Bulutlara baktım. Dönüyorlardı. Dünyanın işi buydu, dönüp durmak. Peki benim işim?
Sevmekten büyük yas bulunamaz, çünkü insan sev­diğinden uzak kalabilir; sevmekten de güzel şey olamaz, çünkü insan sevdiğine kavuşabilir. Burada saatler, günler, haftalar ya bir kan ve çılgınlık fırtınası halinde geçiyor ya da ölüm gibi ağır ağır. Ve ben saatler, günler ve haftalarla birlikte geçiyorum ama gözlerim hep sana dikili Mario, ayrılığımızı sona erdirmek için çarpışıyorum. Bulutların güneye yönelişini izliyor, sevgiliye götür­ mesi için bulutlara, kuşlara, rüzgâra emanet edilen ha­berlerden söz eden halk şarkılarını düşünüyorum. Kız penceresine oturup bulutu görüyor; yağmur olup üstü­ne yağan sevgiliyi karşılamak için kollarını açıyor.
Reklam
Oldu olası severdi yağmuru... herkes kaçarken o, bulabildiği her fırsatta iliklerine kadar ıslanır: -Delirdin mi? diyenlere; - Biz onunla arkadaşız, günahlarımdan arındırıyor beni! derdi. Acaba saatlerce, ağlayan bulutlara eşlik etmesi, kendi hiç ağlayamadığı için miydi?
Uzun uzun susuyoruz sözün kıyılarında Hangi kapıyı aralasak bir uzaklık esiyor Hiçbir düşünceyi sonuna dek götüremiyoruz. Böyle belirlenmiş sınırlar içinde Bir iç denetimle, bir dış denetimle Konuşmak da eski tadını yitirdi Düşler kuruyoruz yeniden gelecek üzerine Kaldırıp kirpiklerimizi ayak uçlarımızdan Dağlara bakıyoruz, ufuklara, bulutlara Ah, o insan yüreğinin değişmeyen tutkusu
Denizi örten kızgın gökyüzüne ve ufukta seyrelen bulutlara, bu kargaşanın ötesindeki huzura bakıyorum. Benden başka hiç kimsenin celallenen denizi fark etmemesine şaşırıyorum.
Yeniden merhaba diyeceğim güneşe
yeniden merhaba diyeceğim güneşe gövdemden akan ırmaklara uzayıp giden düşüncelerime benzeyen bulutlara bahçemde benimle birlikte kurak mevsimlerden geçen akkavakların badireli büyümesine gece tarlalarının kokusunu bana armağan getiren karga sürülerine yaşlanmış halim olan ve aynada yaşayan anneme yinelenen şehvetimin yanıp tutuşan derinliklerini yemyeşil tanelerle doldurduğu yeryüzüne yeniden merhaba diyeceğim
Sayfa 269 - YKY
Reklam
Yola çıkınca her sabah, Bulutlara selam ver. Taşlara, kuşlara, Atlara, otlara, İnsanlara selam ver. Sonra çıkarıp cebinden aynanı Bir selam da kendine ver. Hatırın kalmasın el gün yanında Bu dünyada sen de varsın! Üleştir dostluğunu varlığa, Bir kısmı seni de sarsın. (Üstün Dökmen)
✓ Çocukken en sevdiğim şey gökyüzünü izlemekti. Bulutlara isimler takardım. O günler çocukluğumda kaldı.
Sayfa 46 - İndigo YayınlarıKitabı okuyor
Bakıyorum Beyaz gökyüzüne bakıyorum Kül mavisi bulutlara bakıyorum Kahrolası güneşe bakıyorum Demek dünya dedikleri bu Gezegenlerin yuvası bu Bir yağmur damlası Yüksek binalara bakıyorum Uzaktaki kilise kubbesindeki Binlerce pencereye bakıyorum Demek dünya dedikleri bu İnsanlığın yuvası demek bu Kül mavisi bulutlar bir araya gelir Güneş kayboluverir İyi görünümlü adamlara bakıyorum Tebessüm eden kadınlara Zarif atlara bakıyorum Ve kül mavisi bulutlar ağırlaşmaya başlıyor Bakıyorum... bakıyorum Yanlış bir gezegene gelmiş olmalıyım Her şey çok garip
Sayfa 198
hala ayırdedilemiyor dişli gıcırtıları çocuk çığlıklarından tanıyorum bunlar bulutlara bakmak için penceresi evlerin bu da deniz hırs püsküren, toynak durduran deniz rezeleri yerlerinden oynatan vadeden, vadeden, vadeden tesellicimiz.
Reklam
diyelim kanatlarında göz göz kırmızı beneklerle bir kelebekten ya da her şeyin parıldadığı ama göz kamaştırmadığı, her şeyin işte öylesine şen ve masum göründüğü bir akşamüzeri gökyüzündeki bulutlara vurmuş güneş ışığından daha harikulade bir şey olamaz, diye geçiririm içimden.
Ta­nın­ma­dı­ğın bir kent­te ne den­li ister­din yi­tip git­me­yi... ama öy­le ko­lay de­ğil. He­nüz rüz­gar­la­ra doy­dun mu. Sor ken­di­ne... he­nüz bu­lut­la­ra doy­dun mu. Ye­te­rince hay­kı­ra­bil­din mi he­nüz.
Kocaman, mavi gözleri bulutlara dikilmişti. Emma'ya üzerine gökyüzü vurmuş dağ göllerinden daha duru görünmüştü.
Sayfa 114 - Anonim YayıncılıkKitabı okuyor
Din, Tanrı ve bundan sonrasıyla ilgili düşünceler nedir böyle? İnsan niçin Tanrı arayışında? Her ulustan, her toplumdan insanlar niçin insanda, Tanrıda veya başka bir yerde kusursuz bir ideal arıyorlar? Çünkü bu fikir içinizde. Atmakta olan kendi kalbinizdi ama bunun farkında değildiniz; onu dışarıda başka bir şey sanıyordunuz. Sizi O’nu aramaya, O’nu anlamaya ve kavramaya sevk eden kendi içinizdeki Tanrıdır. Orada burada, tapınaklarda ve kiliselerde, yerlerde ve göklerde uzun uzun aradıktan sonra sonunda çemberi tamamlayarak başladığınız yere, kendi ruhunuza döndünüz ve gördünüz ki tüm dünyada aradığınız, uğrunda göz yaşı döktüğünüz, kiliselerde ve tapınaklarda dualar ettiğiniz, bulutlara gizlenmiş en büyük gizem diye baktığınız O aslında Kendinizsiniz; hayatınızın, bedeninizin ve ruhunuzun gerçeği. Bu sizin kendi doğanız.
Hayal Kırıklıkları ve Kurtuluş
Hayatım hayal kırıklıklarıyla geçti. Yeniden toparlanıp ayağa kalkmanın ne zor şey olduğunu ve toparlanma süreci içindeki şizofreninin zor bir durum olduğunu inanın çok iyi biliyorum. Gücümüzü güçsüzlüğümüzden, erkekliğimizi korkaklığımızdan almadıkça, yenilgilerimizi kabul ederek tırsmadıkça üzülmeye devam edeceğiz. Doğrudan para istemeden akıl istemeye başlarsak, milletimizin üstündeki kara bulutlara parlak bir güneş doğacaktır.
Sayfa 99
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.