Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
ayrı hücre yöntemi de yanlıştır, aldatıcıdır, ancak görünüşte amaca ulaştırır. O, insanın hayat özünü emer, ruhunu hırpalar, zayıflatır, sindirir; sonra da bu yarı delirmiş haldeki ruhça kurumuş insan mumyasını, bir düzelme, pişmanlık örneği olarak sunarlar. Tabii, topluma karşı gelen bir cani, ondan nefret eder ve hemen hemen her zaman kendini haklı, toplumu da suçlu görür. Bundan başka, verilen cezayı da çekmiş; bu yüzden kendini aşağı yukarı temizlenmiş, topluma karşı borcunu ödemiş sayar. Bu görüşler sonunda caniyi aklamaktan başka yol kalmayacak galiba. Ama türlü görüşlere rağmen, bazı suçların dünya kurulalı beri her yerde, her kanunda su götürmez suçlar olduğunu herkes kabul eder ve insan, insan olarak kaldığı sürece de böyle sayılacaktır.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
“Süprüntü mü? Amma yaptınız...”
“Şu bakımdan süprüntü... Bir devlet müzesinin değerini kat kat artıracak bir tabloyu satın alıp duvarınıza asmışsınız da, yıllardır bir kere bile bakmamışsınız. Daha korkuncu, bakmışsınız da hiçbir şey anlamamışsınız. Koca bir salon dolusu kitaplarınız var, duvarları kaplamış baştan başa... Hepsi maroken ciltli... Çoğu tek kalmış dünyada...
Reklam
-Derler ki ;vakitlerden bir gün uzak mı uzak diyarlarda yaşı Kemal yaşını aşmış bir ihtiyar yaşarmış, kasabada ki üç nüfustan biri olan bu ihtiyarın adını kimsecikler bilmezmiş .yukarı mahallede oturan kışın yaklaşması ile oldukça kalabalık bir nüfusa bakan genç delikanlı bu ihtiyarın kapısını çekinerek çalmış bey amca diyerek söze başlamış
“Büyük adamlar, çoğunlukla kötü adamlardır.”
Bu anlayış, Lord Acton'un meşhur uyarısında şöyle yer alır: "İktidar yozlaştırır; mutlak ik tidar mutlaka yozlaştırır” ve Acton şu sonuca varır: “Büyük adamlar, neredeyse her zaman kötü adamlardır.” Bunlardan dolayı liberaller, keyfî yönetim korkusu taşırlar ve sınırlı yönetim ilkesini benimserler
8/10 puan verdi
Kitap çok çok güzel, tevazuyu hücrelerine kadar anlatmış. Kitapta çocukluğuma ve dönemimin yetiştirilme tarzına, dini öğretilerime dair çok fazla paralellik var. Sorun şu ki, bu kitabı tüm insanlık okumalı, okuyamayan dinlemeli ve herkes hayata geçirmeli. Peki mümkün mü? Maalesef değil! Sığ insanların içinde gösterdiğiniz tevazu kibir yada eziklik olarak algılanıyor. Buna rağmen tevazu iç huzurumuz için kendimize yapabileceğimiz en iyi yatırımlardan biri..
Tevazu
TevazuDaryl R. Van Tongeren · Timaş Yayınları · 011 okunma
Bu yeni eklenen alemde hoş iklimler kıymetli madenler keşfedildiği takdirde milletler arasında yine senin benim kavgalara çıkarak ne savaşlar olacak yine ne kanlar dökülecekti. Şu eski dünyayı aralarında bir türlü hakça paylaşmayan insanlar bu yenisi için büsbütün çıldıracaklardı.
Reklam
Aşkın farklı tanımlanma şekilleri vardır. Tasavvufa göre “aşk”, Allah’a ulaşma yolculuğundaki en önemli “kılavuz his”tir. Sufiler, Allah’a ulaşmada aklın yetersiz olduğunu hatta aklın sınırlandırıcılığı nedeniyle ona ulaşmayı zorlaştıracağı görüşündedirler. Allah “ Ben gizli bir hâzineydim, bilinmeyi arzu ettim, âlemi yarattım!” buyurur. Sufılere göre ilahi aşkın kaynağı bu bilinme arzusudur. Bir gün birisi Mevlana’ya “Ben seni seviyorum, diğerlerini de senin için seviyorum...” Mevlana ona şu cevabı verir: “Eğer bu diğerlerinden maksadın Şems ise bu iyi Ama eğer beni onun için seversen bu daha iyi, sevgiliden başkası sevgiliye uyuluş için sevilir .”
Sayfa 60 - Destek YayınlarıKitabı okuyor
Fatih, namaz kıldıktan sonra bu zaferi için dua edip, ayrılmadan önce Ayasofya'nın kubbesine çıkan padişahın şu mısraları söylediği duyulmuştur: “İmparatorun sarayında örümcek perdedarhk ediyor, Efrasiyab'ın kulelerinde baykuş nevbet vuruyor".
Zaman akan bir nehir gibidir, bazen yavaşlayan, bazen de ne bulursa alıp götüren. Bizler bu nehirden su içen insanlardık. Göz açıp kapayıncaya kadar geçen ömrümüzdü, her saniye ölen ruhumuzdu. Kalplerimiz paramparçaydı,içimiz pişmanlıklarla ve keşkelerle doluydu. Geri alınamayacak olanı kaybettik, bundan sonra ne yaparsak yapalım boştu ya, geçmiş geride kaldı, bizler olduğumuz yerde kalamadık.
Bu âlem yalan dolanla ayakta duran bir ikiyüzlülük dünyasıdır. Aldanmayınca kimsede yaşama arzusu ve cesareti kalmaz. Hakikati bilmek kalbe ferahlık değil, kasvet ve ümitsizlik verir. Yarı dünyevi şu garip hayatımla, henüz mutlak istirahate eremedim.
Reklam
Onun gölgesinde boy veren gül olacağıma, çalılıkta biten ısırgan olayım. Riyakarlıkla sevgi dileneceğime herkes beni hor görsün. Bu mizacıma daha çok uyar. Şunu bunu pohpohlayan efendiden bir adam olduğum söylenemez ama açıksözlü bir bıçkın olduğum su götürmez. Bana ne kadar güvenildiği ağzıma taktıkları ağızlıktan, ne kadar özgürlük tanındığı ayağıma vurdukları prangadan belli. Kafesimde şakımaya hiç niyetim yok. Dişli olsam ısırırdım, özgür olsam gönlümün dilediğini yapardım. Ama şu ara ilişme bana, sakın beni değiştirmeye kalkma.
Sayfa 17 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Bazı erkekler şu veya bu tarzda kadınlardan, bazı kadınlar şu veya bu biçimde erkeklerden hoşlandıklarını söylerler; "Benim tipim şudur, benim idealim budur." derler, halbuki, günün birinde söylediklerinin büsbütün zıddını severler, aradıklarının büsbütün aksi bir insan arkasından koşarlar.
206 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
İnsan insan derler bize insan nedir şimdi bildim
Bu kitap favorilerimde alınacak listesinde bekliyordu ne zamandır. Bu hafta Pendik’te bir sahafa uğrayınca gördüm rafta. Elime aldım ikinci el alıp almama konusunda kendimle bocaladım ama elimin altında böyle bir kitap varken de bırakamadım. Velhasıl kitabı satın aldım okudum yolda yürürken daldım sözlerine alıntı yapıp alıntılar üzerine yazmasına bayıldım. Sevgili dost diye size seslenmesi o kadar güzeldi ki beni sıkı sıkı sardı. Kelimeleri ruhuma nokta atışı yaptı. Saplandı oklar bedenime sorgulattı, ağlattı, ölmeden yaşamayı, bölüşmeyi, sevmenin nasıl olması gerektiğini o tatlı üslubuyla anlattı. Şu an bu kitabı okuduğum için kendimi şanslı hissediyorum fakat bu kitabı kitaplığıma koymayacağım yeni bir kitap alacağım ve tekrar okuyacağım. Çünkü bazı gerçekler birkaç kez okunmalı kendini sorgulamalı insan. Kitabın kapak yazısında yazdığı gibi insan olmak için insan kalmak için insan olarak bilinmek için insan okumalı.
Posta Kutusundaki Mızıka
Posta Kutusundaki MızıkaA. Ali Ural · Şule Yayınları · 202019,9bin okunma
Eüzü billâhi mine'ş - şeytani'r -racim. "Kovulan şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım" dediğin zamân bilmiş ol ki o (şeytan), senin Allah'a secde ederek Allah ile münâcâtını kıskandığı için kalbini Allah'dan ayırmaya çalışan en büyük düşmanındır. Halbuki o bir kere secde etmemekle lânete müstehak olmuştur. Onun şerrinden senin Allah'a sığınman ise, onun arzüsuna uymamak ve Allah'ın emrini yerine getirmekle kabildir. Yoksa yalnız eüzüyü çekmekle mümkün değildir. Düşünsene, bir insâna parçalamak için yırtıcı hayvanlar veyâ öldürmek için düşmanı hücum ettiği zaman, o insân ben sizin şerrinizden korunmak için şu kaleye iltica ederim dese, sonra dam kalkıp kaleye sığınmasa, yalnız bu sözüyle kendisini kurtarabilir mi? İşte Rahmânın sevmediği ve şeytanın sevdiği şehvetlerinin peşinden gidenler de aynı vaziyettedirler.
«Karşıdakini kötü görüyorsun ama sen ne kadar iyisin? Sende yok mu o kötü gördüğün davranışın bir benzeri? Geçmişte belli durumlarda sen de aynısını yaptın. Şu anda da bu karşındaki insan yapıyor. Yargılama. Onun yerine bir bak bakalım bu durumu düzeltecek bir şey yapabilecek misin?»
Sayfa 87
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.