Sakarya Savaşı sonuna kadar bir askeri rütbeye sahip değildim. Ondan sonra, Büyük Millet Meclisi tarafından bana Mareşal rütbesiyle “Gazi” ünvanı verildi. Osmanlı devletinin rütbesinin, yine o devlet tarafından alınmış olduğunu biliyorsunuz.
• Kendi nefsini daima kötülemek, kendi küçük kusurlarını büyük görmek, başkalarının büyük kusurlarını küçük görmek, yüksek bir fazilettir.
Reklam
"Bazen çok büyük sessizlikler duyabileceğiniz en desibelli çığlıktır!..."
23 Ağustos gününden 13 Eylül gününe kadar, bugünler de dahil olmak üzere, yirmi iki gün ve yirmi iki gece aralıksız devam eden “Büyük ve Kanlı Sakarya Savaşı”, yeni Türk devletinin tarihine, dünya tarihinde çok az rastlanan büyük bir meydan savaşı örneği kaydetti.
İslam'ın Ahlâk Esasları
İslam'ın en büyük düşmanı cehalet, hurafât, istibdat, zulüm ve haksızlıktır.
Sayfa 33
AŞK, BİR "VAROLUŞ" SIRRIDIR...
***** - “Allah, âlemi bir aşk ânında yarattı!”; “İnsan benim sırrım ve ben insanın en büyük sırrıyım!” buyuruyor kudsî hadiste. AŞK, bir “varoluş” sırrıdır; bunu yaşadıkça ondan paydasın bunu yaşayanlarla nisbetince…" *****
Sayfa 579 - 580 İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Zaten onun en büyük kusuru haklı olmak.
Bilginin paradan üstün ve çok daha önemli olduğunun en önemli delili Araplar ile Avrupa arasındaki ekonomik farktır. Arapların petrolü var ama Avrupalı onlardan çok daha fazla zengin. Çünkü Avrupa Arapların petrol sermayesini bilgi ile yoğurarak servete dönüştürüyor. Bilgiye yatırım yapan sermayesi olmasa da zengin olabiliyor. Bilgiden daha büyük ve daha önemli bir sermaye yok.
Ey Muhammed! Sana şarap ve kumardan soruyorlar. De ki: Bu ikisinde büyük bir günah, bir de insanlar için bazı menfaatler vardır. Fakat günahları, menfaatlerinden daha büyüktür. Yine sana neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki: İhtiyaçtan fazlasını infak edin. İşte böylece Allah, size âyetlerini açıklıyor. Umulur ki siz düşünürsünüz...
“Yapabildiğim tek şey , sadece okumaktı . Kitaplar , büyük coşkular , zevkler , acılar veriyordu bana ; bu nedenle onlardan çok faydalandığımı söyleyebilirim.”
Reklam
392 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kitapta 1930'larda Almanya'da Hitler zulmünden kaçıp Türkiye'ye gelen bir ailenin 4 kuşak hikayesi anlatılıyor . Her Ayşe Kulin romanı gibi büyük bir zevkle okudum. Akıcı bir dili var okurken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor insan
Kanadı Kırık Kuşlar
Kanadı Kırık KuşlarAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20166,9bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
Nim, Yarı. Yarım.. Bir sandık dolusu tamamlanması beklenen hikaye.. Muhteşem bir kitap ile geldim. "Yapamıyorum. Hep eksik kalıyor!" Alzheimer hastalığı yüzünden emekli olan Nedim öğretmenin hikayesi. Gençliğinde şiir kitabı çıkaran ancak istediği başarıya ulaşamamış Nedim amcamız şimdilerde bir roman yazıp kitaba dönüştürmek ister. En büyük hayalidir. Peki beş dakika sonra yazdıklarını unutacak biri nasıl roman yazabilir, nasıl bitirebilir.. Sandık bir kültürdür bizde. En değerli eşyalarımızı saklarız. Nedim öğretmen de bunu yapar. Bir haberden, bir kitaptan, bir müzikten etkilendikelerini yazar ancak yazdıklarını unutacağını bildiği için her yazdığını günün sonunda bir sandıkta saklar. Hazine dolusu bir sandık.. Sandık dolmuştur, hep yarım kalan hikayelerle.. Kitabın en can alıcı kısmı ise (bana göre) yine bir akşam yazma işiyle uğraştığı vakit eşi Nezahat Hanımın fenalaşır. Talihsizlik bu ya Nedim Beyin hastalığı gösterir kendini ve Nedim Bey acil servis numarasını bir türlü hatırlayamaz. Bu sahnede gözyaşıma hakim olamadım. Nedim Beyin yaşadığı bu çaresizlik gözlerinizin önünden uzunca bir süre gidemeyecek.. Nim hep yarım mı kaldı, son defa masaya oturup NİM diye başlık atan öğretmenimiz başardı mı? Kitapla ilgili söylenecek o kadar çok şey var ki.. Empati yapa yapa okuyup hastalığı araştırıp yoğun duygularla kitabı bitirip boşluğa düşüyorsunuz. Yazar ile bizzat tanıştığım ve kendisinden imzalı Nim kitabı aldığım için de çok şanslıyım.
Emrah Atiş
Emrah Atiş
Kaleminize sağlık hocam, kaleminiz hep böyle kuvvetli olsun.
Nim
NimEmrah Atiş · Okur kitaplığı · 2021136 okunma
88 syf.
10/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Harika bir anlati okudum arkadaşım Seda sayesinde. Kendi şahsına münhasır İbrahim Aslan bir saat tamircisi. Yıllardır yaşadığı mahallesinde varlığı ve yokluğu bilinmeyen, ömrünü küçücük bir barakada geçiren,tüm dünyasi saatler olan , huzurlu bir ihtiyar olan İbrahim Efendi'nin huzuru devletin onu sormak istemesiyle son bulur. "Devletle biraz yüz göz oldun mu,altından döşeği, ahırindan eşeği alırlar.s.44" Gerçekten de İbrahim Efendi'nin dünyası alt üst olur . Eserde usta Tanpınar' in Saatleri Ayarlama Enstitüsü' deki Hayri İrdal' a da gönderme yapıp Tanpınar' i ustalıkla selamlıyor yazarımız . İbrahim Aslan karakteri sanki 19.yy de yaşamış gibi bir dille ve karakter sunumuyla anlatılsa da eserin kurgusu itibariyle günümüzde geçiyor.Yani oldukca özgün bir karakter olan İbrahim Efendi hayattan büyük beklentileri olmayan ufacık şeylerle mutlu olan ve hayatı seven bir adam... Her şey bir gün devletin onu sormasına kadar çok iyidir. "Başımıza gelen her belayı da bir adet dikloron ampulle savuşturabilsek ne tatlı olurdu değil mi?s .25" Devlet dairesinin anlatıldığı kısımları ise keyifle okudum.Derin ironisiyle muazzam bir kısımdı. Okuyunuz efendim. Düşünceyi aklın hizmetine verirsen oradan şeriat değil, felsefe çıkar. S.10
Seda
Seda
Cami cemaati çok sever beni, cuma cemaati pek hazzetmez. Beş vakte gelen herkesi tanırım, onların yüreği Arafat gibidir ama haftanın bir günü camiye uğrayan cuma Müslümanlarindan Tanrı' ya sığınırım.s.44
Saatçi İbrahim Efendi Tarihi
Saatçi İbrahim Efendi TarihiElvan Kaya Aksarı · Vacilando Kitap · 202282 okunma
Ama bilmiyordu ki vücudun ruha ihanet etmediği anlar pek azdır. Ne çok ister insan büyük kederlerin ardından ölüp gitmeyi de, başaramaz. Ruh, başına kara bir hale takarak ğöğe yükselmek için çırpınır ama vücut dünyalıdır; yer, içer, yaşar.
Yanıldığımız bir nokta var: sanıyoruz ki ölüm önümüzdedir; oysa ölümün büyük bir kısmı şimdiden geçip gitmiştir. Hayatımızın geride kalan kısmını ölüm eline geçirmiş. O halde, bana yazdığın gibi davran Lucilius'um, sarıl bütün saatlerine: bugününe el koyarsan, daha az bağlı kalacaksın yarına. Böyledir bu iş: yaşamak ertelendi mi, hızla akar geçer. Her şey yabancıdır bize. Lucilius, bizim olan bir tek şey var: zaman.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.