"Hadi ama, böyle ağlamanın hiçbir faydası yok!" diye payladı kendini. "Buna hemen bir son versen iyi olur." Kendine genellikle çok iyi öğütler verirdi. (Gerçi bunlara ayda yılda bir uyardı). Bazen de ağlayana kadar kendi kendini azarlardı; bir keresinde yalnız başına kroket oynarken hile yaptığı için kendi kulaklarını çekmeye çalıştığını hatırladı. Bu acayip çocuk, iki kişiymiş gibi davranmaya bayılırdı. "Ama bu şimdi işe yaramaz," diye düşündü zavallı Alice. "Baksana şu halime, benden bir kişi bile zor çıkar!"
Şimdi, şu anda, hayalden daha önemlisi var mı? Daha güzel bir gerçeklik var mı düşten başka? Ben gözlerimi kapatıp, bu gerçeklik dünyasından hayaller dünyasına seyahat edeceğim. Orada imkansızlıklar yok çünkü.
Reklam
"10-15 Alman polis gelip, hepsi de erkek bu arada, şiddetli bir şekilde kafamı arkaya çekip birisi eliyle burnuma vurdu" "Filistin için elbette sokaklara döküldük ama şu an Almanya’da yaşanan baskıya karşı da sokaklara dökülüyoruz" ▪Alman polisinin hastanelik ettiği Filistin destekçisi Yasemin Acar, AA'ya yaşadıklarını anlattı.
Şu fani dünyada belki en muazzam şeylerden biri ekseriyat uyurken uyanıp da bu vakitlerde uyanık kalarak kul olmanın şuruyla Yarantan'ın huzuruna durmanın manevi lezzetine en zirveden erebilmektir.. ✍🏻
481 syf.
·
Not rated
"Aşkla ölüm birbirinin düşmanıdır" Tam bir Şah Eser Bu romanı okurken çok çeşitli hislere kapıldım her sayfasında. Sanki biri kafamı tutmuşta isimleri hüzün,keder ve ümitsizlik adlı su dolu leğenlere kafamı sokup sokup çıkartıyor hissiyatı uyandırdı bende. Resmen darmadağın resmen paramparça olmuş vaziyetteyiz. Okunmasını tavsiye ederim. Puan 10/8
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136.1k okunma
Şu andan itibaren, bu eşiği geçtikten sonra ya yapmayı planladığın gibi umursamayı bırakacaksın ya da rahatsız edici duygularını alıp başka bir yere götüreceksin.
Reklam
"Şu satırları yazarken makinanın başında hırsımdan ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. Günümüzün, çağımızın insanı patlatacak atmosferini romanlarına -hiç olmazsa- konu almayan, almasını beceremeyen, bu beceriksizliği idrak etmeyen, topyekun bir savaşa atılmayan aydının, aydınların suratına sıçayım. İtoğlu itler. Lâf ebeliğinden, şekil varyasyonlarından, ucuz ün peşinde koşmaktan öte bir bok yedikleri yok. Yaşar da, Kemal Tahir de yaşadıkları devirden, günlerden kaçıyorlar. Bunu anlamayan, anlamak istemeyen eleştirmenlerin de suratına sıçayım."
Mütehayyirim bu fezâ nedir, bu ne yeryüzü, şu semâ nedir? Bu ne habbedir, o ne kubbedir, bu halâ nedir? O melâ nedir?
Sayfa 63
1. Birincil ihtiyaçlar: Yemek, su ve oksijen gibi biyolojik ihtiyaçlar. 2. ikincil ihtiyaçlar: Başarma, ilgilenilme ya da bağımsız olma ihtiyacı gibi psikolojik ihtiyaçlar. Buna ek olarak Henry Murray ve meslektaşlan, tüm insanlarda var olduğunu (ama her kişide farklı seviyelerde bulundu­ğunu) iddia ettiği 27 tane ihtiyaç belirledi. Bu
Ne biçim dünya bu be! İnsanlar aya gidiyor. Elektriğin çevresinde dönen tatarcıklar gibi dünyanın çevresinde vızır vızır dönüyor uydular ama, burada, şu garipler köşesinde ne yasa var ne de zavallıyı koruyan, onu düşünen biri... Eliniz den geleni ardınıza koymayın. Gebertin beni.
Reklam
Gel, ey nefsim gibi kendini âkıl zanneden akılsız arkadaş! Şu saray-ı muhteşemin sahibini tanımak istemiyorsun! Halbuki her şey onu gösteriyor, ona işaret ediyor, ona şehadet ediyor. Bütün bu şeylerin şehadetini nasıl tekzip ediyorsun?
Bu
1000Kitap
1000Kitap
ayarlariyla yine kim oynuyor yavrum çocuğum şu uygulamayla oynamayı bir birak artık oynaya oynaya bozdun yeter daa
Bugün bir konuşmada "istatistik" diyeceğime "istiska" dedim. Durdum bir daha söyleyim derken yine "istiska" dedim. " kıtlık ve kuraklık zamanında gelen su damlası" anlamına geliyor. Bu tesadüf mü tevaffuk mu :)))
Ibrahim Ahmed
Ibrahim Ahmed
Miyelinin en basit tanımı şu: Nöronların çevresinde bir tür yalıtkan madde gibi gelişip bu hücrelerin daha hızlı ve daha kusursuz şekilde ateşlenmesini sağlayan yağ dokusu katmanı. Herhangi bir konuda kaydedilen ilerlemede miyelinin nasıl bir rol üstlendiğini anlamak için, entelektüel veya fiziksel her becerinin eninde sonunda beynimizdeki elektrik akımlarından başka bir şey olmadığını hatırlamakta fayda var. Bu yeni performans bilimine göre belli bir beceride ustalaşırken ilgili nöronların etrafında daha çok miyelin biriktiriyoruz ve böylece bu beceriyi ileten elektrik akımını daha zahmetsiz ve etkin bir şekilde ateşlemiş oluyoruz. Yani bir konuda uzman olmak nöronlarımızın yeterince miyenlenmesi anlamına geliyor.
Ne demektir ‘Köylü bizim efendimiz?’ Köylü kim, bir koca Gazi Paşa kim? Laf gelimi bir laftır bu... ‘Vatan millet yoluna zorlatmaktayım,’ anlamınadır. ‘Köylü takımına efendi dedikse, gerisini anlamalı,’ demektir. Bunca padişah gelip geçmiştir. Osmanoğullarından... Bunca tarih kitapları yazılmıştır ki, eşşek yüküyle yazılmıştır. Bak bakalım birinde
Dadal efendiKitabı okuyor
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.