“Ben aşktan daima kaçtım. Hiç sevmedim. Belki bir eksiğim oldu. Fakat rahatım. Aşkın kötü tarafı insanlara verdiği zevki eninde sonunda ödetmesidir. Şu veya bu şekilde... Fakat daima ödersiniz… Hiçbir şey olmasa, bir insanın hayatına lüzumundan fazla girersiniz ki bundan daha korkunç bir şey olamaz.”
Sayfa 341Kitabı okudu
... ölümlülerden oluşan şu sürüsüne bereket kalabalığa Aydan bakacak olsan , birbiriyle vızıldaşıp duran bir sürü sinek ya da sivrisinek gördüğünü sanırsın; birbiriyle savaşan, kumpaslar kuran, kapıp kaçan, oyunlar oynayan, oynaşan, doğan,yaşlanan ve ölen. Kısacık bir ömre yazgılı bu küçücük yaratıkların bu kadar belayı, bu kadar faciayı yarattıklarına inanmak çok zor doğrusu.
Reklam
Örneğin, Piskopos'un anlamakta güçlük çektiği gerçeklerden biri, kutup ayılarının neden beyaz olduğu. Kamuflaja gelince bu konunun yeni-Darwinci yaklaşımla anlaşılması her zaman kolay değil. Kutup ayıları kuzey kutbunda başat hayvan grubuysa, beyaz renkli bir kamuflaj biçimi geliştirmelerine de gerek yoktur. Bu sözleri şöyle okumak gerekir: Ben çalışma odamda oturmuş kafa patlatan, kuzey kutbuna hiç gitmemiş olan, hayvanat bahçesi dışında kutup ayısı görmemiş olan, klasik edebiyat ve tanrıbilim konularında eğitim görmüş olan ben, şu ana kadar kutup ayılarının beyaz olmakla ellerine ne geçeceğini anlayabilmiş değilim.
Esasında bu dünya seyirlik bir yerdi; yoksulu zenginiyle herkes, şu veya bu şekilde, bir resmi geçitteydi. Her biri hayatta kendi numaralarını icra ediyor; sahnede kimi daha kısa, kimi daha uzun kalıyor ama nihayetinde her insan, benzer bir tatminsizlik ve tamamlanmamışlık duygusuyla arka kapıdan usulca çıkıp gidiyordu.
Odaya yaşı ve yüzü belirsiz bir adam girdi. Ne güzel, ne çirkin, ne büyük, ne küçük, ne sarışın, ne esmerdi bu adam.Tabiat ona ne iyi, ne kötü, göze çarpan hiçbir özellik vermemişti. Kimi ona İvan İvaniç derdi, kimi İvan Vasilyiç, kimi de İvan Mihayliç. Soyadı üzerinde de anlaşma yoktu: Bazıları için İvanov veya Andreyev, bazıları için de
Hava kesesi olmayan bir hayvan, normalde, sudan biraz daha yoğundur ve bu yüzden de dibe batar. İşte, köpek balıklarının batmamak için durmadan yüzmek zorunda olmalarının nedeni budur. Vücudunun içinde bizim koca akciğerlerimiz gibi geniş hava cepleri olan bir hayvansa yüzeye çıkma eğilimindedir. Bu sürekliliğin ortasında bir yerlerde, hava kesesi doğru büyüklükte olan bir hayvan ne batar ne de su yüzüne çıkar; hiç çaba harcamaksızın dengesini koruyarak aynı düzeyde kalır. Köpek balıklarının dışındaki günümüz balıklarının kullandığı hile işte budur: Köpek balıklarının tersine batmayı önlemek için enerji harcamazlar.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.