Avusturyalı Roman, Oyun ve Biyografi Yazarı, Gazeteci
Stefan Zweig
Güçlü kalemini kelimelerin ahenkle dans edişini görüyoruz..
kitaplara, edebiyata ve sanata bağlılıklarını saplantı haline getirmiş insanların hikâyelerini anlatır...
Sahaf Mendel
Her iki yapıtın da arka planında I. Dünya Savaşı, değişen kültürel hayat, yozlaşmış Avrupa, ekonomik bunalım ve yoksunluklar vardır. Ancak Zweig’ın karakterleri bütün dikkatlerini öyle mutlak bir coşkunlukla kendi ilgi alanlarına yöneltmişlerdir ki savaşın ve vahim sonuçlarının farkına bile varmazlar. Sahaf Mendel, eşsiz belleği ve bilgisiyle Viyanalı entelektüellerin gözbebeği sahaf Jakob Mendel’in trajik hikâyesidir...
Müthiş güçlü bir hafızaya sahip Jakob Mendel, sadece bir sahaf değildir, bir kitap antikacısıdır. Rus sivil savaş tutuklularının kaldığı bir toplama kampında geçirdiği iki yıl sonrası, yüz binlerce kitabın ismini, yayın yılı, yeri, eski ve yeni fiyatını ezbere bilen Mendel ne eski Mendel’dir
ne de Viyana eski Viyana. Görülmeyen Koleksiyon’da, Zweig bizi hiperenflasyonun hüküm sürdüğü 1920’lerin Almanya’sına götürür. Yeni zenginlerin sanat eserlerine gösterdiği yoğun ilgi yüzünden dükkânı tamtakır kalan saygın bir antikacı, sanat koleksiyonundan birkaç değerli parçayı ucuza kapatmak umuduyla eski bir müşterisini ziyaret eder. Ancak hiç beklemediği bir tabloyla karşılaşır. Unutulmayacak Bir İnsan ise yazarın mutlu yaşamın formülünün servet yerine dost biriktirmek olduğuna işaret ettiği, yüreklerimizi ısıtan bir öyküsüdür....
Gercek dostlarımızın eksik olmadığı güzel yarınlara derken,
#iyiokumlar
Gürcü Mehmet paşa zamanında, devlet maliyesi iflas etmiş durumda idi. Bunalım ocak ağaları zamanında başlamıştı.
…
Bu tarihte devlet gelirleri giderlerin yarısına inmiş ve iki yıllık gelir tedahülde (daha önce sarfedilmiş) bulunuyordu.
…
Valide Turhan, kendi dairesinde Şeyhülislam ve kadıaskerleri ile gizli toplantılar yapıp durumu görüşmekte idiler. Yeniçeri ocağında kethüda bey de bu görüşmelere katılmakta, maliye işlerinde deneyimli Tarhuncu Ahmet Paşa’yı toplantılara getirmekte idi. Toplantılardan haber alan Vezirazam, valide kethüdasini Tarhoncu’yu ve Zurnazen Paşa’yı sürgüne gönderdi.
Sayfa 296 - Maliyede bunalım: Tarhoncu Ahmet paşaKitabı okudu
Oysa yüreklerimiz arınmamışsa,
Ne yıkıcı bir çatışma sürecektir içimizde!
Ne kaygılar, ne korkular! Hele korkular
Tutku nöbetine tutsak düşeni nasıl hırpalar!
Kibir, düşkünlük, kösnü, bolluk
Ve bunalım, ne belalar hazırlar!
Bu düşmanların tümünü alteden, ruhundan
Kovabilen - hem de silahla değil sözcüklerle -
Tanrılar katında bir yer hak etmiştir elbette!
Hem o bilgenin tanrısal sözleri
Unutulmamalı, ölümsüz tanrılar üstüne, ve
Öğretisiyle nasıl açıkladığı evrenin gizlerini.