Çandarlı Halil Paşa
Halil paşa çok iyi bir diplomat mesela Tanınan bir şahsiyet.Batıyla ilişkileri iyi Bizansla bile iyi hatta bu yüzden suçlanıyor bizanstan rüşvet aldığı söylenir. Ama asla doğru değildir.Böyle bir şeye ihtiyacı yoktur zaten.
Sayfa 113Kitabı okudu
Tahtta 12 yaşında bir çocuğun bulunması Haçlılara cesaret verirken, Osmanlı devlet adamlarını da kara kara düşün- dürüyordu. Bu sırada II. Mehmed'in babasını, "Hükümdarsan gel ordunun başına geç, yok eğer ben hükümdarsam emrediyorum gelip ordunun başına geç" dediği anlatılır. Ancak bu bilgiye dönemin kaynaklarında rastlanılmadığı gibi, Fatih'in babasını çağırma niyetinde olmadığı, hatta tam tersine lalalarının tesiriyle savaşa kendisinin gitmek istediği dönemin tarihlerinde belirtilir. Onun bu niyetini gerçekleştirmesine Veziriazam Çandarlı Halil Paşa engel olmuş, adam gönderip II. Murad'ı çağırtarak ordunun başına geçirmiştir. II. Murad geldikten sonra dahi II. Mehmed babasının Edirne'de kalması, kendisinin ise düşmana karşı gitmesi yönünde ısrar ettiyse de, bu fikri kabul görmemiştir.
Reklam
Varna Savaşı (1444)
Varna Savaşı, tarihin, en büyük imha muharebelerinden biridir. Bu savaştan önceki iki yılda Macarlar karşısında alı­nan yenilgiler durdurulmuş ve buhran sona erdirilmişti. Bu savaş aslında İstanbul'un kaderinin belirlendiği bir muhare­beydi. İkinci Murad, Varna Savaşı'nı kazandıktan sonra Ma­nisa'ya çekildi. Ancak Veziriazam Çandarlı Halil Paşa, İkinci Murad'ın tekrar tahta çıkmasını arzulamaktaydı.
Osmanlı Tarihinde İlkler
Para bağımsızlık alametlerinin en önemlilerinden biridir. İlk Osmanlı parası 1327'de Orhan Gazi tarafından akçe ismiyle bastırıldı. Akçe gümüşten bastırılmış bir paraydı ve ismini de basıldığı madenden almıştı. İznik'in fethinden sonra burada bir imaret yapan Orhan Gazi bir de medrese kurdu. Davud-ı Kayseri de buranın ilk müderrisi oldu. ... Orhan Gazi devrinde Osmanlı Beyliği'ni diğer Anadolu bey­liklerinden ayıran icraatlardan biri de askeri bir teşkilatın ku­rulmasıdır. Osmanlı Beyliği'nin askeri gücü başlangıçta diğer Anadolu beylikleri gibi aşiret kuvvetlerinden oluşuyordu. Or­han Gazi devrinde Vezir Alaeddin Paşa ve Çandarlı Kara Ha­lil tarafından Türk köylülerinden vergi muafiyeti ve seferde günde iki akçe maaş verilmesi karşılığında yaya ve müsellem(süvari) adı altında bir askeri teşkilat oluşturuldu. Orhan Gazi devrinde devlet idaresinde vezir adı verilen bir görevlinin ortaya çıkmasından sonra Divan-ı Hümayun örgüt­lenmesi de gerçekleşti. Nitekim 1330'lu yılların başında Anado­lu'yu gezen meşhur Arap seyyahı İbn Battuta, Orhan Gazi'nin Türkmen beylerinin önde gelenlerinden biri olduğunu, devamlı faaliyette olan büyük bir askeri gücünün bulunduğunu söyler.
Rol Modelin Önemi
Çandarlı Halil Paşa'nın Konstantiniyye seferine yönelik uzun ve sürekli olumsuz telkinlerinden ve şansı zorlamamak gerektiğinden bahsetmesi üzerine genç Sultan şöyle cevap vermiştir; "Benim Büyük İskender'den ne eksiğim vardır? Talihimizi muhakkak denemeliyiz."
Genç sultanın otoritesini kurmak, geleceğini hazırlamak hususunda kimse onun kadar candan gayret göstermiyordu. O, Çandarlı Halil’in baş düşmanı ve karşıtı siyasetin ruhu olacaktır.. -Zağanos Paşa
Reklam
Çandarlı Halil Paşa, II. Murad'ın bütün itimadını haiz olduğundan her işte müstakildi.
Fatih Sultan Mehmed
İstanbul'un alınmasından sonra daha önce saltanat rakibi olarak karşısına çıkartılan Orhan Çelebi'yi buldurup boğdurtan Fatih, İstanbulun alınmasına muhalif kalan, bu nedenle de Bizans'la arasında gizli bir anlaşma olduğundan kuşkulanılan Çandarlı Halil paşa'yı tutuklattı, daha sonra da Edirne de boğdurttu. Bu olay Osmanlı tarihinde ilk kez bir veziriazam idamı olduğu gibi, devletin kuruluşundan beri ikinci hanedan konumundaki Çandarlı'ların da sonu oldu.
Sayfa 100Kitabı okudu
“II. Mehmed için yok edilmesi gerekli en büyük engel, Çandarlı Halil Paşa idi. Bu Vezir-i Azam o kadar kuvvetliydi ki, II. Mehmed’i bir kere tahttan bile uzaklaştırmıştı…”
Fatih, İstanbul'un her itibarla olan ehemmiyetini takdir etmiş; fakat, müstakbel payitahtın (gelecekteki başkentin) fethi için erkân ve umeradan (devlet adamları ve komutanlardan), mütehassisin ve ulemadan (uzmanlardan ve alimlerden) danışmadığı kimse bırakmamıştı. En yakını, yani veziri (Çandarlı) Halil Paşa, kendisini bütün diğer teşvik âmiz (teşvik edici) fikirlere rağmen bu teşebbüsten menetmeye çalışıyor: fakat, millet bir Kabe-i siyasiye (siyasi Kabe) gibi oraya teveccüh ediyordu (yöneliyordu). Fatih, harikalar göstererek Istanbul'u almış ve bu fethe mani olmak için elinden gelen herşeyi yapan, hatta düşmanla anlaşmaya kadar varan bu tek şahsiyeti, yani Başvezirini de Bizans hükümetiyle beraber ortadan kaldırmıştı.
189 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.