Ulusal Hareket
“Doğu Avrupa’da ise farklı bir süreç izlendi. Batıda uluslar devletlere gelişirken, Doğuda çok uluslu devletler, yani birçok milliyetten bileşik devletler oluşuyordu. Avusturya-Macaristan ve Rusya bu tür devletlerdir. Avusturya’da Almanların politik balımdan en fazla gelişmiş oldukları görüldü ve Avusturya milliyetlerinin bir devlet biçiminde birleştirilmesi görevini de bunlar üstlendiler. Macaristan’da, Macar [Ungarisch] milliyetlerin çekirdeği olan Macarların [Madjaren] devlet kurmada en elverişli milliyet olduğu görüldü ve Macaristan’ı birleştirenler de onlar oldular. Rusya’da ise milliyetlerin birleştirilmesi görevi, başlarında tarihi olarak oluşmuş güçlü ve örgütlü soylu askeri bürokrasi bulunan Büyük Ruslar tarafından üstlenildi.”
Marksizm-Leninizmin Küçük Kitaplığı
LENİNİZM
Ulusal Sorun ve Sömürge Sorunu (6.Defter)
İnter Yayınları (s.25)
Kur'an'da Geçen Bazı Tağut ve Türleri;
1. Yönetim, siyaset tağutu: Firavun
2. Bürokrasi tağutu: Mele takımı
3. Bilgi ve kuvvet tağutu: Haman
4. Sermaye ve mülk tağutu: Karun
5. Din ve menfaat tağutu: Bel'am
6. İnfak tağutu: Samiri
Musa (a.s.) zamanının tağutlarının bugün de izdüşümleri var ve ne yazık ki bugün de peşinden gidenler var.
Bu arada şu soru her zaman akla gelir. Bu adamın fikriyatı bu kadar derinse neden Müslümanlar arasında bu kadar akis bulmadı, Necip Fazıl'ın peşinden gidenler bile niye bu adama dönmedi?
Bunun birçok sebebi var. Seksenlerde İslamcı mücadele verilirken Mirzabeyoğlu diğer gruplardan farklı bi metot izliyordu. Bir yandan Necip Fazıl'ın
Fâtih
@vaktininizinde
·2mo
Salih Mirzabeyoğlu’nun fikirlerini merak edenler başlangıç olarak birkaç konferansının metne dönüştüğü “üç ışık” kitabını alabilirler. Bunun dışında genel tezlerine dair fikir sahibi olabilmek için Ercan Çifci hocanın kaleme aldığı “Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu” kitabına bakılabilir.
Romanlarının hepsini okuyabilirsiniz, beni çarpan, Faust esintisini duyduğum romanı “Gölgeler”di. Tecrit ve teşhis arasında öyle güzel, akışkan gidip geliyor ki bu romanda, finali itibariyle de meseleyi askıda bırakmıyor.