Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

BURAK KULABEROĞLU

"gözlerine bakardım ve orada binlerce gemiden artık dalgaların uzak denizlere doğru çözülüşünü görürdüm. kıyı çakıl taşlarının bittiği yerde başlardı eski korsan iskeletlerinin uğuldadığı loş mağaralarda kazanılmış ve yitirilmiş onca hazinelerden sonra gözlerin, sert rüzgârlardan korunmuş bir limandı bana. ben sana bakardım, yani denize, o güvenli sulardan her gün bir gemi halatlarını toplayıp uzak denizlere çıkardı ben ona bakardım yani gözlerine gözlerin gidilmemiş denizler kadar kıskanç ve uzaktı. her gün çıkılmamış seferlerden dönerdim her gün gemiler dönerdi tuzlu ufuklardan her gün sabırsız ayaklarımla kıyıya inerdim bir gün güvenli suları terkedip açılmak uzaklara... gözlerindeki o uzak denizlerde bir göçmen olan ruhum şimdi hangi gemilerde forsa ve sürgün hangi aşklara."
Reklam
439 syf.
·
Puan vermedi
Toplu Şiirler
Toplu ŞiirlerTuğrul Tanyol
7/10 · 18 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Gül kokuları çocukların kaburga kırıklarından geliyor Acıyı ve insanlığı çocuklar Böyle dayanılmaz kıldılar ve yeni suları Onların bilgileri getirdi Elleri önlerinde bağlı-duruşları Omuzlarından göğüslerine doğru kıvrık ve yumulu Yaşarlar ebedi göz ve ölümsüzlük aşısı yapan kitabı Ki şimendifer Nasıl peşinden koşturursa katarları yolcu kutularını Oralarda civarda Böcekler sürüngenler bulunan kırda Dönen çember- toprakla çalkalanan çocukların önünde Bir dev gezinir Şimşek düşer (...)"
"(...) Neden, neden alnındaki yıkkınlık, Bakışlarındaki öldüren buğu? Kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri... Nasıl da almış aklımı, Sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan, Dost, düşman söz eder kendi kavlince, Kınanmak, yiğit başına. Bu, ne ayıp, ne de yasak, Öylece bir gerçek, kendi halinde, Belki, yaşamama sebep... Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu. Hani, kurşun sıksan geçmez geceden, Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık... Ve zehir - zıkkım cıgaram. Gene bir cehennem var yastığımda, Gel artık..." Ahmed Arif
Reklam
"(...) Nerde o? Hep bunu soruyorum kaybolduğunda gözlerin. Ne kadar geç kaldı! Düşünüp inciniyorum, yoksul, aptal, kasvetli duyuyorum kendimi geliyorsun sen, bir esintisin şeftali ağaçlarından uçan. Bu yüzden seviyorum seni, bu yüzden değil, o kadar neden var ki, o kadar az, böyle olmalı aşk kuşatan, genel, üzgün, müthiş, bayraklarla donanmış, yaslı, yıldızlar gibi çiçek açan, bir öpüş kadar ölçüsüz."
“Ne bileyim Füsun. Şimdi aramıza duvar örsen, Yine kalkıp senin sevdiğin renge boyarım.” Didem Madak
"boşuna uğraşma kadın boşuna uğraşma beni bilirsin hani ciğerime kadar sen kendi ellerinle sen baştan ayağa bir kadın yaratsan bulunmaz Hint kumaşı misali kıskandırsa gözlerinin parıltısı kaşıkçı elmasını saçları sırma sırma olsa dizilse inci gibi dişleri gülüşü yeni bir gün doğursa sarıldığı zaman gece gibi sinse her yanıma bir kuğu gibi süzülse etrafımda Yusuf yüzlü, gönlü Rûmî olsa atlas halılardan başka bir şey görmese ayakları elleri Mısır tarlalarındaki pamukların yumuşaklığını alaşağı etse ı ıhh, nafile döner dolaşır yine şairin lafına çıkar yolum -hiçbir kadın yetmez benim sensizliğime-(*)" (*) Fikret Hakan
"Yine de yetmez zaman gecenin ve kitapların söylediğini çözmeye, kaç kent, kaç aşk terkedilmiştir; sinmiştir ölümler satırlara bir koku gibi; hep bir şeyler kalmıştır geride asla unutmak istemediğimiz." #AhmetOktay 88 Yaşında! (21 Ocak 1933 - 3 Mart 2016)
"(...) çıplak dağda bir gece böyle akşamların buzdan soruları her şeyi olduğu gibi öylece tozu tozda göveren hâtırayı işte o saydam çıtırtı sadece benim duyduğum seninse belki bir geçidin gizli çilehanesinde vazgeçilmiş bir çıplaklık olarak unutacağın sonradan kalpte de tende de bir pişmanlık olarak anımsanacak bakışları."
Reklam
"Beni unutma Ah! saklı gülüm Sen hem zor hem güzelsin Şiirlerimin ılıklığında açılmalısın Sana burada veriyorum hayata ayrılan buseyi Sen memleketim kadar güzelsin." -Nazım Hikmet RAN- #NazımHikmet119Yaşında
"(...) Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam; Seni özlediğim içindir. Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni; Seni özlediğim içindir. Yaşıyorsam; içimde umut varsa, Yine seni özlediğim içindir. Seni bunca özlemesem; bunca sevemezdim ki!"
"(...) Bana gitgide karanlığa çekiliyorsun, demiştin: kanın uzun uykusundan sonra kuyuları başında dün'ün: kitabın okunmamış son bir sayfası var çünkü: vardıkça tuhaf ama büyüsün diye suladığım kördüğüm: onun karanlığını gördüm."
"Denizin üstünde ala bulut yüzünde gümüş gemi içinde sarı balık dibinde mavi yosun kıyıda bir çıplak adam durmuş düşünür. Bulut mu olsam, gemi mi yoksa? Balık mı olsam, yosun mu yoksa?.. Ne o, ne o, ne o. Deniz olunmalı, oğlum, bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla." Nazım Hikmet Ran
323 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.