Temelinde cahillik yatıyor. Bakmayın duyduğunuzda küçük düşürücü bir şey olduğuna. Mükemmel bir şey cahillik.
At topu başkasına, hiç suçun ve günahın yok, her şey dış minnaklar yüzünden, kötü olan onlar gibi gibi gibi...
Sonradan öğreniyor insan, zamanında doğru dediği şeyin yanlış olduğu., kendinden kaçamadığını...
Mutlak son işte. Zamanında cahil kaldık, hayır diyemedik, gerçeklerden kaçtık, kendimizi değersiz kale getirdik, küçük düşürdük, aman o üzülmesin dedik, kendimize dürüst olmadık, kendimizi fona koyduk... en önemlisi de kendimizi tanımadık.
Ahmet
o zamanlar ağaçların ya da kuşların isimlerin bilmiyorduk. lüzumu yoktu. az sözcükle yaşıyorduk ve bütün sorulara aynı cevabı verebiliyorduk: bilmiyorum. bunun cahillik olduğunu düşünmüyorduk. buna dürüstlük diyorduk. daha sonra ufak ufak ayrıntıları öğrendik. ağaçların, kuşların, nehirlerin isimlerini. ve herhangi bir cümlenin sessizlikten daha iyi olduğuna karar verdik.
Eskiden cahillik fazlaydı; şimdi daha fazla. Gittikçe de artıyor. Bu nedenle bize yeni kitaplar gerekir.
Gücün pazarlayıcısı cehalet olmuştu, onu kıymetli hale getiren ise ahlaksızlıktı. Cehalet bütün kötülüklerin temeliydi. Ahlaksızlık, hırsızlık, yolsuzluk, zalimlik aklınıza ne gelirse cehaletin üzerinde yükseliyordu. Eskiden cahillik utanılacak bir şeyken, şimdi halkın otantik bir kimliğiymiş gibi sunuluyordu. Bilgili olmak adeta bir suça dönüştürülmüştü, cahillik ise artık milli kimliğimiz olarak alkışlanıyordu. Bu da hayatı öldürüyordu işte.
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Çok acı...
Bilgili olmak adeta bir suça dönüştürülmüştü, cahillik ise artık milli kimliğimiz olarak alkışlanıyordu.
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu