Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Padi­şah, oğluna dua eder; beddua etmez. Beddua etmesi, dine, devlete, millete beddua etmesidir. Bugün tarihçiliğin en büyük sıkıntıla­rından biri, popüler romancılığın tarihe soktuğu gerçek olmayan ifadelerdir. Bu da öyle bir kurgu olsa gerek. Bütün dünyada biraz var, ama bizde insanların tarih bilgisinin neredeyse yüzde doksanı böyle masallardan, romanlardan, filmlerden kaynaklanıyor. Vesika bile gösterseniz, bu anlayışı yıkmak çok zor.
Sayfa 195Kitabı okudu
Umumun menfaati için, hususi menfaatler haleldar edilir.
Sayfa 195Kitabı okudu
Reklam
Osmanlılar, memleketin eski tabirle, 'tamamiyetinden' hiç taviz vermemişlerdir. Ne pahasına ta­viz vermemişlerdir? Kendi evlatlarını feda etmek pahasına . . .
Sayfa 190Kitabı okudu
Mesela bir korsan var . Pietro Lanza diye. Bu Akdeniz'in en mela­net korsanı olabilir. Korfulu. Pietro'nun bir oğlu var , o da babası gibi. Kilise yağmalıyorlar, mücevher hırsızlıkları yapıyorlar . . . Bunlar Padi­şah 1. Ahmed'i hedef almışlar. Padişah için bir hediye hazırlıyorlar. Üstü güzel kokular saçan ama altında barut olan, bir bomba düze­neği, hediye şeklinde. Bunu sultana yollayıp, patlatmak istiyorlar. Venedik'te belgesini buldum, ama Sultan ölmediğine göre demek ki yollayamadılar. Ya da yolladılar, padişaha ulaşamadan fark edildi. Ne olduğu bilinmiyor. Ama niyet ve teşebbüs var.
Sayfa 153Kitabı okudu
Bazı kaynaklar­ da Orhan'ın gelir gelmez Bizans İmparatoruna söylediği bazı şeyler yazar. Orhan, 'çocuk sultanın hiç de zannedildiği gibi olmadığını ve ileride Bizans'ın başına çok büyük belalar açabileceğini' söylüyor.
Sayfa 112Kitabı okudu
Osmanlı başkalarının değerlerine asla karışmamıştır; ihtiyaç da duymamıştır. Hatta bilakis, İspanya'dan kovulan Yahudilere kucak açmıştır. İyi de yapmıştır.
Reklam
Türk tarihinde esas Osmanlı'dır. Çünkü medresesinden kançılaryasına kadar, ki ordu her halükârda öyle zaten, Türkçe kullanılır. Devşirme alsa da onları süratle Türkleştiren Osmanlılardır. Osmanlı Devleti, tarihte, çok uzun yaşayan ve Türklüğü her yönüyle yaşayan bir devlettir. Hatta ne ki Osmanlılığa bulaşmıştır, mükemmeldir. Mesela Kazan Hanlığı'na göre Kırım Hanlığı mükemmeldir, çünkü Osmanlılaşmıştır. Osmanlı bir Türk imparatorluğudur...
Selahattin Eyyubi Türk müdür?
Selahaddin Eyyubi'nin sadece bir dedesi Kürt'tür. Geriye kalan bütün hepsi Türk'tür. Ailedekilerin isimlerine baktığımızda Turanşah, Börü, Tuğtekin gibi Türk isimlerini görüyoruz. Yine de 'Türktür' diye ke­sin bir duvarda örmemek lazım. Sonrasında Türkleşen bir aile . . .
Çin Seddi Türklerin korkusundan mı yapıldı?
Sadece Türklerden değil bütün kuzeyli halkların akınlarından korunmak için yapılmıştır. Fakat şuna aldanmayalım, günümüzde­ ki Çin Seddi, 500'lü yıllarda, Ming Hanedanlığından kalmadır. Eski Çin Seddi bu kadar devasa değildi. Topraktı daha ziyade, taş değildi. Ve Türkler o setleri tabii ki geçmişler.
Bilge Tonyukuk 723 yılında dev­let meclisinde Kağana karşı çıkıyor. 'Biz şehirlerde yaşayamayız' diyor ve devam ediyor; 'Çünkü sayımız az ve düşman geldiğinde onlarla savaşabiliyoruz ancak çok kalabalıklarsa geri çekilmesini de biliyoruz. Eğer şehirlere yerleşirsek kaçamayız, yok oluruz.' Bu çok önemli bir tespittir.
Reklam
Türklerin boy sistemi nasıldı?
Türklerin yok olmalarını engellemiştir bu sistem. Bunu söyle­mek lazım. Türk tarihinde hanedan çatışmaları olmuştur, ama boy­ lar arasında çatışmalar olmaz . Boy, aile demektir. Aile büyüdükçe boya dönüşür. Mesela Kanlu boyu hem Türkiye'de hem Kazakis­tan'da varlar. Boy, farklı coğrafyalara dağılmıştır.
Türklerde Yazılı Ve Sözlü Kaynaklar
Yazabilmek önemli. Mesela Mısırlı papirüsü bulmuş; çünkü, Nil'de papirüs var. Papirüsün üzerine yazmış. Yine mesela Mezopo­tamya' da kil tabletler üzerine yazmışlar. Bu da çok değerli ve güzel bir teşebbüs ve insanlık adına çok önemlidir. Peki, Orta Asya'da ne yapıyor? Bunu taşa kazıyor. Çünkü eldeki malzeme budur. Öbürleri yok. Çin'de ise ipeğin üzerine yazmaya başlıyorlar ya da bambunun üzerine. Yani birilerine meramını anlatabilmek, sadece Türklerin değil, insanoğlunun derdi. Bir bakıma insanlarda entelektüel bir arayış var ve bunu bir madde kullanarak aktarması lazım. Maddeye aktaramazsa ne olur? İşte Türkler bunu sözel olarak yapmışlar. Türk destan ve efsanelerinin bu kadar zengin olmasının, Türk atasözleri­nin, deyişlerini, halk edebiyatının . . . Esas sebebi budur.
623 yılında olması lazım. Çin Elçisi Kağan'a diyor ki, 'Sen boşuna akın yapıyorsun. Boşuna zenginlik elde ediyorsun. Çünkü sen elde ettiğin bütün zenginliği halkına dağıtıyorsun.' Çin elçisi şaşırıyor. 'Kendin için biriktirmiyorsan, bo­şuna değil mi bu?' demeye getiri­yor. Ama Kağanın zengin olma gibi bir derdi yok.
Yabancı kaynaklar Türklerin çok dinamik bir yapıda oldukla­rını, hızlı hareket ettiklerini, bulundukları yerde aktif olduklarını yazar. Savaştan korkmazlar, az sayıda askerle kalabalık orduları ye­ nebilirler. Keza nüfusları çabuk artar. Çoğalan bir millettir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.