Abdal ,hâli değişen demektir ,aptal ise değişmeyen. Abdal anlamak , aptal ise anlaşılmak ister. Abdal iyiliğin peşinden koşar, aptal ise çıkarının. Abdal anlar ve susar , aptal ise anlamaz yine konuşur. Abdal dünyadan kurtulmaya ,aptal ise dünyayı kurtarmaya çalışır . Abdal yaptığı kötülükten ,aptal ise yaptığı iyilikten pişman olur. Abdal yapmadığı iyilikten ,aptal ise yapmadığı kötülükten pişman olur. Abdal düşteyken uyarılınca uyanır ve utanır ,aptal ise ne uyanır ,ne utanır ,sayıklamaya devam eder . Abdal tebessüm etmeyi ,aptal sırıtmayı sever . Abdal sevdiğini beğenir ,aptal ise beğendiğini sever . Abdal aptalı bulunca susar ,aptal bulsada bulmasa da konuşmaya devam eder . Güzel deyince aptalın aklına ' KADIN ' gelir ,kadın deyince abdalın aklına ' GÜZEL' . Abdalın namazı kaçırma ihtimali yoktur , aptalın ise bahanesi çoktur. Abdal soru sormayı ,aptal cevaplamayi sever . Abdal çaya karışıp erimek ister ,aptal çay kaşığı gibi orada kalmak. Abdal kar tanesi gibi yumuşacık konuşur ,aptal dolu gibi sert . Abdal az kişiye çok , aptal çok kişiye az değer verir. Abdal azı bulursa sevinir ,aptal çoğu bulamazsa üzülür . Abdal düşünmekten uyuyamaz ,aptal uyumaktan düşünemez . Abdal yüreği sarsılınca kendine gelir , aptal yer sarsılsa da kendine gelmez.
Yeni bir hayat
İsmet eşini seviyordu ama eşini sevmesi yetmiyordu. Eşiyle birlikte kaynanasını, kayınbabasını, kaynını, baldızını ve hatta hayattaki tek marifeti göbeğinde çay bardağı durdurabilmek olan bacanağını da sevmek zorundaydı. İsmet bu duruma deli oluyordu. Evde her şeye eşi karar veriyordu. İsmet'in hangi balkonda oturacağına kadar. Karşı
Reklam
Abdal ile aptal arasındaki fark
Abdal, hali değişen demektir, aptal ise değişmeyen. Abdal anlamak, aptal ise anlaşılmak ister. Abdal iyiliğin peşinden koşar, aptal ise çıkarının. Abdal anlar ve susar, aptal anlamaz ama yine konuşur. Abdal dünyadan kurtulmaya, aptal dünyayı kurtarmaya çalışır. Abdal yaptığı kötülükten, aptalsa yaptığı iyilikten pişman olur. Abdal yapmadığı iyilikten, aptal yapmadığı kötülükten pişman olur. Abdal düşteyken uyarılınca uyanır ve utanır, aptal ise ne uyanır, ne utanır, sayıklamaya devam eder. Abdal tebessüm etmeyi, aptal sırıtmayı sever. Abdal sevdiğini beğenir, aptal ise beğendiğini sever. Abdal aptalı bulunca susar, aptal bulsa da bulmasa da konuşmaya devam eder. Güzel deyince aptalın aklına 'kadın' gelir, kadın deyince abdalın aklına 'güzel'. Abdalın namazı kaçırma ihtimali yoktur, aptalın ise bahanesi çoktur. Abdal soru sormayı, aptal cevaplamayı sever. Abdal çaya karışıp erimek ister, aptal çay kaşığı gibi orada kalmak. Abdal kar tanesi kadar yumuşak konuşur, aptal dolu gibi sert. Abdal az kişiye çok, aptal çok kişiye az değer verir. Abdal azı bulursa sevinir, aptal çoğu bulamazsa üzülür. Abdal düşünmekten uyuyamaz, aptal uyumaktan düşünemez. Abdal yüreği sarsılınca kendine gelir, aptal yer sarsılsa da kendine gelmez.
Sayfa 68
Neyse biz ufaktan böyle pazar alanına gelmişiz, traktör durdu o an. Böyle herkesin kurulacağı yer de belliydi zaten.Ben, Mehmet ve Bilal Abi tablalarımız yan yanaydı, muhacir kızıysa böyle anası ve küçük oğlan kardeşiyle yan yana Asiye'de onların yanına kurulmuştu yani. Sabah erken saat Bilal Abi’den siftahı olsun diye simit aldık. Pazarın
Bir Türk, Bilmem Kaç Suriyeli
Size annemin Suriyelilerle yaşadığı bir olayı belki biraz tebessüm ve belki biraz da tefekkür edersiniz diye anlatmak istiyorum. Az evvel bir iletiye denk geldim, herkes aslında iyi niyet taşımasına ve haklı yanları olmasına rağmen farklı düşündükleri noktalar olduğu için birbirine girmiş. Sitemizin geleneğidir malum <3 O iletide
Kısa Bir Hikaye / Sevdiklerime Ithafen
Uzunca boylu zayıf bir çocuk. Elinde kemik saplı çakısıyla fındığın dibine çökmüş, fındığın piçlerini özene özene kesiyor, kestiği dalların hepsinin aynı kalınlıkta ve düzgün olmasına dikkat ediyor, kestiklerini de güzelce yanına istifliyordu. Döndü kestiği dallara baktı. Bu kadar yeter mi acaba, diye düşündü. Birkaç tane daha kesti. Çakısını
Reklam
324 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.