Zero'nun daha tatlı olduğu gerçeğini kimse inkar etmesin!
Asıl önemli gelişme, gıda endüstrisinin devreye girmesi ile başladı. Low fatmodasına adapte olan gıda sanayii, hazır gıdalardaki (bisküvi, kek, süt, dondurma, yoğurt, sütlü tatlılar, muhtelif hazır yemekler vb) yağ oranını düşürmeye başladı, ayrıca light ürünler çıkardı... Ama bu yeni düşük yağlı (sözde sağlıklı!) gıdaların tadı saman gibi olduğundan, lezzetlendirmek için içlerine şeker (glikoz/früktoz şurubu) ve bir lezzetlendirici kimyasal madde olan MSG koymaya başladılar. Bu uygulamalar bugün ‘katmerlenerek’ devam etmektedir. Her geçen gün katkı madde oranı, çeşitliliği de artmaktadır.
Din meselesinin özüne dair…
Bir; Pagan Dinler. İki; Kitaplı, Peygamberli ya da Suni Dinler. Yani bir peygamber tarafından oluşturulan dinler. Pagan Dinler, yani çoktanrılı dinler, doğal dinlerdir. Tüm toplumun kolektif düşüncesi ve bilinciyle oluşturulur Pagan Dinler. Ama Kitaplı Dinler, bu işi tek başına Tanrı’dan, Allah’tan, Yahve’den mesaj aldığını, vahiy aldığını iddia
Reklam
DİN-YOBAZLIK: Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
Hayallerin Ülkesi
Herkese Merhaba Bugün sizlere
Çağrıl Taştan
Çağrıl Taştan
kaleminden
Hayallerin Ülkesi
Hayallerin Ülkesi
kitabının yorumu ile geldim Mayıs ayının sıradaki kitabı 2024 yılı basımlı 145 sayfalık bir kitap. Hayallerin ülkesinde, Düzeni sen buldun, Yüce kral sensin, Bu dünyayı sen kurdun. Hayallerin ülkesinin sonsuzluğu içinde, Sona doğru açılan bir kapı da vardı, Sonsuzluğa ulaşamayanlar, O
Hayallerin Ülkesi
Hayallerin ÜlkesiÇağrıl Taştan · Karina Yayınevi · 20247 okunma
Beren ile Luthien öyküsü
“Size Tinuviel’in öyküsünü anlatacağım,” dedi Yolgezer, “kısaca, çünkü bu sonu bilinmeyen uzun bir öyküdür ve artık Elrond’dan başka bu öyküyü eskiden anlatıldığı gibi, doğru dürüst hatırlayan kimse kalmadı. Bütün Orta Dünya öyküleri gibi güzel ama acık bir öyküdür, yine de içinizi açabilir.” Bir süre sessiz kaldı; sonra konuşmaya değil, yavaş
🍀Gecenin dördünde dışarı çıktım. Bir sokağa girdim uzunca yürüdüm. Bir böceğe rastladım.Ters dönmüş ve düzelebilmek için çırpınıyordu. Kimbilir kaç zamandır o vaziyette işkence çekiyordu. Haline üzüldüm. Onu düzelttim. Yürümeye başladı. Belki de beni bu saatte bu böcek çağırmıştır diye geçirdim içimden. Bana teşekkür etmiştir belki dedim. Beni
Reklam
Bilbo nun Doğum günü kutlaması
Sevgili millet, diye başladı Bilbo bulunduğu yerde ayağa kalkarak. "Konuş! Konuş! Konuş!" diye bağırdı herkes ve bunu koro halinde tekrarlamaya devam etti; belli ki kendi sözlerine kendileri kulak asmıyordu. Bilbo yerini terk etti, gidip ışıklandırılmış ağacın altındaki bir sandalyenin üzerine çıktı. Lambaların ışığı Bilbo'nun gülümseyen yüzüne düşüyordu; işlemeli ipek yeleğindeki altın düğmeler parlamaktaydı. Bir eli havada, diğerini pantolonunun cebine sokmuş, ayakta, herkesin görebileceği bir yerdeydi. Aziz Bagginsler ve Boffinler, diye yeniden başladı, ve aziz Tooklar, Brandybucklar, Grubblar, Chubblar, Barınaklar, Boynuzüfleyenler, Toluklar, Belkuşaklar, lyikişiler, Porsukevler ve Ayağıkibirliler, "Ayaklarıkibirliler!" diye bağırdı yaşlıca bir hobbit çadırın arkasından. Adı elbette ki Ayağıkibirli idi ve tam adının hobbitiydi; ayaklan hem büyük, hem de fevkalade tüylüydü ve her ikisi birden masanın üzerinde duruyordu. Ayağıkibirliler, diye tekrarladı Bilbo. Aynı zamanda, nihayet Çıkın Çıkmazı'na tekrar hoşgeldiniz diyebildiğim iyi yürekli Torbaköylü Baggins'lerim. Bugün benim yüz on birinci doğum günüm: Bugün yüz on bir yaşındayım.' "Yaşasın! Yaşasın! Daha nice yıllara!" diye bağırıp masaları neşe içinde yumrukladılar.
Her gelişinde mektuplarını getiren benimkileri sana ulaştıran bu canayakın arkadaşına minnettarım. Galiba en yakın arkadaşın bu. Senden çok iyi bahsetti, birçok komik ve sıradışı anılarınızı anlattı. Keyifli ama kısa bir sohbet oldu. Avrupa’ya hemen dönmesi gerekiyormuş. Kimseye kızgın değilim bayım. Hiç kimseden nefret etmiyorum, hiç kimseye öfke duymuyorum. Bu insanlara sevgim de yok. Hissizim kısaca. Bazı insanlar sevgiye ihanet eder, bazı insanlar iyi değildir, bazı insanlar kıskançtır. Bizim birçok samimi dostlarımız var. Herkesle iyi olamayız. Bu mümkün değil. Konuşulanları kafana takma! Sen başarılı bir adamsın. Cesursun, çalışkansın ve insansın. Bak, bir dostunla da bugün tanıştım. Günümde bu yüzden güzel geçti. Sana anlatmak istediklerim var. Gülsüm olayından sonra başka tuhaf olaylarda gelişmeye başladı. Mesela geçen büyük bir kavga çıktı. Seçim kavgası! İnsanlar bir oy yüzünden davalı oldular. Bu mahalleninde huzuru gitti. İnsanlar birbirlerini öldürücek gibi bakıyorlar.Beni de karşı taraf olduğum için büyük bir topluluk küs oldu bana. Ben de böyle olunca korktum.Hem kendim için hem de senin için duacıya gitmeye karar verdim. Ama duacı kapıyı açmadı. Kimseye görünmek istemiyormuş o sıralar. Sonra birgün öldüğü haberini aldım. Anlatmak istemiyorum bayım daha fazla .Yeter bu kadar!
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.