Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yoruldum. Hayatımdaki olumsuzluklar ,çabalar ,umutsuzluklar bir tarafa güzel anları bile yaşamaya korkar oldum .Biri soruyor nasılsın diye .Sonra anlatmaya başlıyorum güzellikleri .Anlatıyorum ama korkarcasına , bir şey olur mu dercesine .Yine de susmuyor dilim .O da heyecanlı,çok beklemiş bu anı .Anlattıkça anlatıyor.Sonra bakıyorum herşey tepetaklak oluyor .Niye diyorum,niye böyle oldu .Yanlış bir şey mi yaptım ?Şükretmedim mi ?Yetinmedim mi ?Halbuki o mutluluk ne kadar küçük bir şey içindi .Toparlamaya çalışıyorum tüm olumsuzlukları , güç bela.Fark edişim çok geç olmuyor.Bundan oldu diyorum.Susmadı ya o dil ,anlattıkça anlattı .Peki ya karşındaki .O nasıl?Yorgun muydu senin gibi ? Onun da var mıydı aklını kurcalayan bir şeyler.Yoksa hepimiz susup bu küçük mutluluğu içimizde mi yaşamalıydık?Cevap çok basitti aslında.İyisiyle kötüsüyle nasılsın demek.O tek kelimelik soru ne kadar iyi gelecekti bize .Çiçekli yollara açacaktı kapılarımızı .O zaman ben soruyorum bugün. Nasılsın ? :)
ALES paragraf sorusu... Aşağıdakiler hangi soruya karşılık söylenmiştir?
"Elbette birçok meslekte bu söz konusu. Ancak algıda seçicilik mi desem yoksa karşılaştırmalı diyalektik mi desem bilemedim. Ne demek istiyorum: Daha bir, iki nesil öncesine kadar öğretmenliğin ve okulda görev yapan idari yahut psiko personellerin saygınlığı çok daha yüksekmiş. Ve görevini layığıyla yapanların sayısı oransal olarak daha fazlaymış. Şimdilerde ise öğretmenlik -maalasef- ayağa düştü. Her ünide bir eğitim fakültesi var ve neredeyse herkes öğretmen. Buna mukabil rehber öğretmen/psikolojik danışman ve hatta psikolog sayısı da oldukça fazla. Peki bunların ne kadarı yeterli nitelik ve donanımda? İnsanlar bunu görmüyor mu, görüyor elbette. Hâl böyle olunca derhâl bir önyargı oluşuyor toplum nezdinde. İşini iyi yapanlar, çalışmayı sevenler, maksimum fayda sağlayanlar da umumda gölgeleniyor. Tabii ki lokal olarak değer görüyorlar ama bu da genelde çok sınırlı oluyor. Bunları söylüyorum lakin bu sınırları aşmanın da planlarını yapıyorum. Yolu ve yöntemi belirledim. Şimdi ise önümde sadece çalışmak ve zamana güvenmek var."
Reklam
Kitapları incelerken şöyle bir şey buldum. Bu tam olarak ne demek oluyor? İçine de baktım tabii ki :) amma... enteresan şekiller, yazılar. Korkmadım değil.
Gök kubemizi 1923 te çaldılar… Harf İnkilabı isimiyle
Kendi Gökkubemiz Yahya Kemal Merhum'dan mülhem bir ifade. Biz Gökkubemizi nerede yitirdik, ne zaman yitirdik, nasıl yitirdik... …bunu buna başlayalım mı…? Bu soruyu sormak bile aslında, bu yolculuğun ilk adımlarından biri olmalı. Çünkü birçok insan Gökkubemizi kaybettiğimizin bile farkın da değil. Önce meseleyi doğru ortaya koymak lazım.
Namaz kılacağım zaman benim kızıma bir şeyler oluyor... sizce bu bakışla ne demek istiyor olabilir? 😅
Ebrar 2126
Ebruar kavramını veya Ebruarı bunların nasıl kimseler olduklarını el alacağız, konuşmaya çalışacağız Ebruar her ne kadar Türkçe'ye bir isim olarak geçmişse de aslında Arapça eril bir çoğul yani Ebruar iyiler demek Bu kekili bunun Ber veya Ber ayette geçtiği üzere Cenab-ı Hak Hz. Yahya için o Ber ile bir valideyhi Olem yakın Cebber'in
Reklam
Herkes Müslüman olabilir, Herkes Müslüman kalamaz. Zirvelere çıkmak zordur, Zirvelerden kalabilmek çok daha zordur. Bir cahil çok kolay bir şekilde Müslüman olabilir, Ama kolay kolay Müslüman kalmaya devam edemez. Yahudilik ve Hristiyanlığın gündelik ibadet pratikleri İslam gibi yok, Bizim günümüzün 24 saatinde her bireyi çevreleyen ibadetler
600
600.gün... Zamanı tutamıyorum sevgili durduramıyorum. Son günümüzde bana "dursun mu zaman?" demiştin. Dursun artık sevgili, dursun artık, hayır zaman akıp gitmesin. Yarın, dün olsun. Zaman artık geriye aksın istiyorum. Merak etmiyorum geleceği, istemiyorum geleceği. Gözlerimin ışığının sönmesini izlemeyi değil, ışığını geri kazanmasını
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.