Dokuz yaşından beri tarifsiz bir hayranlıkla,belki de bilinaltında aşkla sevdiği insanın kaybı karşısında,uyuşmuş gibiydi.Annesini ya da babasını kaybettiği için ne yapacağını bilemeyen,şaşkın bir çocuktan farkı yoktu.Ama bu duygusunda yalnız değildi.O anda,yurdunu seven her Türk,yüreği yanarak,kendine çağdaş bir ülke armağan etmiş,bir daha yeri asla doldurulamayacak Ata'sı için gözyaşı döküyordu.