Yaşayan her şey kutsaldır, yaşam yaşamda bulur zevkini;
Zira tatlı zevklerin ruhunun asla geçilemez ırzına.
Bir yangın sarar yerküreyi ve fakat insanı yutmaz bunlar;
Arzularının yangınları içinde yürür insan; ayakları olur tunç,
Dizleri ve beli tıpkı gümüş ve göğsü ve başı adeta altın.
Sonsuz bir saflık içinde
Güç alın Tanrı’nın varlığından iyice
Zira budur ruhların besini,
Hüküm sürer göğün en özgür yerinde:
Ebedi sevgiyle aydınlanır,
Ve mutluluğa dönüşür.
Çevirerek ona gözümü ve yüreğimi,
Çektim içime o sevimli aydınlığı;
Bu güzellik, gözlerimi kamaştırdığı gibi,
Zavallı beni tamamen kör etti.
Tehdit et şimdi, yok etmek için beni -
Zapt eder güzellik her türlü öfkeyi.
Zekice bir sözün anlamı kalmıyor sağır kulakta.
Edim de öfkeyle bu kadar sık yerilmiş olsa bile,
Kalıyor insanda eskisi gibi kendiliğinden istekli yine de.
Phorkyadlar:
Yabancıyız tamamen herkese, neredeyse kendimize bile.
Mefistofeles:
Söyleyecek söz yok bu durumda,
İnsan kendini uydurabilir başkalarına da.
Oysa ben, ruhumda bana hitap ettiği gibi özgürce,
Takip ediyorum içimdeki ışığı neşeyle,
Ve gidiyorum ben hızla en şahsi bir sevinçle,
Aydınlık önümde, karanlık geride.
Kurtuluşumu aramıyorum ben hissizlikte
İnsanlığın en iyi kısmıdır dehşete düşmek de;
Dünya en iyi kısma bu duyguyu her ne kadar pahalıya mal etse de,
Duygulanmış halde, hisseder dehşeti o derinden derine.