Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beyza

Beyza
@byzkck
Tıp Fakültesi
26 okur puanı
Temmuz 2019 tarihinde katıldı
291 syf.
9/10 puan verdi
·
38 günde okudu
Psikiyatristimin "Mutlaka oku, sana çok iyi gelecek." demesiyle okudum. Düşünce yapınızdaki, insanlarla olan iletişiminizdeki yanlışları fark etmenizi sağlıyor. Zaten terapi alan biri olarak bu kitabı kendi kendine iyi gelmek isteyenler için (özellikle yaygın anksiyete bozukluğu olan kişilere) özellikle öneririm. İçindeki etkinlikleri yapmayı da ihmal etmeyin, üşenmeyin, terapinin en önemli bölümlerinden biri onlar. Kitapta bazı yerler çok tekrarlanmış, çok örneklendirilmiş gibi gelebilir ancak bunlar pekiştirmek için önemli. Kendine iyi gelmek isteyen herkese öneriyorum.
Fark Et Düşün Hisset Yaşa
Fark Et Düşün Hisset YaşaM. Hakan Türkçapar · Epsilon Yayınevi · 20191,358 okunma
Reklam
408 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ah Heathcliff, ah Heathcliff...
Emily Brontë'nin ne yazık ki yazmış olduğu tek kitap. Kitabı yazdıktan bir yıl sonra veremden hayatını kaybetmiş. Keşke dünya edebiyatına daha çok kitap kazandırmış olabilseydi de biz de kaleminden faydalanabilseydik çünkü muhteşemdi. Okuduğum en akıcı klasiklerden biriydi. İçeriğe gelecek olursak, kitap bir anlık acıma duygusunu nasıl zincirleme sonuçlar doğurabileceğini, aşk ve nefretin yakınlığını, saplantıyı gösteriyor bize. Aşkın bu kadar ürkütücü işlenebildiğinidaha önce okumamıştım. Karakterlerin hiçbiri normal değil, hepsinin kendi içinde bir bencilliği ve acımasızlığı var, okurken sinirlendiğiniz çok fazla yer oluyor ve elinizden bırakamıyorsunuz şimdi ne olacak diye. Kitabın başında kimin kimle nasıl bir ilişkisi olduğunu anlamakta zorlanabilirsiniz ama okumaya devam ettikçe her şey yerine oturuyor.   "Spoiler" vermeden kısaca bu kadar anlatabildim kitabı. Akıcı bir klasik okumak istiyorsanız, klasik okuma alışkanlığınız yoksa ve bir yerden başlamak istiyorsanız doğru bir kitap olduğunu düşünüyorum. Şimdiden keyifli okumalar.
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202142,4bin okunma
394 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Anlatıcımız Vanya annesi babası olmayan, başka bir ailede yetişmiş, beğenilen ama fakir bir yazar. Her gün bir pastanede cılız köpeğiyle insanları gözlemleyen kimsesiz bir yaşlının ölümüyle kitabın iskeletini oluşturan hikayelerden birine giriş yapmış oluyoruz. Vanya üzücü bir halde vefat eden yaşlımızın dairesine taşınıyor ve küçük, hırçın, hayatın sillesini yemiş Yelena'yla (diğer bir deyişle Nelli) yolları kesişiyor. Kitabı oluşturan öteki dal da Vanya'yı yanına alıp büyüten İhmenevler'in başından geçenler. Baba Nikolay Sergeyiç İhmenev, anne Anna Andreyevna ve biricik kızları Nataşa. Nataşa'nın zalim Prens'in saf oğluyla yaşadığı "acıma"yı temel alan aşk ailesinden, özellikle gururlu babasından tamamen kopmasına sebep oluyor. Kitapta bu iki apayrı kolun nasıl iç içe geçtiğini, aralarındaki gizli bağı görüyoruz. Romanın gidişatında tahmin ediyoruz, ara ara da üstü kapalı gösteriyor zaten Dostoyevski. Okurken Nelli'ye üzülecek, Prens'in kötülüğüne sinirleneceksiniz. Kitap elinizde akıp gidecek. Herkese iyi okumalar dilerim.
Ezilenler
EzilenlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202218,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
632 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
İçimizdeki Oblomov
Tek kelimeyle mükemmel bir kitaptı Oblomov. Ülkemizdeki hatta dünyadaki birçok insanın okuması gerektiğini, hatta okullarda tavsiyeyle okutulması gerektiğini düşünüyorum. Baş karakter size o kadar tanıdık geliyor ki. Hem çevrenizde görüyorsunuz her gün, hem içinizde. Oblomovluk diye bir kavramın oluşması şaşılacak bir şey değil, aramızda bu kadar çok Oblomov varken. Oblomovluk tembellik mi, her şeyi gereksiz görmek mi, erteleme hastalığı mı, yoksa hepsi mi? Okurken "E daha neler, kalk da bir şeyler yap artık"la "Seni anlıyorum Oblomov, bende de var" arasında gidip geldiğim çok oldu. Zaman zaman kitabın içine girip Oblomov'u silkmek, kendine getirmek istiyorsunuz. Kitapta favori karakterim Ştolts oldu. Kendisinin Oblomov üzerindeki üstün çabasını ve emeğini hepimiz takdir etmek durumundayız :) Özetle eğer bir nebze gaza geleyim ve içimdeki Oblomovluktan kurtulup hayata yeni bir başlangıç yapayım diyorsanız kesinlikle okuyun. Keyifli okumalar.
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,6bin okunma
200 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Uzun zamandır listemde olan bir kitaptı Ahraz, sevgili
Yeşim Uzundal
Yeşim Uzundal
sayesinde. Edebi açıdan çok dolu bir kitap olduğunu düşünüyorum. Metroda, otobüste vesaire üstünkörü okunabilecek bir kitap değil kesinlikle. Anlatılanı hissetmek için, imgeleri anlamak için kendinizi vererek okumanız gerekiyor bence. İnsanların nasıl kendilerinden olmayanları dışladığını, onları günah keçisi ilan ettiğini anlatıyor. Kitap İsrafil isimli ahraz bir çocuğun çevresinde geçiyor. İsrafil bize hissetmek için, anlamak için duymak gerekmediğini öğretiyor. İsrafil'in annesi Adile ise hayatı boyunca ezilmiş, insan olarak kabul edilmemiş, artık hissetmeyen, yaşayan ölü bir kadın. Ben kitabı okurken maalesef ara vererek ve metroda gürültünün içinde okuyarak bir hata yapmış bulundum. Kitabı daha derinde hissetmek için ileride tekrar okumayı planlıyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Ahraz
AhrazDeniz Gezgin · Can Yayınları · 20194,888 okunma
Reklam
247 syf.
7/10 puan verdi
·
10 günde okudu
H. G. Wells'ten okuduğum ilk kitaptı. Yazarı adı Nutuk'ta geçtiği için hep merak ediyordum, kitabını okumak anca nasip oldu. Kitabın ilk kısmı bana pek akıcı gelmedi açıkçası, belki de hep ara vererek ve uzun sürede okumak zorunda kaldığım içindir. Sanki hep bir durumu anlatıyor gibiydi. "Marslılar şöyle şöyle yapıyor, insanlar böyle kaçıyor" gibi özetleyebilirim kabaca. Ama ikinci kısım bana epey ilginç geldi. Marslılar için yaptığı tasvirler oldukça ayrıntılı ve hoştu. Kafanızda çok net beliriyor yazarın anlattığı şey. Özellikle yazıldığı zaman için düşününce yazarın çok iyi bir hayalgücü olduğunu görebiliyorsunuz. Sanki bir bilim kurgu kitabı değil de gerçekten yaşanmış bir olayı okuyor gibi hissettim ben. Kitabın sonuna gelirsek, benim hiç beklemediğim bir şekilde bitti kitap. Klişe bir şekilde bitmemesi beni memnun etti. Yeni nesil bilim kurgu kitapları genellikle benzer şekilde bitiyor bence. Sonuç olarak kitabı okumanızı tavsiye ederim
Dünyalar Savaşı
Dünyalar SavaşıH. G. Wells · İthaki Yayınları · 04,609 okunma
224 syf.
6/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
Ahmet Ümit'in kitaplarından favorim olabilecek bir kitap değildi kesinlikle. Katiller çok belliydi, her zamankinin aksine. İnsanlar öykülerden oluşmasını eleştirmiş ama bence sıkıntı değildi, sıkmadı okurken. Ancak özellikle son hikaye bitmemesi gereken bir yerde bitti bence, çok net kesildi. Sanki birkaç sayfa daha uzayabilirdi sonuca ulaşıldıktan sonra. Biraz da aceleye gelmiş gibiydi öyküler. Yazar her zamanki gibi toplumsal ve siyasal eleştirilerde bulunmuş kitabında. Ayrıca kitap da akıcıydı ve kendini okutuyordu. Bir de kitaptan bağımsız bir eleştiri olarak Ali Komiser'i sevemiyorum ben bir türlü, çok asabi ve gereksiz yükselen bir karakter gibi geliyor. Neyse sonuç olarak polisiye okumayı seviyorsanız, kafam dağılsın, çabucak okuyayım diyorsanız okunabilecek bir kitap. Yazarın kitaplarını da sevdiğim için okuduğuma pişman olmadım.
Aşkımız Eski Bir Roman
Aşkımız Eski Bir RomanAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201924,8bin okunma
168 syf.
8/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
Bu kitapla ilgili ne söyleyeceğimi aslında tam bilmiyorum. Ama okuduğum bölüm sebebiyle kitabı ve karakteri kendime çok yakın hissettim, geleceğimi gördüm. Kitabın başında, daha yeni mezun bir doktorun yaşadığı endişeleri ben daha şimdiden hissediyorum ve her doktor adayının hissedeceğini de biliyorum. Kitapta genç, yeni bir doktorun endişelerini görüyoruz. Gelen çeşit çeşit karakterdeki hastaları ve zihniyetlerini görüyoruz. Aslında sadece bir kitabı değil gerçek bir doktorun yaşamını da okuyoruz(bir nebze). Her bir bölümde geçen olay her gün doktorların başına geliyor. Kitabın üstünden 100 yıl geçmiş olsa da insanların doktora olan bakışı da değişmemiş. Ayrıca 145. sayfada geçen paragraflardan 3 tanesi beni çok etkiledi, var olan bütün doktorların/sağlık çalışanlarının dile getirmek istediklerini yazmış sevgili doktor/yazar. Son olarak kesinlikle okumaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum, özellikle de doktorlar ve tıp öğrencileri için...
Genç Bir Doktorun Anıları
Genç Bir Doktorun AnılarıMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201524,9bin okunma
102 syf.
7/10 puan verdi
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Neden bilmiyorum ama çok istesem de diğer kitaplarını okumaya bir türlü fırsatım olmadı. Çok kısa bir zamanda okunan, akıp giden bir kitaptı İnci. Gayet sade ve anlaşılır bir dilde yazılmış. Kitapta bir anda güce/paraya kavuşmuş biri hakkında insanların değişken düşüncelerini, menfaat ilişkilerini, önyargılarını, kişinin başına çöreklenen belaları görüyoruz. Kitap 1947 yılında yazılmış olmasına rağmen, dünyamızda menfaat ilişkileri konusunda bir gelişme olmadığını görüyoruz maalesef. Ayrıca kitapta, her ne kadar "O zamanın anlayışı o şekildeydi." diye kendime telkinler versem de beni sinir eden, "Ben erkeğim..."'le başlayan cümleler vardı. Sonuç olarak ben kitabı okumaya değer buldum. Metroda, otobüste kafanızı yormadan gayet okuyabilirsiniz.
İnci
İnciJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 202337,9bin okunma