Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir kadının, içindeki asilikle, özgürlükle, güçle, kaldırma kuvvetiyle baskılanması trajedidir. Her şeye isyan et, diren, bağır; şair olmak varken, resim yapmak varken sana dayatılana boyun eğ! Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
Sayfa 69 - Can YayınlariKitabı okudu
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
Katılım bankaları geciken ödemeler için faiz uygulamayı açıkça suçlamış oldukları için, bunun İslami alternatifini uydurmak zorunda kaldılar. Bazı katılım bankaları ödemeleri belirli bir limite kadar yayma hakkı karşılığında yıllık harçlar almayı tercih etti; kimileri kendi içlerinde tümüyle meşru olan çoklu satışlar aracılığıyla faiz işlevlerini taklit etmeyi yeğledi; yine bazıları “enflasyon ayarlaması” kisvesi altında müşterilerinden faiz toplamayı seçti.
Sayfa 28 - Efil YayıneviKitabı okudu
Reklam
Büyük Fetva Emini Muhacirden Fetvalar!!
Şahsi yorum.. ((İstanbul'dan yola çıkarken amacımız saltanatı ve hilafeti kurtarmak diye söyle işine gelince de Hilafet Meclisin uhdesindedir diye beyanet ver, işine gelince dini işene geldigi gibi kullanıp Hilafet dinde yoktur diye fetva ver. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu derler adama!!!! Yok atam pragmatik bir insan şartlar bunu gerektiriyordu..)) Kitaptan alıntı... Halife ve bütün cihan, kati olarak bilmek lazımdır ki mevcut ve mahfuz olan halife ve halife makamının, hakikatte, ne dinen ne de siyaseten hiçbir mana ve hikmet-i mevcudiyeti yoktur. Türkiye Cumhuriyeti safsatalarla mevcudiyetini, istiklâlini tehlikeye maruz bırakamaz. Hilafet makamı, bizce en nihayet tarihi bir hatıra olmaktan fazla bir ehemmiyeti haiz olamaz.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? :)
“PKK liderliği Türkiye'ye karşı başarı sağlamalarına katkıda bulunabilecek her türlü ittifaka girmeyi stratejik bir gereklilik olarak kabul etmiştir. Öcalan, ABD dahil her türlü ittifaka girebileceklerini fakat bunun emperyalizme karşı savaşmalarinı engellemeyeceğini ifade etmiştir.”
Sayfa 75
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
"Bu ne laubalilik? Bu ne aymazlık? Bu ne cehalet, sefalet, başıboşluk,serserilik? Bu ne haytalık? Bu ne haylazlık?"
Şimdilerde yeni bir akım başlattı şeker endüstrisi: Medya reklamlarında fruktoz içeren meşrubatla, meyve suyu, sodayla güne başlayın, doymuş yağ ve şeker deposu çikolata ve benzerlerini tüketin diyorlar ve aynı anda alt yazı olarak "İki saatten fazla hareketsiz kalmak sağlık için iyi değil" diyorlar. Türkçedeki güzel tarifiyle "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu." Tabii ki hareketsizlik doğru bir şey değil, mutlaka aktif hareketli bir hayat sürmeliyiz, ama bu demek değildir ki fruktoz şurubuyla dolu yiyecek içecek veya doymuş yağ oranı yüksek, besleyici değeri çok az olan endüstri icatlardan tüketebileceksiniz. Bu reklamlar toplumun aklıyla alay ediyor. Bu, petrol üreten şirketlerin "Ben çevre dostuyum" demesine benziyor, ki diyorlar.
Reklam
ALMANYA'DAKİ TÜRKLERE TÜRKÇE ENGELLENİYOR, AMA TÜRKİYE'DE...
Alman "dostlarımız" lahana turşusunu pek sever. Tevekkeli değil: "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" deyişi de onlara pek uygun. Niye mi? Biliyorsunuz, Almanya yıllardır Türkiye'de, Lozan'a göre azınlık sayılmayan kardeşlerimizden birer azınlık yaratmaya, dahası onların eğitimlerini "anadil"lerinden (başka bir kökenden geldikleri kendilerine yutturulmuş bazılarının Türkçeden başka bir anadili olmadığı halde) görmeleri için çaba harcamaya devam eder; Alman Devleti, kendi ülkesindeki sahici azınlıkların (örn. Türklerin) kimliklerini, dillerini ciddiye alırmış gibi. Almanya'daki Türklere gelince "perhiz". Türkiye'de azınlık yaratmaya gelince "lahana turşusu". İşte bu.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.)
Dırdırcı bir karıyla evlenip hiçbir zaman son model araba sahibi olamam.
"Peki ya, tam sona yaklaşılırken ortaya çıkan, vatandaşların aklınıza gelebilecek her ahlaksal ya da toplumsal amaçla kurduğu çok sayıdaki gruba ne demeli: Paranın yerini takasa bıraktığı bir dönemde, yaşlıların kalabileceği huzurevlerinin artırılıp geliştirilmesi; okul çocuklarına vitamin haplarının dağıtılması; yatalaklar, eve bağımlı özürlüler için bir ziyaret servisinin kurulması; terk edilen çocuklar için resmî bir evlat edinme yasasının çıkarılması; “genç zihinleri zehirlememek” adına, şiddet içeren ya da “nahoş” olayların haberlerine sansür uygulanması; sokaklara dadanan serseri çetelerin önce tekdir, olmuyorsa kötekle yola getirilmesi; sokaklarda, çevrede, gerekirse kapı kapı dolaşıp insanlara “cinsel faaliyetlerine çekidüzen vermeleri” konusunda telkinde bulunulması; kedi ve köpek eti yememeye ikna edilmesi; vesaire vesaire – hedeflerin gerçekten de sonu yoktu. Komedi. Tam da bu ne perhiz bu ne lahana turşusu, durumu; evi yıkılır, çatısı başına çökerken, birinin aynanın karşısına geçip cildini incelemesi ya da kravatını düzeltmesi; aklı fikri eğilip o elden iri bir lokma koparmak olan bir yamyama, kraliyetin gamsız, lütufkâr elini uzatmak.."
Kuvayımilliyeci bunlar hesapta! Maraş'ta Sütçü İmam o kurşunu niye sıktı? Şerefsiz bir düşman askeri, Müslüman bir kadının başörtüsüne el uzattı diye! Şimdi de ulusalcı güruh 'Çankaya'da başörtüsü istemiyoruz!' diyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu birader? Kim kandırdı seni zavallı halkım?
Sayfa 190Kitabı okudu
Reklam
"Genel terbiye ve genel ahlak adına örtünmeleri istenen Müslüman Türk kadınlarına milli namusun yüzüne tükürür gibi aşağılayarak söz söylemek... Sonra da örtünme nedenini soran Avrupalılara, 'Kadınların namusuna olan saygımızdan...' yanıtını vermek... Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!"
Genel ahlak, genel terbiye adına baştan aşağı örtüler altına soktuğumuz, kafes içlerinde hapsettiğimiz Türk kadınına, milli namusun yüzüne tükürür gibi, sokaklarda utanmadan laf atmak...Sonrada Avrupalılar, kadınlarımıza neden çarşaf giydirdiğimizi sorunca:Kendilerine karşı duyduğumuz saygıdan...yanıtını vermek...Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Bunların taban tabana birbirine zıt şeyler olduğunu itiraf etmeliyiz.
Sayfa 57 - Bilgi Toplumu yayınlarıKitabı okudu
80 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.