İlk dikkatimi çeken şey, Shari Lapena'nın geçmiş zamanı değil de şimdiki zamanı kullanarak anlatım yapması. Meselâ kar yağıyordu, hava kararmaya başlamıştı değil de; kar yağıyor, hava kararmaya başlıyor, gibi. Bu, genelde romanlarda okumaya pek alışkın olmadığım bir yazım dili olduğundan pek hoşlanmadım.
Cinayete ışık tutacak deliller; yani kişilik analizlari, ortam ve perspektif betimlemeleri güzel. Ancak çok ağır ilerliyor. Elbette ki kraliçe Agatha Christie'den etkilenerek yazılmış ama kötü bir kopya olmuş bana göre. Agatha; vurucu, çarpıcı sonları sever ve çoğu zaman katil hiç beklenmeyen biri çıkar, şaşırtır. Bu romanda ise, katil basit ve olası kişilerden biriydi. Misal olarak oğlu öldürülen James ya da ormana kaçan Riley veyahut da cinayete kurban gittiği düşünülen yazar Candice, katil olarak karşımıza çıksaydı gerçekten etkileyici olabilirdi.
Tabii ki, ben kim oluyorum da, kitabı ve yazarı bu denli eleştirebiliyorum. Sade, düz bir vatandaşım ve sıradan bir okuyucuyum. Yani herkesin, okuduklarından, farklı bir etkilenme ölçütü vardır ve buna saygı duyarım. Ben sadece kendi hissettiklerimi paylaşmak istedim sizlerle. Yazarın, okuduğum ilk eseri; belki de kullandığı anlatım dili şimdiki zamanı içerdiği için, baştan önyargılı yaklaştım. Zaten beğenmediğimi söyleyemem, sadece beklentim çok yüksek olduğu için biraz hayal kırıklığına uğradım.
Okuyacak olanların da görüşlerini merak ediyorum 1k dostlarım. Sevgiyle kalın..