İkinci yarısını okumaktan uzun süre kaçtım. Hissettim denebilir Werther'in yapacaklarını. Zaten büyük bir hüzün, aşk, hayal kırıklığı karmaşasında olan Werther intihar mektubunda şunları yazmıştı;
"Bak Lotte, bana ölümün sarhoşluğunu tattıracak olan o soğuk ve korkunç kadehi elime alıyorum. Onu bana sen uzatıyorsun, ben de alırken hiç tereddüt etmiyorum. Hayatımın bütün istekleri ve ümitleri yerine geldi. Ölümün çelikten kapısını vurmak öylesine titretici ve çetin ki... silahlar dolu, saat on ikiyi vuruyor. Alınyazısı bu, önüne geçilmez artık. elveda Lotte! elveda!"
Hepimiz bunun yasaklı bir kitap olduğu hakkında söylenenleri duymuşunuzdur. Yazıldığı dönemde platonik aşıkların hazin sonu olmuştu.
Çok güzel bir kitaptı, duyguları anlatımı gerçekten Werther oluyorsunuz okurken.
Lakin ben bunun aşk olduğuna inanmıyorum, bu elde edemeyişle gelen takıntı. Son satırlarında bile acımasızca Lotte'yi suçlayışı, Lotte'nin her zaman ona kibar davranmasına rağmen o daha fazlasını istedi, takıntı haline getirdi ve hazin son gerçekleşiyor. Küçük ve aşkı bu sananların okumamasını hala tavsiye ederim ama mükemmel bir edebi değeri olduğuna inanıyorum.