Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Oblomov içini çekti: - Ah! Bu hayat, dedi. - Nesi varmış bu hayatın? - İnsana rahat vermiyor. Başını derde sokuyor. Ne olur, şöyle bir yatıp uyuyabilsem... Hiç kalkmadan...
Bir travmadır çocuk kalmış kalpler için büyümek
Küçüktük...; Mucizelere dil çıkaran, bir varmış bir yokmuşlarla büyütülmüş hayat dolu çocuklardık. Elma şekerine, tavşan balona, pamuk helvaya havalara uçardık, Saklambaç oynardık, ip atlardık, seksekle zıp zıp zıplardık. Çocuk öldürmez tahta silahlarımız, füzeden hızlı sapan taşlarımız, bomba sesinden korkmaz kağıt kuşlarımız vardı. Düşünmezdik bu dünyanın kara yüzünü, tüm kötülüklere inat içimiz dışımız bahardı. Minicik yüreklerimize, kocaman dünyaya yetecek kadar sevgi sığardı. Büyüdük...; Ne sihirli güçlerimiz, ne çocuksu düşlerimiz, ne de yürekten gülüşlerimiz kaldı. Nereden bilecektik, büyüyünce hayatın bizi sobeleyeceğini, Su katılmamış acılarla canımızı yakacağını, büyüdükçe mutlu günleri elimizden alacağını. -Gözleri buğulu, saçları yağmurlu kızım, ne olur büyütme çocuk yanını...!-
Reklam
''Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Olric. Gelişigüzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli. Kitaplar ve çiçekler özel itina isteyen varlıklardır. Ne yazık, bu meslekler de artık olur olmaz kimselerin elinde, sattıklarıyla ilgileri olmayan kişilerin. Durmadan kitaplara ve çiçeklere eziyet ederler, onlara nasıl davranılacağını bilmezler. Bana kalırsa, bir “kitapları koruma derneği” kurmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli...''
Sayfa 576
Harese
Harese nedir, bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese şudur evladım: Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani. Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kan dikenle karışınca bu tat devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir. Demin de söyledim, hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. Bütün Ortadoğu’nun âdeti budur oğlum, boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur.
Doğan KitapKitabı okudu
"Çok mutluyum, haklısınız. Ama bu mutlulukla ne yapacağım? Yalnız başıma benim için biraz fazla bu. Ben daha mütevazı mutluluklara alışkınım - çoğu zaman akşamları bir kitabım olur, bir arkadaşım, güzel bir mektubum, biraz da müziğim. Aslında bunlardır benim mutluluk diyebileceğim şeyler. Çoğaldıkları zaman onlarla ne yapacağımı bilemiyorum - başkalarıyla paylaşmak istiyorum. Bunca mutlulukla ne yapacağım?
Adil olanın peşinden gidilmesi doğrudur, en güçlünün peşinden gidilmesi kaçınılmazdır. Gücü olmayan adalet acizdir; adaleti olmayan güç ise zalim. Gücü olmayan adalete mutlaka karşı çıkan olur, çünkü kötü insanlar her zaman vardır. Adalet olmayan güç ise töhmet altında kalır. Demek ki adalet ile gücü bir araya getirmek gerek; bunu yapabilmek için de adil olanın güçlü, güçlü olanın ise adil olması gerekir. Adalet tartışmaya açıktır. Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde anlaşılır. Bu nedenle gücü adalete vermedik, çünkü güç adalete karşı çıkıp kendisinin adil olduğunu söylemişti. Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık.
Sayfa 416Kitabı okudu
Reklam
Dertleşmek akarsu gibidir, içinizdeki pisliği alıp götürür.
-Ah bu Dünya !... Camlar kırılır sesten durulmaz. Canlar kırılır hiç ses duyulmaz.- . Ah ne çok yaralı insan var, Bazılarının ömrü hayal kırıklıklarıyla kalp kırıklıklarıyla geçer. Hayata kırgın bakışı, olur olmaz uzaklara dalışı hep ondandır. Ancak, -Kimse kimsenin sessizliğini duymaz, Herkesin sessizliği kendine yapışır.- -Gözyaşını su damlası sanırlar, yüreği bulutlu olmayanlar.- . -İnsan gidecek yolu olduğu için değil, varacak yeri olmadığı için huzursuzdur.- . -Her şeyi içime ata ata, yüreğimin boşluğu İstanbulun çöplüğüne döndü. Oysa, Dertleşmek akarsu gibidir, içinizdeki pisliği alıp götürür.
Ben kendi yolumdan giderim, Sen kendi yolundan gidersin. Ben bu dünyaya senin beklentilerine göre yaşamak için gelmedim. Sen de benim beklentilerime göre yaşamak için burada değilsin. Sen sensin ve ben de ben. Eğer şansımıza birbirimizi bulursak, güzel olur. Bulamazsak, elimizden bir şey gelmez.
Sayfa 277Kitabı okudu
İşte Bu
Dünyada bulunmanın bir gayesi olmalı. İnsan bir işe yaramalı. Yoksa her şey korkunç derecede karman çorman olur.
Sayfa 325 - Aylak Adam YayınlarıKitabı okudu
Bekleyen her şey bir gün solar ve ölür. Bu bir papatya da olabilir veyahut "umut" da.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.