Annemizi, babamizı, toplumu,şuyu,buyu mutlu etmek için 'aslinda' evleniyorsak ya? Kendimizden başka herkesi... "Eş" diyoruz adına,kocaman bir toplum tabusuna. Eş dediğin,diğer yarindir. Dokunmak,dokunmak,dokunmak isteyeceğin..
Koklamak,koklamak,koklamak isteyeceğin...
Öpmek,sarmak,gözlerin uykudan yansa bile bakmayı sürdürmeyi istemek,salyalarinin akışını bile keyifle izlemek,horlama sesinin bile melodi gibi gelmesi,vs... İşte bunları tüm evlilik hayatı boyunca yapabilene ne mutlu.. Allah'ın en güzel nimetlerinden biri aşk olsa gerek... Değerini bilmek gerek. Topluma yenilmemek,kalabalıklara " Siz hastasıniz. Rahat bırakın beni!" diyebilmek ne büyük erdemdir. Yalnız kalabilene,boyun egmeyene,kendisiyle mutlu olabilene,kalabalıkları taklit etmeyene ne mutlu! Ne diyor üstad Nietzsche?
"Kurtuluşunu başkasında aramak,yikilmanin en güvenli yoludur!" Korkmak sevmekten bihaber olanlarin işidir. Biz yolumuza bakalım!...