herif; sahipsiz memleket bulmuş kerata! Vuruyor, çalıyor, çır­pıyor ... Ama ... " Gözleri kafasına sığmayarak taştı; elini uzun tırnak­ larıyla; ürpermiş pençe gibi uzattı. "Bu paraların hesabını onun bağırsaklarından bu tırnaklar soracak! .. "
284 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Tavsiye
Bu kitap hayatıma yön verdi etkilendiğim ve hiçbir zaman unutmayacağım bir şair hatta şiirleridir çok seviyorum şiirlerini hatta gizli kalmış bir şiiri var kitabın arasında Yıldız Sarayı olması lazımdı en çok ona tutulmuştum ama Han duvarları Çoban Çeşmesi hatta Bizim Memleket gibi şiirleri beni uzaklara götürmüştür tavsiye ederim..
Han Duvarları
Han DuvarlarıFaruk Nafiz Çamlıbel · Yapı Kredi Yayınları · 20212,741 okunma
... Üsküdar'ın haraplığına rağmen buralardaki gösterişli evleri hiddet ve kırgınlığa benzer hislerle seyrediyordu. Bu yerleşim yerlerini ecnebi eller vücuda getirmiş, bu temiz ve muntazam muhit yabancılar için hazırlanmıştı. Bu memleket sahiplerinin ölüleri yolsuz kabristanlarda, çökmüş mezarlarda, kırılmış, devrilmiş, çamurlara gömülmüş eski mermer taşlar arasında yatar zinde gençleri de tutuculuk, tembellik, düşkünlük gölgeleri altında, miskin ahşap evlerde yaşarken işte bizim zaafımızdan, tembelliğimizden istifade eden, bizi küçük gören rakipler buralarda, bu gösterişli yapılarda mesut ve mağrur bir hayat geçiriyorlardı.
İKTİSAT-KÖYCÜLÜK / MEMLEKETÇİLİK-SOSYAL ADALET Atsız Türk düşünce hayatına 15 Mayıs 1931 tarihinde çıkmaya başlayan Atsız Mecmua ile girer. Bu dergide çıkan Boz Kurt imzalı ilk yazılarında Anadolu'ya, "memleket"e, köye ve köylüye ağırlık verdiği görülür. "Bir kuş bakışı" başlıklı ilk yazıda bulunan şu cümleler dikkat
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.