592 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
“Beni bırakma” diye kulağıma fısıldadı. “Seni…hapse göndereceğim.” Dudaklarını yanağıma bastırdı ve vücudunun sessiz bir hıçkırıkla sarsıldığını hissettim. “O zaman asla dışarı çıkmamam için dua et.” Devil's Night serisinin üçüncü kitabı Son İntikam yorumuyla geldim. Penolepe kitaplarını okuyacaksanız her şeye hazır olmalısınız. Yazarın
Son İntikam
Son İntikamPenelope Douglas · Dex Yayınevi · 202447 okunma
73 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 36 hours
Video: youtu.be/VC7komY3enc Başgöz Etme Zamanı. Mehmet Seyda'dan okuduğum ilk kitap. Başgöz Etme Zamanı, 73 sayfalık bir öykü kitabıdır. Kitapta; Evimin Erkeği, İpe Çekilecek Herif, Erkekâhmet, Başgöz Etme Zamanı ve Allahlık Feyzi Bey olmak üzere toplam 5 öykü bulunmaktadır. Yazıldığı zamana göre uzun sayılabilecek öyküler kaleme
Başgöz Etme Zamanı
Başgöz Etme ZamanıMehmet Seyda · Yeditepe Yayınları · 19632 okunma
Reklam
544 syf.
·
Not rated
·
Liked
Kısa Türkiye tarihine giriş
Kitap bir şiir kitabı olmasına rağmen bir öykü tadında ilerliyor. Haydarpaşa garından farklı saatlerde kalkan iki trenin yolcuları ve onların hikayeleriyle başlayan kitap bize en yalın haliyle II. Paylaşım Savaşı dönemi Türkiye'sinden bir panorama sunuyor. Nazım bunu büyük bir ustalıkla, sınıf bazında sunuyor biz okurlara. Köylüsü, mahkumu, jandarması, gazetecisi, tüccarı, haini, vatanperveri, soylusu, soysuzu her sınıf ve dünya görüşünden insanı tanıştırıyor bizlerle. İki tren de Anadolu'nun içlerine yol alırken ülkenin savaş koşullarındaki durumunu da öğrenmiş oluyoruz Usta'nın dilinden. Manzaramız, açlık, yoksulluk, hıyanet, suç ve öfkedir. Nazım çok büyük bir adam. Gözlem yeteneğini, öfkesini, halkına ve vatanına olan sevgi ve bağlılığını her mısrada görüyoruz. Düşmanı olan alçak düzene karşı öfkesini yitirmeden demir parmaklıklar ardında nasıl bir aydınlıkla ve umutla bekleyerek kaleme aldığı bu eseri okumadan bu ülke tarihini ve insanını tanımaya dair verdiğiniz her çaba boş kalacaktır.
Memleketimden İnsan Manzaraları
Memleketimden İnsan ManzaralarıNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 20116.4k okunma
287 syf.
·
Not rated
"Her cinayet bir intihardır."~syf.18// spoiler var
Kurdun Intikamı, sağ-sol çatışmasını esas alan bir kitap. Kitapta ilk olarak Oğuz Altay diye yirmi yaşında bir genç bisiklet pompasıyla öldürülüyor. Oğuz, ülkücü, sağcı bir genç ancak sağ-sol çatışmalarına girmeyen biri. Oğuz bir açık oturuma gidip sağcı kesimi temsilen konuşuyor. Hasan Çelikkol diye bir genç de solcu tarafı temsilen konuşuyor.
Kurdun İntikamı
Kurdun İntikamıAhmet Şafak · Küsena Yayınları · 201648 okunma
136 syf.
·
Not rated
Malcolm X, sadece bir şahsın veya bir ailenin değil, tüm siyahların, hatta siyahlara yaptıkları ile hâlâ gündemden çıkmayan bir yönetimin küçük ölçekli ama derinlikli bir hikâyesidir . Bazılarının “ Amerika’yı titreten adam” , bazılarının “ Amerika’ da bir isyan çıkarabilecek veya bir isyanı bastırabilecek tek adam” dedikleri bir büyük mücadele adamının ibretlerle ve acılarla dolu bu otobiyografisi, engellenemeyen bir özgürlük savaşının, ne pahasına olursa olsun hakikate ulaşma yoluna adanmış yenilmez bir iradenin, insanlık onurunun, insan dirayet ve haysiyetinin hikâyesidir . “Muhteşem bir kitap! Ölümüne dürüstlüğü, tutkusu ve yüce gayesi ile en acı gerçeğin bir abidesi olarak kalacak. ”
Malcom X
Malcom XFerhat Özbadem · Festival Yayıncılık · 20171,315 okunma
54 syf.
·
Not rated
Kızıl
Zweig gençlik dönemi yapıtlarından Kızıl’da öğrenim için Viyana’ya giden genç bir tıp öğrencisinin büyük kentin gerçekliğine uyum sağlama ve yetişkinliğe adım atma sürecini anlatır. Kendini birdenbire ailesinden uzakta soğuk bir odada yapyalnız bulan bu “çocuksu” genç adam, zamanla girdiği bunalımın etkisiyle hayallerinden, başlangıçta büyük bir hevesle sarıldığı tıp eğitiminden vazgeçme noktasına gelmiştir. Tam da o günlerde kızıla yakalanan ve yardımına ihtiyaç duyan bir kız çocuğu onu hayata geri çağırır… 1908 yılına ait bu anlatı, Zweig’ın daha o zamanlar çoktan bir novella üstadı olup çıktığının kanıtıdır adeta. Üstelik, yazarın sonraki yapıtlarında sıklıkla karşılaştığımız bir temanın peşine henüz kariyerinin başındayken düştüğünü; gaddar bir dünyada varoluşunu sürdüremeyecek kadar kırılgan insanların acılarını baştan beri dert edindiğini ortaya koyar. (Alıntı) Kitabın sonu beni şaşırttı. Yazar belki de iç dünyasını bu şekilde yansıttı. İyi okumalar
Kızıl
KızılStefan Zweig · Maviçatı Yayınları · 201929.4k okunma
Reklam
592 syf.
·
Not rated
kitap küçük bir kasabada geçiyor. Hikayenin derinliği de var ama konu bana o kadar ilginç gelmedi. Belki yönetim biçimi arasındaki farklılıktan dolayı da olabilir, yine de konu bana cazip gelmedi açıkçası. Kasaba hem birbirine çok bağlı, hemde bir o kadar değil gibi gözüken. Onlarca yıllık kökenine dayalı bir hikaye aslında kasabanın. Yani kasaba küçük ama hikayesi de bir o kadar büyük. Kitap bana fazla akıcı gelmedi ne yazık ki, hikayenin detayları birbirine çok bağlıydı ama fazla detaydan dolayı bir yerden sonra olaydan kopuyordum. Son 100 sayfa oldukça keyifli gitti ama oraya gidene kadar çoook uzun detaylar okumam gerekti. Bağlantıları kurup yapbozun tüm parçaları oturduktan sonra keyifle bakması kısmı kalmıştı yani o son 100 sayfa da. Kelebek etkisinin bir parçası görülüyordu sanki. Kitabın konusu, "Sadece bir adam tüm kasabayı bir arada tutuyordu ve o adam artık yoktu. Şimdi ne olacak?" tarzı bir konuydu. Sadece kalan boş bir koltuk herkesin hayatını değişik, umulmadık noktalara getirmişti
Boş Koltuk
Boş KoltukJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Doğan Kitap · 20131,804 okunma
224 syf.
·
Not rated
Uzun zaman önce bir cümle okumuştum Sartre'den. O zamanlar nedir, neyin nesidir anlamamıştım. Ama şimdi çok net bildim. Amentü şiirinde de böyle başlıyor İsmet Özel sonunda da biliyor... Ne demiş Sartre "Kediye kedi diyelim; sözcükler hastaysa onları iyileştirelim." Sözcüğün hastalığı olur mu? Piç kitabını okuyunca hasta bir
Piç
PiçHakan Günday · Doğan Kitap · 20199.5k okunma
·
Not rated
Aslı Arslan kalemi okuduysanız insanı nasıl yorduğunu bilirsiniz. Niye yormak diyorum karakterlerini yazarken insanı boğarak yazıyor. Her bölüm dram. En büyük dramlar, tacizler, tecavüzler, annem babam beni hiç sevmedikiler, annem babam bana bunu, şunu yaptılar, en kötü olaylar hep onun karakterlerini bulur. Uzun uzun iç monologlar. Diğer rahatsız edici şey erkek karakterlerini ilah gibi yazması. Abartması. Adamın kolu kesiliyor sırf benim erkek karakterim ne kadar güçlü havası vermek için adamı gıkını çıkarttırmadan yazıyor. Sanırsın adam her gün bir kolunu kestirdiğinden alışkın. Bir olay oluyor çözerse benim erkek karakterim çözer. Eftalya başlıyor Tugay şöyle böyle o hiçbir şeyden korkmaz her şeyi halleder. Dolayısıyla karakterler gerçekçi değiller. Sürekli bir yaptıklarını övme havası kitabın içine girsem de şu kızın ağzına bir tane çarpsam isteği oluşturuyor. Replikler gerçekçi hissettirmiyor. Doğal değil. Ayrıca Eftelya başkasıyla nişanlıyken sürekli Tugay'la flört ediyor. Tabii yazar bu durum göze çarpmasın diye Eftalya'nın nişanlısını gösterebildiği kadar kötü gösteriyor. Yani erkek karakter Tugay'ı ne kadar ilah gösteriyorsa, kızın nişanlısını da o kadar kötü gösteriyor ki Okurların hiçbirisi ama Eftelya nişanlı ve aldatıyor olduğunu idrak edemiyor.
Beyaz Leke
Beyaz LekeAslı Arslan · İndigo Kitap · 2024340 okunma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.