İslam'ın Arap coğrafyasında doğmuş olduğu ne kadar hakikatse, İslam medeniyeti denen olgunun bu toprakların dışında hayat bulduğu da bir o kadar hakikattir.İslam medeniyeti ile özdeş olmuş bölgelerin tamamı kur'an'ın indiği coğrafyanın dışındadır. Mısır, Şam, Semerkant, İstanbul, Endülüs vs.
Sayfa 108Kitabı okudu
Taş parçalanır, ağaç çürür, insan ölür;
Ama bir düşünce, bir hayal, bir efsane ebediyen yaşar.
Sayfa 93Kitabı okudu
Eğer trajediyi ve feryadı Allah'ın duyduğu gibi Allah'ın kulları da duyarsa, bu trajedi bir anlamlı yaşama dönüşebilir.
Sayfa 69Kitabı okudu
kurulu düzen ve refahları bu kurulu düzene bağlı olan bireyler veya kurumlar, değişimin en büyük engelleridir. Yeni gelen dine ve onun getirdiği toplumsal düzenlemelere ilk karşı çıkanlar, her zaman bunlar olmuştur. Bunları Kur'an mütref (şımarık varlıklı kimse) olarak adlandırılmaktadır.
Sayfa 59Kitabı okudu
İslam düşüncesinin yetiştirdiği en güçlü zihinlerden biri olan Ebu hanife'nin zindanda çürümesine sebep olan da siyasal iktidara payanda olmama yönündeki direnişiydi
Sayfa 56Kitabı okudu
İslâm,insanların aleyhine kurulu bir iktidarı eleştirirken sadece iktidarı elinde bulunduranları değil (örneğin sadece firavunları değil) aynı zamanda bu iktidarın güç kaynağı durumundaki servet sahiplerini (haman) ve onun ideolojik olarak temellendiren bilginler grubunu da (belam) eleştirmektedir.
Sayfa 40Kitabı okudu
Kur'an'ın insanlara hatırlattıkları:
1) hiçbir günahkar başkasının günah yükünü yüklenmez
2)) insan için ancak çalıştığı vardır
3)insan bütün çalışmalarının karşılığını hem şimdi hem de gelecekte alacaktır
4)bütün varlıkların nihai varışları rabbinedir.
Sayfa 30Kitabı okudu
Her doğan çocuk Tanrı'nın insanlardan ümidini kesmediğinin bir işaretidir
Sayfa 14Kitabı okudu
"Her doğan çocuk Tanrı'nın insanlardan ümidini kesmediğinin bir işaretidir." Hintli şair Tagore
Her doğan çocuk Tanrı'nın insanlardan ümidini kesmediginin bir işaretidir.
Tagore