Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
232 syf.
8/10 puan verdi
PALYAÇO BALIĞI - ALAN DURANT - Dak, hiç ummadığı bir anda babasını kalp krizinden kaybeder. Bu duruma tabii ki inanamayan Dak, babasının özlemiyle geçen günlerden birinde babasının sesini duyar. Hem de nerede dersiniz? Akvaryumun içinde. Daha dikkatli bakıp dinlediğinde ise babasının bir balığın içinde yaşadığını gören Dak bu duruma çok sevinir ve her gün akvaryuma gidip gelmeye, babasıyla sürekli muhabbet etmeye başlar.. Babasını çok ani bir şekilde kaybeden küçük bir çocuğun bununla başa çıkma durumunu, aslında dışarıdan normal görünse de içinde yaşadığı şeylerin büyüklüğü, bir ebeveyn olarak bu tarz durumlardaki tepkilerimizin çocukları nasıl etkileyeceğini o kadar tatlı bir üslup ile anlatmış ki Alan Durant.. Yas durumunun nasıl ve nerede ortaya çıkacağı kesinlikle belli olmuyor, üstelik bu bir çocuğun başına geldiyse, hem de ebeveynlerinden birini kaybettiyse! Bu kitap en başta bakıldığında eğlenceli durabilir, bir baba balığın içine girmiş çocuğu da onunla konuşuyor! Aslında hiç de eğlenceli değil, çok büyük dersler çıkarılması gereken bir kitap. Bu tarz olaylarda annenin, babanın hatta öğretmenlerin bile neler yapabileceğini hatırlatan bir kitap. Dak, ölen babasını bir akvaryumun (aslında kendi kalbinin) içinde yaşatıyor, onunla her gün konuşuyor, onu besliyor.. bir düşünsenize ne kadar travmatik bir durum. Öğretmenlerin de ebeveynlerin de okuması gereken bir kitap olduğunu düşündüm ben okurken. Ayrıca ortaokuldan itibaren bütün öğrenciler de okuyabilir ama ebeveynlerinin hayatta olup olmamasına göre tavsiye etmelerini öneririm öğretmen arkadaşlarımızdan bu kitabı
Palyaço Balığı
Palyaço BalığıAlan Durant · Ketebe Genç Yayınları · 20242 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
ZEYTİNDAĞI / FALİH RIFKI ATAY - Falih Rıfkı Atay kalemi ile ilk olarak ‘Babanız Atatürk’ kitabında tanışıp çok sevmiştim. Sonrasında hemen iki kitabını daha aldım. ‘Çankaya’ ve ‘Zeytindağı’ Önce ‘Zeytindağı’ndan okumaya başladım, kendisi küçük etkisi büyük kitaplardan olduğunu düşünüyorum. 190 sayfa olmasına rağmen benim okumam uzun sürdü ki
Zeytindağı
ZeytindağıFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 201110bin okunma
Reklam
392 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ayyyyy ben bu kitabı her an yiyebilirim. Hani ilk kitap için bir tık yavaş akıyor demiştim ya bunda asla öyle bir şey olmadı. Kitabı vakti olan bir insan okurken yutar o biçimdi. Konumuz bir tık karışık malum seri içerisinde farklı türleri bir araya getiren bir seri.( Fantastik, dönem,gizem vs vs) İlk kitabın sonunda ikinci kitap için yazar bize yeni bir cinayet sunuyordu. Ve ölüm meleğimiz Signa bu cinayetin peşine düşer. Tabi ona en büyük desteği bir önceki kitapta kurtardığı ve kaderlerinin bağlandığı kuzeni Blythe verir. ( Ara ara destekten çok köstek oldu hanımefendi ama olsun.) Bir cinayetin peşinde dönen, hem fantastik hemde dönem kurgusu. Ve yeni bir karakterimiz kitapta baş gösterir: Kader ( Ölümün düşman kardeşi namı diğer prens Aris) Kader gelir ve Thorn Grove malikanesini alt üst eder. Bu cinayete birazcık el atmış olabilir. Sebebi ise yıllar önce ölümün kendisinden aldığı sevgili eşinin reenkarnesini bulmaktır. Bu reenkarne' nin Signa olduğunu düşünür. Böylece Kader - Ölüm ve Signa arasında çatışmalar peyda olur. Normalde hiç bir kitapta ikinci erkek karakteri sevmem ama Kader' e bayıldım. Reenkarnesini aradığı eşine olan bağına, sevgisine, hayran kaldım. ( Kitabın sonunda eşini öğreniyoruz ) Deli gibi üçüncü kitabı merak ediyorum şuan. Ciddi anlamda farklı bir fantastik kurgu isteyenler için seri muazzam. Ben çok severek okudum ilgisini çekenlere şimdiden keyifli okumalar dilerim
Foxglove
FoxgloveAdalyn Grace · Artemis Milenyum · 202492 okunma
360 syf.
9/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Bülbülü Öldürmek
"İstediğin kadar saksağını vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır.." Yazarın 1956 yılında yazmaya başladığı otobiyografik eserler zamanla derlenerek Bülbülü öldürmek kitabına dönüşüyor. Eser 1960 yılında yayımlandığında çok büyük bir ilgi görüyor ve 1961 yılında Pulitzer Edebiyat Ödülünü kazanıyor. Eser ırkçılığın toplumda nasıl karşılandığını, ırkçılık yapmayı reddeden kişilerin bile nasıl baskıya uğradığını bir ailenin üzerinden çok güzel bir şekilde anlatıyor. Avukatlık yapan Atticus, toplumun baskılarına rağmen suçsuz olduğunu düşündüğü bir siyahiyi savunmasıyla olaylar gelişiyor. Eseri Atticus'un kızı Scout'un bakış açısından okuyoruz. Ve evet okumayı düşünenlere bilgi olsun Scout karakteri kız, çünkü belli bir kısma kadar Scout'un kız olduğunu anlamak mümkün değil. Irkçılığın dışında beni çok etkileyen konulardan biri de Atticus'un Jem ve Scout adında iki çocuğu var ve bu çocuklar küçük yaşta annelerini kaybediyorlar. Babalarının onlarla kurduğu ilişki, onları eğitme tarzı ve eğer o siyahiyi mahkeme salonunda savunmazsa çocuklarının yüzüne bakamıyacağı düşüncesi içimde yer etmişti gerçekten. Olay örgüsünün çok merak uyandırıcı olduğunu söyleyemiycem. Fakat akıcı ve sade bir dili olduğundan ayriyetten de konusunun çok güzel olmasından dolayı beğendiğim bir eser oldu. Yazarın
Tespih Ağacının Gölgesinde
Tespih Ağacının Gölgesinde
adlı eserinde Scout karakterine tekrar hayat verdiği söyleniyor bu yüzden en kısa sürede onu da okuyacağım. Size de keyifli okumalar diliyorum...
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Epsilon Yayınevi · 202072bin okunma
336 syf.
9/10 puan verdi
Kur’an’ın Kalbine Yolculuk-Yasin Pişgin Biz Allah’a dönüyoruz.Bu bütün acıları hafifleten, bütün sıkıntıları katlanılabilir hale getiren, çok büyük, çok derin bir ifadedir.Zaman bizim için döngüseldir, düz çizgisel değildir.Biz yaşadığımız her an, geldiğimiz heryere, varlığımızı bulduğumuz kaynağa, Allah’a dönüyoruz. “İşitin ey yarenler aşk bir Güneş’e benzer. Aşkı olmayan kişi misali taşa benzer Taş gönülde ne biter, gönülde ahu tüter. Nice yumuşak söylese sözü savaşa benzer.” Kitabın dua ile başlaması ayetleri açıklama şekli o kadar güzel ki sizi derin bir tefekküre sevk ediyor.Okurken bitmesini istemediğim bir eserdi. Emeği geçenlerden Allah razı olsun. Okuyun Okutun
Kur'an'ın Kalbine Yolculuk
Kur'an'ın Kalbine YolculukYasin Pişgin · Timaş Yayınları · 20201,208 okunma
216 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
En önemli tepemiz; evimiz yuvamız… Kitap evimizi ve ailemizi korumamız gereken son sığınak olarak anlatıyor.Üzerine titrememiz gerektiğini ve günümüzde yaşadığımız problemlerimize bakışımızı değiştirecek hadis-i şerifleri ele almış. Dünyevileşmenin iliklerimize kadar işlemesiyle birlikte nesillerimizin geleceği ile ilgili önceliklerimiz değişti. Evlatlarımızın aldığı notlar, kaçırdığı deneme sınavları geçirdiği bir vakit namaz kadar canımızı sıkmadı. Analarımızın son okçular tepesinden uzaklaştırılmasıyla nesillerimizi tehdit eden büyük facia başlamış oldu diyor yazarımız. Kitapta en beğendiğim kısımlar bazı hadisleri önceden bildiklerimizden de olsa çok fazla hadis-i şeriflerle örnek vermesi ve bunların sahih kaynaklarınıda yazması oldu.Çok verimli ve okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.Özellikle anneler, babalar, ve ev hanımlarının akşamları sesli bir şekilde okuma saati yaparak istifade edebilecekleri bir eser. İnşallah sizde benim gibi seversiniz Kitapla kalın
Son Okçular Tepesi
Son Okçular TepesiAbdülaziz Kıranşal · Mgv Yayınları · 2019881 okunma
Reklam
328 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
#kitapönerisi İnsanlık Utansın! Yakın geçmişimizde yaşanmış acımasız bir katliam, vahşet, savaş… Silahsız ve savunmasız bir halktı Müslüman Boşnaklar… 1992-1995 arasında Bosna’da yaşanan soykırımda yüzbinin üzerinde Müslüman Boşnak öldürüldü. Bosnalılar, dünyanın gözü önünde ve Avrupa'nın göbeğinde sistematik bir soykırıma tabî tutulmuştur.Avrupa ülkeleri bu savaşta kör değil, taraftı.Hıristiyan avrupa ülkeleri, hıristiyan ve ortodoks sırpların yanında yer aldılar.Sözde adalet ve güvenliği sağlamak, ekonomik kalkınma, sosyal eşitliği destekleyen birleşmiş leşler Boşnakların yaşadığı trajediye sessiz kaldı.Nasıl oluyor da birleşmiş leşlerin generali mackezie sırpların alıkoyduğu Boşnak bir kadına tecavüz edebiliyor? 11 Temmuz 1995'te başlayan ve 8 bin 372 Boşnak sivilin Ratko Mladic emrindeki Sırp askerler tarafından hunharca öldürüldüğü Srebrenista Katliamı’nında unutulmaması gerekiyor. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendiriliyor. Kitabı okumak zor gelecek, gözleriniz dolacak ama yine de Müslümanlara yapılan bu soylırımın unutulmaması için herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. #saraybosna #bosnahersek #srebrenistakatliamı #müslümanboşnaklar #incirkuşları #mavikelebek #kitaplığım #sinanakyüz #kitapönerisi #keşfet #alfayayınları
İncir Kuşları
İncir KuşlarıSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 202126,3bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Beyaz zambaklar ülkesi #Alıntı Her çağda ve her bölgede halk kitleleri sabır ve tahammül göstermeye mecbur bırakılmıştır.Zorluklara ve yokluklara katlanmak, halkın zorunlu bir görevi gibi kabul edilmiştir. Ve eklerler; “Milletimiz ne kadar büyük olduğunu sabır ve tahammülle göstermiştir.Aç kalır, soğuktan donar, pislik ve yokluk içinde yaşar; ama asla şikayet etmez, bunlara katlanmasını bilir.”
Beyaz Zambaklar Ülkesi
Beyaz Zambaklar ÜlkesiGrigory Petrov · Ayrıntı Yayınları · 201799,3bin okunma
184 syf.
·
Puan vermedi
Kendi içimizde verdiğimiz savaş, savaşların en büyüğüdür. Ülkeler birbirleriyle çatışırken Clarissa en büyük mücadeleyi kendi içinde bulmuştu.Kendi için değil kendinden daha önemli olan çocuğu için, babası için kendinden ödün vermiş. Hayatlarını olduğu veya olması gibi ilerletebilmeleri için kendini feda etmiş bir kadın. Hayatının büyüme, eğitim, iş bulma, geçinebilme gibi durumları başardıktan sonra mutlu olabildiği kişiyi ve bakış açısını değiştirebilmisti. "Çınar ağacının altında çınar, kır'da kır, insalar arasından insan olmayı başarmıştı savaş herşeyi bozmadan önce. Savaşla beraber gelişen olaylar da onu zorlu bir hayata sürükledi, mutlu olduğu dönemler az olsada hayatını devam ettirebildi. Siyah beyaz bir filmde gökkuşağıydı Clarissa...
Clarissa
ClarissaStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201713,7bin okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Selamlar, ben Leyla. Bu kitabın evreninde kendimi bulmakta zorlandım. O yüzden bana hitap etmeyen bir kitap oldu. Yaş farkı konulu bir kitap olduğunu biliyorum, ama Pike'ın sürekli "sen gençsin, tadını çıkar, falan filan" tarzı boomer muhabbeti beni yerden yere çarptı. En yaşlı sensin, tamam, anladık. Kadın karakterimizin kendisinden büyük birinden hoşlanması için illa yetmişler hayranı olmasını mantıklı bulamadım. Hele striptizci ablasının çok para kazanıyor diye helaliyle çalışan kardeşini sürekli zorbalamasını, yanık Anadolulu bağrıma kabullenemedim. Jordan'ın bir anda evin annesi moduna girip aç karınları doyurma aşkının nasıl bir anda kitabın normali olduğunu da anlamadım. "Buzdolabından erleri çıkardım, tuz, kekik, biber ekleyip marine olmaya bıraktım." İYİ BİR AŞÇIYSAN MASTERCHEF'E KATIL KARDEŞİM!!!! Bir de karakterlerin her yaptığı şeyi betimlemesi beni rahatsız ediyormuş, onu da anladım. Şöyle bir şey; "ayağa kalktım, tuvalete gittim, çişimi yaptım, ellerimi yıkadım, vs. vs. vs." ANLADIK!!!!! Bu kitaptaki yaş farkının, kızın erkek arkadaşını babasından hoşlandığı için göz ardı edildiğini düşünüyorum, ancak o durumda tereyağından kıl çeker gibi çözülmüş. Ateşli smut sahneleri okumak isterseniz iyi bir kitap ama daha iyileri var, okudum :D Yukarıda saydığım sebeplerden dolayı kitabı sevmedim. İyi geceler dilerim.
Doğum Günü Kızı
Doğum Günü KızıPenelope Douglas · Dex Kitap · 2022756 okunma
Reklam
258 syf.
9/10 puan verdi
Fazlasıyla aç olan bir kurt sürüsü Henry ve Bill adında iki kişiyi kuşatmıştı. Henry ve Bill'in kızaklarını çekmesi için 6 büyük köpeği bulunuyordu. Kurt sürüsünün içinde bulunan dişi kurt, bu köpekleri cilvelerle kendisine çekerek yemeye başladı. Henry onları zincirle ağaca bağlasa da dişi kurta ulaşmanın bir yolunu buluyorlardı. Sonunda
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076,3bin okunma
479 syf.
10/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Seni sevmiyor. Sevseydi sen kitap okurken sırtını çevirip uyu­mazdı.
Bitti. Sanki kitap değil de hayat bitmiş, Çevirdiklerim sayfa değil de hayatın günleriymiş gibi... Gitti. Giderken beni bıraktı geride. En son Martin'in ardından böyle bakakalmıştım. Oysa ne diyordu rahmetli Erdal Tosun, "Vedalaşmak asıl kalana değil, gidene koyar." Öyle olmadı işte. En çok bana koydu bu gidişler. Varlıklarından
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231bin okunma
544 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Vampir elf, köle life steal witch ve orta yaşlı indiana jones but female. Starcraft zerglerinin sık sık dünyaya gelip her şeyi silmek istediği yenildiği ama son savaşta tersine döndürdüğü bi kitap. Karakterler çok yavan vintage ve aldasair hariç. Romantizm yapayım demiş ama meh. Dünyadaki bu istilacı güç aslında ilginç hatta kitabın sonundaki bi olay bana fırtınaışığı arşivindeki kılıçların şu ruh olayını hatırlattı o büyük reveal vardı ya xdd Ama pacing çok kötü ya şunu da yapsam bunu da yapsam derken yamalı don gibi olmuş mslf. Devamını okur muyum idk. Ben karakter gelişiminin güzel olduğu böyle aceleye getirilmeyen kitapları seviyorum. Bu kitapta bu yoktu bence. Dark ve dünyanın böyle çaresiz bir durumda olduğu havası vermeye çalışmış ama birkaç tasvir dışında esneyesiniz geliyor. Aksiyon 1-2 sahne dışında pek yok zaten düzgün bi anlatım yok bam güm vurup geçiyor öyle veya hop kocaman ateş topu geliveriyor. İlginç olabilecek ögeler var ama toplamı meh. Devamı için zaman harcamaya değer mi bilmiyorum.
The Ninth Rain -The Winnowing Flame Trilogy 1
The Ninth Rain -The Winnowing Flame Trilogy 1Jen Williams · Headline Book Publishing · 20173 okunma
556 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Joad ailesi ile birlikte zorlu bir yolculuğa hazır mısın ?
Kitap bitti ama bende bittim. Buraya yazmak istediğim o kadar çok şey var ki, nereden başlasam bilmiyorum. Ne yazarsam yazayım asla yeterli gelmeyecek gibi. Yokluk, sefalet, açlık… Hapisten çıkıp binbir hayalle yuvanıza döndüğünüzü düşünün…Ve geri döndüğünüzde hiçbir şeyin bıraktığınız gibi olmadığını…Yerinizi yurdunuzu bırakıp bilinmez bir yolculuğa çıktığınızı düşünün. Ve bu öyle bir yolculuk ki, her bir durakta birini kaybettiğinizi, yokluğun, sefaletin en ağır halini tattığınızı düşünün. Öyle bir yazar ve öyle bir kitap ki… Kendinizi Joad ailesi ile birlikte o kamyonun içinde, onlarla beraber yolculuk yaparken, onlarla birlikte aç kalırken ve onlarla birlikte tarlalarda yok pahasına çalışıp yorgunluktan bitkin bir şekilde eve dönerken buluyorsunuz. Kitabı bitirdikten sonra oturup dinlenme ihtiyacı duyuyorsunuz. Çünkü kitabı okumuyor resmen yaşıyorsunuz. Kitapta beni en çok etkileyen Anne karakteri oldu. En kötü anda bile hep umudunu diri tutmaya çalışan bir kadın. Ve her şeye rağmen en büyük çabası ailesinin bir arada tutmaya çalışması. Keşke daha önce okusaydım diyeceğiniz bir kitap.
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035,3bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.