Buz gibiydi kalbi.
Hiç sevmemiş gibi.
Sevilmeyeceğini bile bile, Sevgisizliğe direnmemiş gibi.
Onca gözyaşına rağmen bir sabah uyandığında, ölümüne sevdiğinden öylece vazgeçmişti...
Bazen ne kadar çabalarsak çabalayalım çıkmazda kalırız ve her çıkmaz yol bizi biraz daha acımasız ve tehlikeli yapar.
Dıştan sert ama içten yumuşacık bedenler, dışı buz tutsa da umudunu kaybetmeyen kalplerdir...
Sosyal medyanın, özellikle internet çağında doğan kuşakları beden ve akıl sağlığı açısından nasıl etkilediğini uzun süredir konuşup tartışıyoruz. “Güzel görün, iyi mekanlara git, pahalı kıyafetler giy ve hepsini paylaş” döngüsünden çıkmak giderek zorlaşıyor, bu döngü her geçen gün daha büyük kalabalıkları cezbediyor. Beğeni, sözde bir sınıf atlama
Ne yaparsam yapayım hep orada, kurşundan bir külçeyi andıran, zihnimdeki her şeyi kovalayan, başımı çevirdiğimde ya da gözlerimi kapadığımda beni buz kesmiş elleriyle sarsan bu katlanılmaz düşünce hep yanı başımda, hep karşımda. Zihnimin ondan kaçmak istediği bin bir kılığa girip bana söylenen her söze korkunç bir nakarat gibi karışıyor, benimle birlikte zindanımın iğrenç parmaklıklarına yapışıyor, uyanıkken yakamı bırakmıyor, çırpınışlarla dolu uykumda beni gözleyip rüyalarıma bir bıçak şeklinde giriyor..
Sayfa 1 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor