"Çocuklar yetişkinler kadar ciddi değillerdir ve gülmeye bayılırlar."
Sayfa 84
Sonra mı? Büyüdük aniden.
... eskiden çok iyi bir insandım.
Sayfa 95 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çocukça mutluluğumuz üzerine karabasan gibi çöken gecelerin sızısında büyüdük. İnsanın yavaş yavaş büyüdüğüne mi inanırsın? Hayır, aslında o aniden doğar ve büyür. Tek bir an, tek bir sözcük, onun yüreğini yeni bir kalıba sokar. Tek bir sahne, onu çocukluktan kendi yolculuğunun sarp yollarına bırakıverir.
Ve birden büyüdük aniden...Ve birden küçüldü hayaller.
Büyümesine büyüdük; zorladık kimi zaman kendimizi Büyümeye, biraz da onların, Büyümüşlükten başka şeyi olmayanların hatrı için. Ama kendi başımıza gittiğimiz zamanlar Sevinip oyalanırdık kalıcı olanla...
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Büyüdük aniden..
İnsanların büyüyüp kalpsiz olmaları ne üzücü şeydi; bunu şimdi anlıyordu.
Sayfa 75
Yaprak döker bir yanımız bir yanımız bahar bahçe
İkindinin akşama yakın olan bir vaktinde mahalleden arkadaşlarla sokakta oynarken Suna Yenge'nin oğulları Yusuf ve İbrahim'e "hadi eve gelin Cüneyt Arkın'ın filmi başladı" demesiyle önce onların, sonra sağımda solumda oynadığım tüm arkadaşlarımın bir anda yok olması. Onların aniden yok olmalarını o gün illüzyona bağlamış olsam da şimdi anlıyorum ki, Mudanya Sokakta oynayanların içinde bir tek bizim televizyonumuz yoktu. Ve televizyonumuz yoksa illüzyon bile oynayamıyorsunuz. Kendimi o sokak ortasında öyle çaresiz, öyle yalnız hissetmiştim ki ömrüm boyunca yaşadığım, hatta dünya üzerinde yaşanmış ve yaşanacak tüm aşklar o an oracakta bitmiş, aynı anda yüzlerce kadın yüzlerce erkek o sokakta benim gövdemde terk edilmişti. Son otuz yıldır olduğu gibi başım dik boynum bükük evime döndüm, evsizliğime. Televizyon sahibi bir evin önünden geçerken camdan gelen şu sesi duydum: "Neşe'nin kepek sorunu var". Neşe'nin saçlarının yarısını Kılir ile yarısını farklı bir şampuanla yıkamışlar. Kılir ile yıkanan tarafta kepekten eser kalmamış. Sonra büyüdük ve dünya hızla Neşe'nin iki farklı şampuanla yıkanmış saçlarına döndü. Dünyanın bir tarafı açlıktan karnına taş bağlarken diğer taraf şişmiş göbeğini taşıması için hamal kiraladı. Bir taraf George ve Charlotte Elizabeth iken bir taraf Aylan(bebek) ve Ümran(bebek) oldu. Bir taraf nehrin suyunu tarlasına çevirdi, diğer taraf Hz. Hüseyin gibi Kerbela'da suya hasret kaldı.